Bölüm 25

20.4K 670 261
                                    

Merhaba😺

Nasılsınız canlar😻

Çok uzun zaman sonra bölüm paylaşmak garip hissettiriyor🙈 Umarım beğenirsiniz, çok heyecanlı bölüm bizi bekliyor

Ayrıca hikayede bazı değişiklikler yaptım.
1. Bulut'un modeli değişti.
2. Gizem'in modeli değişti.
3. Bulut'un en büyük tutkusu araba yarışları. Boks değil.

Şarkı - Rihanna Diamonds

Aslında Gizem'e yakışan Man Down şarkısı ve klibi olurdu. Ama bölümün akıcılığını bozmasın diye diamonds kullandım.

Son olarak oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın cankuşlar😘

8 yıl önce.

"Hoşça kal Gizem."

Gülümseyip sınıf arkadaşlarıma baktım. "Hoşça kalın." Hepsine el salladım.

Neredeyse hepsi arkadaşım sayılırdı. Hiçbir zaman asosyal olmamıştım. Herkesle aram iyidi, normal, sıradan bir öğrenciydim. Sınıfın en aktivelerinden sayılırdım.

Bugün okulun son günüydü, karşımızda uzun, bol bol dinlene bileceğimiz yaz tatili bizi bekliyordu. Okuldan çıkıp otobüs durağına doğru yürümeye başladım.

Her gün babamı beklediğim durakta oturup telefonu cebimden çıkardım. Babamı arayıp kulağıma koydum.

Çaldı, çaldı, çaldı... Tam kapanacağını düşünürken nihayetinde açıldı. "Alo, baba?"

"Efendim."dedi her zamanki mesafeli sesiyle. Yine de bozuntuya vermedim. Sesimi olabildiğince neşeli çıkardım.

"Baba, bugün beni sen mi alacaksın yoksa ben kendim geleyim mi?"

"Hayır, bugün gelemeyeceğim. İşim var, Kendin gel."

"Tamama, baba, gelirim. Evde görüşürüz." Cevap gelmeden telefon yüzüme kapandı. Yüzümün asılmasına engel olamadım. Hayır, cevap vermemesine değil. Ona alışıktım. Hep böyle soğuktu. Canımı sıkan şey yalnız başıma yarım saatlik yolu gitmek olacaktı. Arabayla, on dakika bile almıyordu. Kaldığımız apartman şehrin merkezinde olmasına rağmen oraya giden otobüs birkaç haftadır arıza yüzünden çalışmıyordu.

En kötüsü ise benimle birlikte gidecek tek bir arkadaşım bile yoktu. Birkaç tane yaşı benden küçük olan çocuklar vardı ama onlarla da konuşacak bir şey bulamıyordum.

Oturduğum duraktan kalktım ve yürümeye başladım. Saat akşamüstü beşe geliyordu. Normalde okuldan daha erken çıkardık fakat bugün son gün olduğu için sınıfta parti yapmıştık.

Bu tarz kutlamalar okulumuzda adet halini almıştı. Kaçıncı sınıf olursak olalım her yıl son gün her sınıf parti verirdi kendince. Çok sevdiğim okul geleneğimizdi. Sonuçta karşıda koskoca üç ay vardı. Tatile gidenler olacaktı, kendi memleketine gidecekler vardı. Hatta bazı arkadaşlarımız okul değiştirecekti.

Mehmet gibi.

Bugün olanlar aklıma geldikçe yüzümde anlamsız gülümseme oluşuyordu. Mehmet bizim sınıfın en sempatik çocuklarındandı. Bu yıl ailesi İstanbul'a taşınacağı için buradan taşınacaklardı.

GİZ/TEXTİNG (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin