B-3 AVİN MİRŞAD

79.3K 3.7K 1.6K
                                    

İki günü ardından bırakmışlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İki günü ardından bırakmışlardı. Avin bu süreçte kimseyle yüz göz olmamak için elinden geldiğince dikkatli davranıyordu.

Arada Şahnaz Hanımın laflarına dayanamayıp cevabını veriyordu. Sonrada Şahnaz Hanımın nazarında saygısız oluyordu.

Sussa suç konuşsa suç sayılıyordu. Avin artık istemese de buna alışmaya başlıyordu. Ve bu süreçte evdekiler tarafından sevilmediğini bir kez daha anlamıştı.

Maran'ın iki gündür İstanbul'da olması herkesi daha da şüphelendirmeye başladı genç kız her sofraya oturduğunda Şahnaz Hanım oğlunu sorup duruyordu Avin ise artık söyleyecek yalan bulamıyordu.

Maran Mirşad rolünün hakkını vermiyordu. Oturup konuşması lazımdı ama kocası gelmiyordu gitmişti lakin gelmeyi unutmuştu.

Konakta normal bir temizlik yapıldıktan sonra herkes bir tarafa dağıldı. Nadir ağa bir akrabasına giderken Hejar şirkete Alaz okula Jorin ve Havin ise kuzeninin evine gitmişti.

Avin ise kaynanası ile beraber konakta yalnız kalmıştı. Sabahtan beri odasında oturuyordu ve artık sıkılmıştı. Koskoca konakta dört duvar arasına tıkılıp kalmak nefesini daraltıyordu.

Odasından çıkarak en üst katın terasına çıktı. Mardin'in o büyüleyici manzarası buradan bir başka güzeldi. Sanki insanı alıp bambaşka diyarlara götürüyor gibiydi. Avin'in saçları rüzgardan sallanıyor tam tepede duran güneş kehribar gözlerinin parlamasına sebep oluyordu. İzlediği eşsiz manzara ve derin düşünceleri birbirine karışmıştı zaten bu aralar her şeyi çok düşünüyordu. Hem de gereğinden çok... Bakışları uzaklarda gezinirken kulaklarına dolan kişneme sesiyle düşünceleri bölündü ve bakışlarını manzaradan çekerek konağın dış kapısına çevirdi.

Konağın önünde simsiyah asil bir at vardı Avin'in gözleri heyecan ve sevinçle karışık irice açıldı. At binmeyi çok severdi ama babası izin vermezdi bazen kaçamaklar yapar abisinin atına binerdi çok istemişti bir atı olmasını ama olmamıştı hiçbir zaman.. Oturduğu yerden kalkıp adımlarını merdivenlere yönlendirdi basamakları hızlı hızlı indi. Avludan geçerek Konağın ahşap kapısını açıp dışarı çıktı. Az önce uzaktan baktığı şimdiyse karşısında duran asil atla gözleri parladı ağzı kulaklarına vardı adeta. Çok güzel bir attı elini burnunun üzerinde şefkatle gezdirdi.

"Bu at kimin çok güzelmiş." Sesindeki tını bile beğeni doluydu her zaman atlara karşı ilgisi vardı.

Kahya atın ipini tutarken soru soran kadına saygılı bir şekilde cevap verdi.

"Maran ağamın atı bugün bakımı vardı onu yaptırdım." Avin dudaklarını büzerek yüzündeki tatlı ifadeyle atı sevmeye devam ediyordu.

Kahya atın bakımını yapmış ahıra koymak için getirmişti. Maran ağa haftada bir bakımını yaptırırdı atı kendisi için çok değerliydi.

DİLVAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin