#Nina Nesbitt- Colder
#Ellie Goulding- Love me lıke you do
"Bakışlarında; ufuk çizgisi olan adam."
31.BÖLÜM: UFUK ÇİZGİSİUçurum'un arka tarafına gidip Filiz'lerin yaşadığı evin önünde durduğum da, kapıya bir iki kere vurup bekledim açmaları için. Bugün Pazar dı ve bu yüzden hepsinin evde olduğunu biliyordum, ayriyetten şu son olan olaylar yüzünden onlarla çoktandır görüşemiyordum. Hazır Ateşin de yapacak işleri varken onlarla biraz zaman geçirmek güzel olacaktı.
Kapı en son Ceren tarafından açıldığında yıllardır tanıdığım siması birden içimi ısıttı. Ceren bir şey demeden hızla bana sarıldığında sessizce iç çekerek bende ona sarıldım. Buraya alışmakta güçlük çektiğini biliyordum ve bunu bile bile yeterince yanında olmamıştım. Kendi sorunlarımın altında o kadar ezilir olmuşum ki son zamanlarda, şu dünyada en değer verdiğim insanlardan biri olan Ceren'i bile unutmuştum.
"Nasılsın Ceren?" diye kısık sesle konuştum hafifçe geri çekilerek.
Nemlenmiş mavi gözleri biraz daha dolarken burnunu çekti. "İyiyim ben," diye mırıldandı. "Asıl sen nasılsın?"
Yüreğimin burkulduğunu hissettim. Ellerimi yüzüne çıkararak göz altlarına dokundum ve akacak yaşları parmak uçlarımla sildim.
Ceren bana içli içli bakarken "Bende iyiyim," dedim. "Seninle ilgilenemediğim için affet beni."
"Yo, hayır." diyerek ellerini yüzüne götürdü ve gözlerini çabucak sildi. Ardından benim çok iyi tandığım o Ceren gibi gülümsedi. "Sadece çok uzun zamandır doğru dürüst görüşemedik, seni özledim."
Gülümsedim. "Bende seni özledim."
"Ceren kimmiş gelen?"
Filiz, Ceren'in arkasında durup beni gördüğünde "Aa Orman!" diyerek koşarak yanıma gelip o da bana sarıldı. Gülümsemeye devam ederek onada sarıldım.
Hemen geri çekilip "Hoş geldin," dedi tebessümle ve daha fazla dışarıda beklemeden birlikte içeri girdik.
Evde kimsenin olmadığını görünce "Herkes nerde?" diye sordum.
"Ablam hasta, yukarıda yatıyor." dedi Filiz açıklama yaparak. Ardından etrafına bakındı. "Ülkü de buralardaydı, tuvalete gitmiş olmalı."
Salondaki koltuklara oturduğumuz da "Beril iyi mi?" diye sordum merakla.
"Gribi hâlâ atlatamadı, yoksa iyi." Anladım gibisinden başımı salladığım da gözlerim Ceren'i buldu. O sıra Filiz "Ben Ülkü'ye bakayım bir," diyerek ayağa kalkıp merdivenlere yöneldi.
Ceren gözlerini kaçırıp derin bir nefes alıp verdi. "Bir şeyler öğrendim," diye mırıldandı. "Uçurum ve bura gibi olan başka yerler hakkında," Bana baktı. "Seninle ilgili şeylerde duydum Orman."
İnsanların benim hakkımdaki gerçekleri bilmesi, ister istemez içimi huzursuz ediyordu. Utandığımdan veyahut çekindiğimden değildi, sadece oluduğum insana fazlasıyla ters düşen bir geçmişe sahiptim. Babamın yaptıkları asla kabullenemeyeceğim türden şeylerdi ve onun kızı olarak insanların gözünde iyi bir profil çizmediğimi biliyordum. Aslında kimin ne düşündüğü umrumda değildi lâkin Ceren gibi değer verdiğim insanların gözünde nasıl biri olacağım benim için önemliydi.
"Umarım yanlış anlamadın," dedi Ceren sessiz kaldığımı görünce. "Ben sadece bildiğimi söylemek istedim."
"Yanlış anlamadım," diyerek derin bir nefes aldım. "Sadece Ceren bil ki olanlarla benim hiçbir ilgim yok. Her şeyi bende yeni öğrendim sayılır."

KAMU SEDANG MEMBACA
Y A N G I N
Fiksi RemajaKonuşmadığım için dilsiz sanılan, ruhunu insanlara kapatmış biriydim ben. Üzerimde, etekleri kan lekeli beyaz elbisem ve üryan ayaklarımla, geçmişin dikenli topraklı ormanında yürüyen bir kızdım ben. Sonra ansızın biri çıktı karşıma. Günahkâr olduğu...