Vampirin Öpücüğü (gxg)🍷

27. Bölüm Lexa: Seni seviyorum Clarke!

'Kanın iyisini vampirler içer, tadını alınca da bırakamaz köküne kadar girmek ister'

..........................

Transilvanya'da sıradan bir gündü. Hava kapalıydı. Güneş ise bulutların arkasına saklanmıştı. Bu durum ise tabiiki Dracula'ya yaramıştı.

Herkes kahvaltı için bilmem kaç metre uzunluğunda ki masaya oturmaya başlamıştı. Lexa ve Clarke yan yana oturmuş kahvaltı için bekliyorlardı. O sırada Lexa'nın annesi ve babası, ve Clarke'ın annesi ve babası da gelmişlerdi masaya. Onların arkası sıra Mira ve Victoria'da.

'Günaydın' dedi Lilith masaya doğru otururken. Arkasından Amanda'da gelip Clarke' a gülerek 'günaydın' demişti. Tabiiki başına gelecek olanlardan habersizdi.

O an Dracula'da geldi. 'Günaydın'

'Mira David nerede?' dedi Lexa. David ortalarda yoktu.

'Dün odadan çıktı gece. Biz uyuduk ama galiba hiç odaya gelmemiş yatağı da bozulmamıştı.' dedi Victoria 'da.

'Bay Dracula bu konu hakkında fikriminiz var mı?' diye sinirle ona baktı Lexa. 'Ve yüzünüze ne oldu?' Dracula'nın yüzü morarmıştı. Isırılmış ve tırnaklanmıştı ayrıca.

'Merdivenlerden düştüm' dedi Dracula Lexa'ya doğru.

'Koskoca Dracula merdivenlerden düşmüş öyle mi?'

'Arkadaşınızı yiyecek halim yok!'

'Merdivenlerden düşecek haliniz de yok!'

Dracula o an sinirle Lexa'ya bakmıştı. Lexa 'da ona. Lexa o an ayağa kalktı ve Dracula' yı tuttuğu gibi duvara fırlattı.

'Lexa dur' diye babası bir kolundan tuttu. Diğer kolundan ise Clarke'ın babası tutmuştu.

'David nerede?' diye bağırdı Lexa. Ve işte o an herkes Lexa'nın gücüne bir kez daha şahit olmuş ve sus pus kesilmişlerdi...

Peki David'e ne olmuştu?

.....................................

Bir gece öncesi;;;;;;

'Yaklaş David' dedi Dracula David'e doğru.

'Sen yaklaşmaya ne dersin?' dedi David'de.

'Seninle çok güzel bir ziyafet çekeceğim biliyorsun değil m?'

'Benim kanım sana yaramaz zehirlidir'

'Deneyip görelim' diye David'e yaklaştı Dracula. Ve dişlerini David'in koluna sapladı. David o an çığlık attı. Ardından ise Dracula 'YANIYOR' diye çığlık attı ve öksürerek yere düştü.

'Gerizekalı kanımda mine çiçeği vardı' diyerek gülmeye başladı David. Ve Dracula'ya yaklaştı. Dişlerini çıkarıp ısırdı onu yüzünden. Yüzü kanamıştı Dracula'nın. 'Kanının tadı kötü' dedi David. 'Birazda pençelerim ile bakayım' diyip bu seferde peneçelerini geçirdi ona. 'Yok bu da olmadı ya' dedi ve ayağa kalktı.

'Sen şeytansın' dedi Dracula. Ve yanan yerlerine acıyla dokundu.

'Sonuçta Dracula benden daha şeytan değil mi?' dedi ve durdu David. 'Sence ben kendimi garantiye almadan buralara kadar gelir miydim?'