Tek davası okumak olan Avin Mirşad.
Bin derdin dermanı olan Maran Mirşad.
"Mardin şahidim Maran yüreğimin güneşisin. Dışımı aydınlatırken yüreğimi yakansın."
Hayatın acımasız döngüsü içerisinde birbirlerine denk gelen iki insan.
"Mezopotamya şah...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hayal kırıklığına uğradım ama bu kadarı çok fazlaydı.
Kelimelerin tamamen hükmünü yitirdiği andı..
Avluya adete bir bomba düşmüştü ortalık bir kaç dakika ölüm sessizliğine gömülürken herkes birbirine baktı ve kimse ne olduğunu anlamadı.
Maran boynuna sarılan kadınla ne yapacağını bilmezken Avin ve bütün ev halkı şaşkınlık içinde olanları anlamaya çalışıyordu.
Bu kadın kimdi?
Neden gelmişti buraya?
Maran'ın nesi oluyordu?
"Sevgilim sevinmedin mi?" Kelimeler defalarca yankılandı beyinlerde, Maran'ın kolları hareket etmedi sanki üzerinde bir kamyon geçmişte kollarını kullanamıyordu.
"Maran bu kadın kim?" Şahnaz Hanımın ağır aksanlı sesi genç adamı kendine getirirken Levla'nın kollarından tutup yavaşça uzaklaştırdı kendinden..
Bakışları Avin'i bulduğunda kehribar gözleri hayal kırıklığıyla doluydu. Belki de bu gözlerde görmek isteyeceği en son şeydi bu ifade..
Herkes sustu olanları anlamaya çalıştı ama anlamaları uzun sürmedi herkesin ifadesi şaşkınlık yüklüydü.
"Maran senin için geldim buraya." Levla da neler olduğunu bilmiyordu böyle hayal etmemişti.
Avin'in gözleri doldu bu olanlar karşında yutkunmaya çalıştı kulakları doğru mu duymuştu bu kadın onun sevgilisiydi ve bugüne kadar saklamış mıydı?
Maran böyle bir şey yapmış mıydı gerçekten?
Şahnaz Hanım Levla'yı baştan aşağı süzdü üzerinde mini bir etek ve bluz vardı saçları sarı gözleri maviydi bakımlı ve güzel bir kadındı.
"Kızım sen kimsin?" Diye sordu tekrar Şahnaz Hanım duyduklarından emin olmak istiyordu yanlış duymuş olabilirdi oğlu bunu yapmış olamazdı o bir ağaydı böyle yakışıksız bir şey yapmış olamazdı.
"Maran'ın kız arkadaşıyım sizinle tanışmak için geldim." Yaşlı kadının ağzı açık kaldı bakışları oğluna döndü ne diyeceğini bilemedi.
Avin'in duyduğu acı gerçek yüreğinde depremlere sebep olurken, daha fazla bu rezilliğe katlanmak istemedi böyle iğrenç bir şeye tanık olduğu için lanet etti. Hızlı adımlarla merdivenlere ilerlediğinde Maran koşarak Avin'in arkasından ilerleyip bileğinden tutarak durdurdu. Avin Maran'ın bileğine değen eliyle birlikte dönerek elini sert şekilde Maran'ın yanağına indirdi.
"Sakın bana dokunma!" Tokat sesi avluda yankılanırken kadınlar eliyle ağzını kapattı. Maran düşen başını yavaşça dikleştirdi. Ne diyeceğini bilemedi sanki tüm kelimeleri lügatına kelepçelemiş dilini lal etmişti şu an konuşması gereken yerde susuyordu adam.
