Tek davası okumak olan Avin Mirşad.
Bin derdin dermanı olan Maran Mirşad.
"Mardin şahidim Maran yüreğimin güneşisin. Dışımı aydınlatırken yüreğimi yakansın."
Hayatın acımasız döngüsü içerisinde birbirlerine denk gelen iki insan.
"Mezopotamya şah...
Satır arası yorumlarınızı istiyorum okurken belki iyileşirim:)
Sınır aşılmıyor eskiden rahat 1.7K 1.8K oy gelirken şu iki bölümdür 1.3K 1.4K oy zor alıyoruz üzülüyorum evet çünkü emek veriyorum ve karşılığını almamak üzüyor biliyorum bütün yazarlar bunu diyor ama cidden iki bölümde hakettiğimizi almadığım için üzgünüm:(
Neyse sıkıntı tınne::: sınır: 1,7K oy =4K yorum
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Korkusuzluk insanın en büyük deli cesaretiydi şüphesizki Avininde deli cesareti vardı. Bunu herkes artık çok net öğrenmişti...
Eğer bu yolda güçlü bir şekilde ilerleyecekse bu akşam kimse Şilanın yerini öğrenmeyecekti. O kızı harcatmayacaktı izin vermeyecekti..
Amacı sadece birilerine yardım etmek ve onları ailelerine kurban etmemekti. Kendi yaşadıklarını başkası yaşasın istemiyordu lakin bu sefer bir yerde hata yapmıştı. Maran'a söylemek yerine ondan gizli böyle bir şey yapması Maranı hem öfkelendirmiş hemde hayal kırıklığına uğratmıştı.
Avin bir şey yaparken hayatındaki insaları da düşünmesi lazımdı fakat bu sefer fazla düşüncesizce davranmıştı. Aşiret kızıydı törenin içindeydi her şeyi bilmesine rağmen bu sefer büyük hata yapmıştı.
Belki hata da değildi aşiret kızı olan birinin hata yapma olasılığı yoktu. Ama Avin onlardan farklıydı bir şey yapmak bir şeyler değiştirmek istiyordu lakin bunları yaparken hataya da yer veriyordu.
Ortamın gergin havası daha da büyürken adamlar arasındaki öfke gittikçe başka bir boyuta ulaşıyordu. Emin ağa kızını almadan gitmeyecekti ancak Avinde kızın yerini söylemeyecekti.
"Karın neden bu işlere karışıyor Maran ağa?" Konağı kaplayan adamın vakur sesiyle Maran öfkeyle homurdandı. Göğsü aldığı soluklarla sertçe kalkıp inerken çıkmaz bir sokağın ortasında olduğunu fark edince ağzının içinde bir küfür savurdu...
"Bir daha böyle işlere karışmayacak!" Nadir ağa ölümü andıran bakışlarını gelinine çevirdiğinde Avin duruşunu bozmadı. Dik duruşu Emin ağayı şaşırtırken Maran duruma son vermek adına söze girdi.
"Kızını sana getireceğim!" Bütün bakışlar Maran'a dönerken Avin gözlerini kısarak kocasının ciddiyetine baktı. Böyle bir durumda şaka yapacak hali yoktu demi ciddiydi.
"Yoo götürmeyeceksin." Başını hiddetle sallayarak karşı çıktı. Asla izin vermeyecekti böyle bir şeye o kız bu gece eve gitmeyecek. "Sana yerini söylemeyeceğim."
Maran'ın solukları sıklaşırken burun kemerini sıktı. Şu an saçma sapan bir durumun içindeydi ve bunun nedeni ise karşısında duran karısıydı...
