GİZ/TEXTİNG (+18)

31

Hello, hastayım diye bölüm gecikti kusura bakmayın🥺😻

İyi okumalar dilerim, yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın 😍

Sınır 350 oy, 400 yorum

Sizi seviyorum❤️

Önümdeki dosyaya baktım gururla. İnanamıyorum! Avukat olarak ilk işim karşımdaydı. Artık stajyer değildim. Allah'ım bu günleri de mi görecektim?

Ne kadar çok avukat olmak istesemde universite yıllarımda hukuk kitaplarının üstünde uyuyakaldığım geceleri unutamıyorum. Bazı geceler kendimden bile şüpheye düşüyordum acaba bu kadar şeyi öğrenebilecek miyim diye. Kah ağlamış, kah ağlamış kah da gecelerce ağlamıştım kitapların üzerinde. Kısacası üniversitede yılangillere taş çıkaracak kadar iyi sürünmüştüm ve en sonunda avukat olmuştum.

Hikmetinden sual olunmaz Allah'ım.

Duruşmam altı gün sonraydı. Bu yüzden hazırlanmam için vaktim boldu. Mavi dosyayı çantama koydum ve odamdan çıktım. Büroda çalışmaya başlamıştım ve açıkcası burayı çok sevmiştim. En büyük özelliği evime yakın olmasıydı, yol param az çıkıyordu. Devir kötü her şeyi düşünmek gerekiyordu.

Asansörün önüne vardığımda kapılar açıldı ve içeride Aykut beyi gördüm. Kaç gündür doğru düzgün göremiyordum, kendi bürosunu açmak zor gelmiş olacakki sürekli meşgul birine dönüşmüştü. Hoş, zaten önce de öyleydi.

İçeri girdim, bu gün içinde hiç görmediğimi hatırlayarak "İyi günler."dedim ve birinci katın numarasını tuşladım. Üzerinde lacivert renk takım elbisesi vardı, siyah saçları özenle arkaya doğru taranmıştı.

Telefonuyla o kadar meşgul görünüyordu ki geldiğimin farkına bile varmamıştı. Sesimi duyunca kafasını kaldırdı. "İyi günler, Gizem... Nasıl gidiyor?" Telefonunu cebine koydu.

"Teşekkür ederim. İyi gidiyor."

"Sevindim senin adına."dedi ve elini cebine koydu. Bana karşı soğuk muydu yoksa bana mı öyle geliyordu? Yaklaşık beş saniye gibi süren ama bana asırlarla gelen sessizliği yine Aykut beyin sesi bozdu. "Yeni ilişkini tebrik ederim."

Şaşırmadan edemedim. Patronum beni tebrik mi ediyordu sevgilim olduğu için? "Teşekkür ederim."dedim yine de. Siz nerden öğrendiniz diye sormayacaktım. Muhtemelen günlerce manşetleri süsleyen haberlerden görmüştü.

Hafifce bana döndü. Yüzünde aşinası olduğum ciddiyet vardı
"Umarım işle aşkı karıştırmazsın."

Sesi sakin olmasına rağmen ani cümlesi karşısında afalladım. "Ne demek bu?" Kaşlarım artık iyice çatılmıştı.

"Geçen gün sevgilinle olan fotoğrafların süslüyordu manşetleri." Siyah gözleri kahverengi gözlerime sabitliydi.

"Yani?"dedim. Bundan ona neydi ki?

Asansörde bir adım daha attı. Şimdi önümde duruyordu. "Yanisi şu ki sen bir avukatsın, itibarın için göz önünden ne kadar uzak olursan o kadar iyi olur. Ayrıca artık sen benim çalışanımsın. Unutma hakkında çıkan herhangi haber doğrudan benim de iş yerimi etkiliyor. Beni sakın yanlış anlama. Değil benim yanımda başka yerde bile çalışsan emin ol bu uyarıyı yaparladı sana."

Söylediklerinden ne kadar sinirlensem de gülümsemeye çalıştım. "Beni düşündüğünüz için teşekkür ederim ama hareketlerime dikkat etmem için hiç kimsenin uyarısına ihtiyacım yok. Ne yaptığım sadece beni ilgilendirir."