Advance Bravely 《势不可挡 》[Türkçe Çeviri]

CH52: Sonunda Seni Yakaladım!

Xuan Da Yu sabah erkenden Xia Yao'nun evine birkaç hediye ile gitti.

Kapıyı açan Xia Yao'nun annesi, ilk başta Xuan Da Yu'yu tanıyamadı. Ardından tanıdık gelen yüzün sahibini hatırladı ve genç oğlana hoş bir gülümseme verdi.

"Vay canına! Bu bizim Da Yu'muz mu? Seni yıllardır görmüyordum. Ne kadar büyümüşsün! Xia Yao birkaç gün önce döndüğünü söyledi bana. Ben de seni eve davet edecektim. Hatırlıyor musun? küçükken neredeyse bütün yemekleri bizde yerdin, aşçımızın yaptığı yemekler için hep en iyisiydi, derdin. Ama annen aslında buraya yemek için değil, Xia Yao için geldiğini söylerdi."

Xuan Da Yu eve girerken, gülümsedi.

"Sana bir çay yapayım."

Xuan Da Yu kibarca reddetti, "Ah, hayır. Zahmet etmeyin."

Xuan Da Yu bunu söylese de, Bayan Xia çayı yapmak için mutfağa gitti.

Bu sırada, Xuan Da Yu odaları dolaşmaya başladı. Çabucak Xia Yao'nun yatak odasını buldu. Kapıyı açmadan önce Xia Yao'nun uyuyor olabileceğini düşündü. Ancak yatağı düzgün duruyordu ve polis üniforması ütülenmiş bir şekilde askıda duruyordu. Xia Yao'nun dışarıda olduğu belliydi.

Xuan Da Yu, Xia Yao'nun çekmecelerini karıştırdı ve bunca yıldır özlediği gençlik yıllarından bir şey bulmaya çalıştı. Ancak sonuç, Peng Ze'nin söylediğiyle aynıydı. Xia Yao'nun hayatı son derece ıssızdı. Çekmecelerinde, kızlardan gelen hediyeler yerine sadece belgeler vardı. Diğer çekmeceler de aynı şekilde, güreş ve ekonomiyle ilgili dergi ve kitaplarla doluydu.

Bu adam bakire ödülünü kesinlikle hak ediyordu.

Xuan Da Yu'nun asıl dikkatini çeken ise, komodinin en alt çekmecesine tıkıştırılmış küçük bir ev modeli oldu. Evi çıkardı ve küçük kapının bir kili olduğunu gördü. Ardından bulduğu anahtar ile evi açtı ve içinde kilden yapılmış bir heykelcik gördü. O kadar gerçekçiydi ki, Xuan Da Yu ilk bakışta kahkaha patlatmak zorunda kaldı. Ancak bir süre sonra surat ifadesi dondu.

Heykelcik sadece iç çamaşırı giyiyordu. Alt taraftaki manzara, Xuan Da Yu'nun çılgın bir şeyler düşünmesine yol açtı.

Xuan Da Yu tabii ki de bunun Xia Yao tarafından yapıldığını düşünecek kadar aptal değildi.

"Merhaba!"

Aniden onu korkutan bir ses duyuldu. Xuan Da Yu heykelciği yere bırakıp balkona doğru ilerledi. Orada asılı biri büyük, diğer küçük parlak siyah renkli iki kuş olduğunu gördü. Xuan Da Yu gülümsedi, bu Xia Yao'nun sık sık bahsettiği hayvan olmalıydı.

Xuan Da Yu, küçük kuşa "Yakışıklı adam" diyerek ıslık çaldı.

Küçük kuş, "Yakışıklı adam!" dedi.

Xuan Da Yu bakışlarını büyük kuşa çevirdi ve yüksek sesle bağırdı, "Yakışıklı adam."

Ancak, şaşırtıcı bir şekilde büyük kuş tek kelime etmedi. Kanatlarını aşağı yukarı hareket ettirdi ve tembel ve aşağılayıcı bir şekilde Xuan Da Yu'ya bakmaya başladı.

"Da Yu? Da Yu?"

Bayan Xia'nın sesi duyuldu. Xuan Da Yu büyük kuşa hırladı ve aceleyle içeri girdi.

"Bu odaya neden girdin?" gülümseyerek sordu Bayan Xia.

Çay dolu bardağı alan Xuan Da Yu, "Sadece etrafa bakıyordum. Bu arada Xia Yao nerede?"

"En ufak bir fikrim yok. Dün sabah erkenden çıktı. Bir arkadaşıyla gittiğini söyledi ama gideceği yeri bilmiyorum. O artık büyük bir çocuk, çok soru sormam onu rahatsız eder."

Xuan Da Yu'nun gözlerinde çok iyi gizlenmiş bir hayal kırıklığı vardı. Birlikte takılma fikrimi evde kalma bahanesiyle reddedip...

...

Üzgün hisseden Xuan Da Yu, akşam arkadaşlarını kağıt oynamak için kulübe çağırdı. Peş peşe birkaç maç kaybettikten ve bir kasa bira içip sarhoş olduktan sonra, sinirli bir şekilde kulüpten çıktı.

Arabanın kapısını açtığı sırada, bakışları aniden yakınında duran birine kaydı. Ardından durdu.

Bu kişinin renkli saçları vardı. Biraz rock'n roll biraz da hiphop tarzında giyinmişti. Bu adam, gözleriyle sokakları tarıyordu.

Xuan Da Yu şaşkınlıkla geri çekildi. "Halüsinasyon mu görüyorum acaba?"

Düşüncelere dalmışken, karşısındaki rockçı herifin gözleri bardan çıkan iki adama takıldı. Bu iki adam, tam da Xuan Da Yu ve Xia Yao gibiydi. İkisi de sarhoş duruyordu. Birbirlerini sırayla sırtlarına alıyorlardı. Rockçı adam onları yakından takip etti ve diğer adamı yanındakinin sırtına atlamadan önce çekmek için doğru anı bekliyordu.

Xuan Da Yu'nun gözü en az on saniye seğirdi. "Tabii ki! Başka kim olabilir!"

Bam! Xuan Da Yu arabasının kapısını sertçe kapattı ve ışık hızında rockçı adama doğru koştu.

Orospu çocuğu, sonunda seni yakaladım!

...