GİZ/TEXTİNG (+18)

37

Hello, nasılsınız? Umarım iyisinizdir 😻

Yeni bölümde yıldıza dokunmayı ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen😘

Sınır 400 oy ve 500 yorum

İyi okumalar dilermmmmmm

Seviliyorsunuz❤️

Çalan telefonumun ekranındaki Bulut yazısıyla yaklaşık on saniye bakıştım. Son bir saat içinde üçüncü aramasıydı. Açıp açmamak konusunda kararsızdım ama en son aramayı cevaplayıp kulağıma götürdüm.

"Alo."

"Nerdesin Gizem?" Karşı taraftan gelen endişeli sesi karşıladı beni.

"Dışarıdayım."

"Neden telefonlarımı açmıyorsun?"

"İşten çıktım, biraz işlerim var. Onları halletmem lazım."

Bir süre sessizlik oldu. "Anladım."dedi en son.

"Sen nerdesin?" Diye sordum. Başka soru sormasını önlemek için.

"Çekimdeyim, deneme çekimleri bitti artık, gerçek çekimlere başladık bu gün." Bu Çiğdem'in de orda olduğu anlamına mı geliyordu? Neyse Gizem sakin ol. Sen Bulut'a güveniyorsun.

"Kolay gelsin."dedim bir şey belli etmemeye özen gösterdiğim sesimle.

Bulut ne olduğunu bilmediğim bir şeyden bir yudum aldı. Herhalde kahvesiydi. "Çiğdem yok burda."

"Sorun değil, sana güveniyorum." Taksi konumda gösterilen yere gelince durdu. "Benim şimdi kapatmam gerekiyor. Sonra konuşuruz."

"Konuşuruz değil de görüşürüz olsun..."

Gülümsedim. "Tamam ondan olsun."

Telefonu kapatıp çantama koydum. Taksi parasını ödeyip sarı arabadan indim. Mert'in konum attığı kafedeydim şu an.

Evet görüşmeye gelmiştim.

Yalnış mı yapıyordum doğru mu bilemiyordum. Benimle Bulut'la aralarındaki arkadaşlığın bozulmaması için konuşmak istediğini söylemişti.

Derin nefes aldım. Dün Mert'le konuştuktan sonra içime oturan öküz hâlâ kalkmış değildi. Bulut'un arkasından iş çevirmek gerçekten de kendimi kötü hissetmeme sebep oluyordu.

Kafenin camdan kapısını ittirip içeriye girdim. Sessiz sakin bir yerdi. Bir kaç kişi dışında kimse yoktu. Gözlerden uzak yer seçmişti Mert.

Mert'i ararken köşede oturduğunu gördüm. Dalgın dalgın önündeki fincanı izliyordu, bu yüzden ona bakan garson kızları farketmiyordu. Mert gerçekten yakışıklı birisiydi.

Yanına gittim. Beni görünce hemen ayağa kalktı. Daha yakından bakınca yüzünün hali gerçekten içler acısıydı. Kaşı patlamış, sol gözünün altı morarmıştı, dudağının yanında ise yara izi vardı.  Bulut baya hırpalamıştı.

"Hoş geldin Gizem."dedi. Mahcup sesle.

"Hoş buldum."

"Çok teşekkür ederim geldiğin için." Tepki vermeden karşısına oturdum. Buraya gelmiştim ama bu Mert'in beni öldürmek istemesini değiştirmiyordu.

"Bir şeyler içmek ister misin? Çay kahv-"

"Hiçbir şey istemiyorum. Buraya geldim çünkü Bulut'tan bahsetin. Ne söyleyeceksen söyle gitmem gerekiyor."