❄️Yeni Yeni Bilgiler❄️

188 10 42
                                    

❄️|Elsa

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

❄️|Elsa

Jack'in kırıkları dışında bir şeyi kalmamıştı. Bu iyiydi. İki haftadır bizimle birlikteydi ve ayağa kalkabiliyordu artık. Ailesine ben haber vermiştim. Şirketimizin elinin kolunun uzun olması işe yaramıştı. Bir hastane ayarlamış, polisleri halletmiş, hatta bir iki kez ailesinin Jack'i hastane odasında görmesini sağlamıştım. Elbette o zamanlar Jack baygındı. Hastane sahibi ailesini ikna edip bir durum olmadıkça orada kalmalarının gerek olmadığını söylemiş, böylece ben Jack'i tekrar yanıma alabilmiştim.

Bugün Jack evine dönecekti. Kaburgalarındaki kırıklar artık hareket etmesine yetecek kadar iyileşmişti. Ama kendini zorlamaması gerekiyordu. Bu yüzden okula bir ay gitmeyecek, bütün kemikleri tamamen iyileşene kadar evde kalacaktı.

Üstüme siyah bir kazak ile eşofman giydim. En sevdiğim mevsim kış, yavaş yavaş geliyordu. Havanın soğukluğundan bunu herkes anlıyordu. Gerçi ben üşümüyordum. Bu yaşıma kadar hiçbir kış mevsimi hiçbir ayazda ya da soğukta üşümedim. Yine de hasta olmak istemediğim için kalın giyiniyorum.

Odadan çıkıp salona gittim. Olaf beyaz, üstünde havuç desenleri olan pijamasını giymiş, önüne hazırladığı gevrek kâsesini almış, anime izliyordu. Onun bu acayip tatlı hâline kıkırdamadan edemedim. Gözleri ışık hızında bana döndü. "Elsa! Günaydın." Yanına oturdum. "Günaydın. Neden beni beklemedin? Ben kahvaltı hazırlardım." Omuz silkti. "Seni uyandırmak istemedim. Ben erken uyandım." Kaşlarımı çattım. "Neden?" Ağzına bir kaşık lokma sokup konuşmaya başladı. "Oyko totmodo yo çok do onomlo doğol." Güldüm. Bu tatlı halleri beni bitiriyordu.

Yemeğini bitirince ona sıkıca sarılıp kendime çektim. Anında kollarını belime dolayıp kafasını göğsüme yasladı. Burnumu kar beyazı saçlarına daldırıp kokusunu derince içime çektim. Havuç kokusu. Olaf'ın en sevdiği meyve havuç, en sevdiği koku havuç kokusu. Havuçlara ve kardan adamlara tatlı bir takıntısı var.

"Bugün misafirimizi yolcu edeceğiz," diye mırıldandım. Bu benim açımdan biraz üzücüydü. Jack ile ilgilenmeye çok alışmıştım. Gizli sığınağımda onu misafir etmeye çok alışmıştım. Eski konuları açtığımızdan beri Jack ile aramız daha da güzel olmuştu. Sadece Jack artık bana karşı daha dikkatliydi. Bakışları daha korumacıydı. Bu, itiraf etmem gerekirse, hoşuma gidiyordu. Bu duyguyu özlemişim. Korumak yerine korumak, insanın içini ısıtan bir duygu.

"Bu durum hoşuna gitmiyormuş gibi konuşuyorsun." Olaf'ın imalı sesi düşüncelerimi böldü. Gözlerimi kırpıştırıp bakışlarımı ona çevirdim. Sırıtıyordu ve gözlerinde yaramaz pırıltılar kol geziyordu. "Hayır," dedim hemen. "En başından buraya gelmesi kötü bir durumdu zaten. Onu burada kırıkları ve yaraları olmadan ağırlamak isterdim." Olaf'ın sırıtışı büyüdü. "Ha zaten burada ağırlamak gibi planların vardı öyle mi?" Yanaklarım yandı. Karışık durumlarımı kendine Aşk Profesörü diyen kuzenime anlatsam büyük ihtimal benle Jack'i sevgili yapmak için hemen planlar kurmaya başlar.

ice princess ❆ jelsa ✓Where stories live. Discover now