Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
❄️|Elsa
"Ne demek Norveç'in geleneksel lezzetlerini hiç tatmadım?!" Frost'un bir anda bağırmasıyla yemekhanede oturan bir iki, daha doğrusu on yirmi, çift gözün bize dönmesi bir oldu. Frost'a sert bakışlar atınca yalandan boğazını temizleyip şaşkınlık dolu gözlerini bana döndürdü.
Onun bu hâline kıkırdama isteğimi zor bastırdım. Eğer öyle bir şey yaparsam çapkın bir şekilde sırıtıp kalbimin ritmini bozardı. Frost'a âşık olmadığıma eminim. Sadece...sanırım ondan etkileniyordum. Bilemiyorum. Sanırım bu kadar uzun zaman sonra benimle bir insanın konuşması, hele de bu insanın karşı cinsim olması, bende tuhaf etkiler yaratıyor. Ya da her kız gibi Jackson Overland Frost'un sırıtışı beni etkiliyor. Evet evet kesinlikle nedeni bu olmalı!
Düşüncelere o kadar çok dalmışım ki Frost'un, "Elsaaaaa," diyerek adımı seslemesiyle kendime geldim. Sondaki a harflerini uzatması yüzümü buruşturmama neden olmuştu. "İsmimi uzatarak seslenmezsen sevinirim." Bu sefer o yüzünü buruşturup kollarını göğsünde bağlayıp arkasına yaslandı. "Sende ne yapsam beğenmiyorsun. Yakında okulda takla atarak gezeceğim sırf gülüşünü görebilmek için." Hem utancımı, hemde gülüşümü saklamak için sandviçimden büyük bir lokma aldım.
Lokmamı yutunca Frost'un en başta sorduğu soruyu cevapladım. "Norveç'in geleneksel lezzetlerini hiç tatmadım Frost. Çünkü babamın Norveç yemeklerinde kullanılan çoğu şeye alerjisi var. En başta ete alerjisi var. Bu yüzden genelde babama uyacak başka yemekler yerdik." O zamanlar yüzümde minik bir tebessümün oluşmasını sağladı. Ailecek masaya oturup Anna ile birlikte anneme yakınarak sebze yemekleri yememiz, şimdi benim için paha biçilemez anılardı.
"O zaman Bayan Arendelle, sizi bir akşam yemeğine çıkarmak isterim." Aniden gelen kelimeler ekmeğime karışıp lokmamın büyümesine neden olmuş, bu da lokmamın boğazımda takılıp kalmasına sebebiyet vermişti. Nefesim kesik kesik kesilirken hemen suya uzanıp kafama diktim. Bu sırada Frost'un kahkahaları kulaklarımı dolduruyordu.
Ben en sonunda lokmamı yutup nefes alışverişimi düzenleyince çatık kaşlarla Frost'a döndüm. "Bu da nereden çıktı şimdi?" Sırıttı. Kalbimin ritmi bir iki saniyeliğine bozulurken arkamdaki bir kızın iç çektiğini duydum.
Bu okuldaki çoğu kişi Jack Frost'a hayrandı. Gülümseyişi, yakışıklılığı, şaklabanlığı çoğu kızın hoşuna giderdi. Bildiğim kadarıyla Frost iki tane kızla çıkmış, ardından ikisinden de ayrılmıştı. Gönül eğlendirmek için çıktığını söyleyenler var, hoşlanmanın bir yere kadar gittiğini söyleyenler var. Herkes başka kafadan konuşuyor yani.
"Elsa Arendelle. Lütfen bu çocuğu dinleyin yoksa size kendini açıklayamaz." Yine düşüncelere dalarak Frost'u unuttuğumu fark edince hafifçe kafamı iki yana sallayarak kendime geldim. "Üzgünüm. Genelde tek başıma oturduğum için sürekli düşüncelere dalarım. Başka türlü zaman geçmek, insanlar bakmaktan vazgeçmek bilmez." Önce yüzü gölgelendi Frost'un. Ardından kafasını kaldırıp içten bir şekilde gülümsedi.
