33

14.2K 641 858
                                    

Hello nasılısınız arkolarrr, umarım iyisinizdir❤️

Yeni bölümde yıldıza dokunmayı ve yorum yapmayı unutmayalım pleasss

Keyifli okumalar😺

Sınır 400 oy 500 yorum

Seviliyorsunuz ❤️

"Oğlum bir ben mi sap kaldım aranızda?!"dedi Efe memnuniyyetsiz yüz ifadesiyle. Elindeki kahve bardağını masaya bıraktı.

Eylül dudaklarını bastırdı. "Onu söyleyemiyoruz maalesef."

"Ben Efe, insani yaşım yirmi üç saplık yaşım dört yüz yetmiş sekiz."

Güldüm. "Merhaba ben Gizem, insani yaşım yirmi iki soğuk espiri yaşım buz devrinden bu yana."

Eylül pastasından bir kaşık aldı. "Ben Eylül insani yaşım yirmi üç kilolu yaşım yedi yüz doksan sekiz kalori."

Efe gözlerini devirdi. "Kanka sen kilolu değilsin ki balık etlisin."

Eylül dudaklarını büktü. "Fatih de öyle söylüyor."

"Ee neden üzülüyorsun o zaman?"

"Çünkü yalan söylüyor. Bir de şey diyor senin kemiklerin iri." Efe'yle bir birimize bakıp güldük. Normalde Eylül'ün kilosu için söylememli olduğu bahaneleri Fatih söylüyordu. Bu aşk değil de ne be...

"Ama sana yakışıyor."dedim.

"Ben son günlerde kilo aldım mı?" Atma işte! O zehirli oku atma. Efe'nin yutkunduğunu hiss etdim. Allah'ım lütfen beni kurtar. Hayır yani almamıştı ama dediğimizde de inanmıyordu. İki ucu boklu değenekti soru. Ahiretlik sorusu gibi...

"Sen kilolu değilsin sadece yemeği seviyorsun." Bu nasıl cümle? Korkudan ne diyeceğimi bilemedim arkadaşlar beni de anlayın. Gerçekten değildi. Sadece yetmiş üç kiloydu. Ve kilolu sayılmazdı. "Ayrıca şimdiki halinle çok tatlısın." Yüzündeki küçük memnuniyyet belirgisi bu gün de ölmeyeceğimin kantıydı.

"Evet, sonuçta Fatih seni böyle beğenmiş. Alan memnun veren memnun."

Eylül Efe'nin kafasına vurdu. "O öyle değil gerizekalı."

Efe sinsice sırıttı. "Biliyorum."

"İğrençsin."

Masanın üzerindeki telefonum titreyince elime aldım. Ekranda Bulut yazısını görünce benim mide mavi kelebeklerle doldu. Geldi gönlümün prensi.

"Alo." dedim cilvekar tonla.

"Alo,"dedi onun da keyfi yerindeydi sanırım. "Napıyorsun?"

"Arkadaşlarımlayım..." Eylül kafasıyla selam söyle dedi. "Selamları var."

"Aleykum selam. Bende de söyle."

"O da diyor... " dediğim anda Efe garip hareketlerle beni taklit etmeye başladı.

"O do doyor." Gözlerimi devirdim.

"Sen niye aradın?"

"Son noyo orodon." Peçeteyi Efe'ye attım ve yardım etmesi için Eylül'e baktım.

Fakat bilin bakalım o ne yaptı? "Gizem, grup kuruyoruz. Sen hangi pozisyonu istiyorsun?" Gözlerim fal taşı gibi açıldığında Efe ve Eylül kahkahalarla gülüp ellerini tokuşturdular.

"Ah, aşkım vurma."dedi Efe inlercesine. Hadi Bulut'u geçtim şu an biz kafedeydik lan kafede! Hem de düzenli olarak geldiğimiz ve çok sevdiğimiz kafede.

GİZ/TEXTİNG (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin