❝ sessizce ölen kelebekleriz sevgilim. ❞

40 9 0
                                    

"Kestik! Böyle bir sahne olduğunu hatırlamıyorum." Ruggero konuşmaya başlarken herkes gibi ben de nedenini merak ediyordum.

"Evet, yoktu ama böyle daha gerçekçi olur diye düşündüm. İlk kez hislerini birbirlerine açıyorlardı ve öpücük de anlarını ölümsüzleştirirdi. Sahneye gerçeklik katmak istedim, özür dilerim." dedi ve gitmek için hazırlanırken yönetmenin konuşmasıyla durdu.

"Anladım. Aslında haklısın da... böyle daha iyi oldu." Ruggero cevap vermedi ve karavanına doğru gitti. Ben de hızlıca onun peşinden gittim ve kolundan tutup onu durdurdum.

"Senin amacın ne? Benimle dalga mı geçiyorsun? Kimse senden sahneye gerçeklik katmanı istemedi. Ben, istediğin zaman öpebileceğin biri değilim."

"Karol, abartma lütfen. Sadece bir öpücüktü ve ayrıca..." durdu ve etrafına baktı. Onlara yakın olduğumuzu görünce duyulmasın diye koluyla beni yavaşça daha ileriye götürdü ve konuşmaya devam etti.

"Ayrıca açıkladığım şeyle bir alakası yoktu bunun. Seni öptüm diye kafan karışmasın yani. Vaselissa'ya aitdi o öpücük. Seni istediğim zaman öptüğümü falan düşünemezsin. Sevgilin var zaten, böyle bir şey yapamam." durdum ve öfkeyle yüzüne baktım. Nasıl bu kadar değişebilirdi?

"Düşünmüyorum zaten!" öfkeyle gitmeye hazırlanırken cümlesiyle beni durdurdu. "Giro'yla aranızda ne var?"

"Seni hangi yönden ilgilendirir acaba?"

"Karol yapma böyle... basit bir soruydu sadece."

"Basit bir soruysa seni ilgilendirmemesi gerekir. Ama için rahat etsin, aramızda bir şey yok. Olsa da seni ilgilendirmez. Kimsin sen? Arkadaş bile değiliz." hızlıca yürürken beni tekrar durdurdu ama bu sefer çok şaşıracağım bir şey demişti.

"Soğukluğunun sebebi yaptığım açıklamaysa seni rahat bırakmaları içindi." dediği şey karşısında ne diyeceğimi bilemedim. Bir süre arkam dönük bir şekilde bekledim. Cevap vermeyip yavaşça ilerledim. Son birkaç saattir olanlar beni ne yapacağımı bilemez bir hale getirmişti. Yorulmuştum.

•••

Eve geldiğimde tüm olanları unutmak istiyordum. Bir yandan Giro'yla geçirdiğim güzel vakit, bir yandan Ruggero'nun beni öpmesi ve söylediği son şey... gerçekten kafam çok karışmıştı. Kendime hızlıca bir kahve yaptım ve salonda oturup içmeye başladım. Bilgisayarımı açtım ve bir süre oyalandıktan sonra uykumun geldiğini hissettim ve yatağıma gittim.

Odam loş bir ışıkla aydınlanırken yatmaktan vazgeçip masama oturdum. Canım bir şeyler yapmak istiyordu. Dolabımı açtım ve içindeki kitaplarıma baktım. Hepsi en sevdiklerimdi ve defalarca okumuştum. Gülümsedim ve göz gezdirdim. O sırada en başta duranı elime aldım. Bu kitap... bunu bana Ruggero vermişti. Çekimlerden arta kalan zamanlarda okumak için ikimiz de almıştık aynısından. Bizim ortak kitabımız olması için, birbirimizden bir hatıra kalması için. İçini açtım ve sayfalarına göz gezdirdim. Altı çizili bir cümle gördüğümde durdum, bu cümleyi beraber çizmiştik. Onun kitabında da aynı cümle çiziliydi. Her ne kadar acı verse de tam olarak bizi anlatıyordu.

"Biz, aşktan sessizce ölen kelebekleriz sevgilim."

İkimiz de ayrılacağımızı bilmemize rağmen birbirimizi sevmiştik. Bu acıyı biz seçmiştik. Biz, aşık iki kelebektik ve madem yapacak bir şey yok o zaman sessizce ölecektik...

Sabah gözlerimi telefonun çalmasıyla açtım. Uykulu gözlerimi ovuşturarak yataktan kalktım ve telefona yöneldim. Ruggero arıyordu. Bu saatte mi? Hemen açmamalıydım. Önce banyoya girip elimi yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladım. Uykulu olduğumu bilmemeliydi. Döndüğümde telefon çoktan kapanmıştı. Yanıtına geri dönecekken kendisi tekrar aramıştı bile.

Hala Seni SeviyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin