-35- "Hipnoz mu, o da ne?"

25.6K 1.3K 144
                                    

Tekrar dudaklarıma uzandığında elimle ağzını kapattım.

"Bugünlük bu kadar yeter."

Çağkan'ı arkamda şaşkın bakışlarıyla bırakıp tuvaletten çıktım. Kızların yanına gittim ve olanları anlattım. Asya da Ekin'in bu tür şeyler yapabileceğini ve ona inanmamam gerektiğini öğütledi.

"Peki Asya, bir şey soracağım yoksa içimde kalacak." Kalmasın artık aq.

"Sor."

"Birkaç gün önce sahildeyken biz, benim üstüm ıslanınca sen neden ıslattın kendini?"

Tebrikler İdil, aradığım soru.

"Ne zaman?"

"İşte birkaç hafta önce falan."

"Bilmiyorum, her zaman yaparım öyle şeyler."

Orospuysan taviz vermeyeceksin mantığı. İlginç.

"Anladım, tamam."

Geriye yaslandığı koltuktan kalktı.

"Hey, bir sorun mu var?"

"Hayır sadece sormuştum. Önemli değildi."

"Bana söyleyebilirsin. Artık size anlattığıma göre, neden olduğunu biliyorsunuz."

"Sorun yok, bilirsin orda biraz orospu gibi davrandın."

Tiz bir kahkaha attı.

"Hayatım ben böyleyim, eskiden değildim ama böyleyim. Sizinle de yakın arkadaşlar olamayız çünkü ben böyleyim, eninde sonunda benim arkamdan konuşacaksınız. Şimdi gerçek hikayemi bildiğinizden biraz daha samimi olduğumuz doğru ama biz hiçbir zaman en yakın arkadaş olamayız. Üzgünüm."

"Bunu bildiğim iyi oldu. En azından anlaşabilmemiz güzel." Başını salladı.

"Yine de, bir şey olursa söylersiniz. Her şey için tekrar üzgünüm."

Yanımızdan uzaklaştı. Ben arkasından bakarken o da bana döndü.

"Ve sen, Çağkan'dan uzak dur." Bitch what?

Bu da ne demek oluyordu? Çağkan senin falan değil, tamam mı kaltak? Sen ondan uzak dur tövbe, salağa bak.

Teşekkürler iç ses. Bana katıldığını bilmek güzel.

Kızlar sohbet ederken ben etrafıma baktım. Çağkan birkaç arka masamızda erkeklerle oturmuş sohbet ediyordu. Bana baktı ve ağzını oynatarak bir şeyler söyledi. Biz de kızlarla biraz daha sohbet edip plaja gittik. Güneşlendik. Denize girdik. Çağkan gelmedi. Diğer erkekler de gelmedi. Biz de kızlarla takıldık. Akşama doğru eve döndüm. Ekinler içerideydi. Gözlerimi devirdim, annem beni gördü.

"Merhaba İdil! Gelsene buraya."

"Aslında üstümü değiştirsem iyi olacak. Gelirim az sonra."

Yukarı çıkıp bikinilerimi değiştirdikten sonra geri aşağıya indim. Çağkan mayosuyla koltukta oturuyordu. Ekin'in yanında. Kısa bir süre sessizlik oldu, daha sonra annem konuştu.

"Üstüne bir şeyler giysen iyi olur, değil mi Çağkancım?"

İşte benim annem.

Çağkan bana bakıp sırıtarak merdivenlerden çıktı ben de onun yerine oturdum. Islatmıştı hayvan. İnsan eve gelince mayosunu değiştirir, değil mi? Bu nedir ya? Kalkıyorum ben.

ÜABMWhere stories live. Discover now