B- 43 YILLAR SONRA

50.2K 3K 4.6K
                                    

Hello aşklar🌸

Umarım iyisinizdir.

Bu sefer erken geldim galiba:)

Hesaplarımı takip etmeyi unutmayın..

Wattpad- helin_q panoda duyuru yapıyorum ara da takip ederseniz haberdar olursunuz.
İnstagram- diyartore6
TikTok - helin_q6
Yedek- Hellymis7

Satır arası yorum yapmayı unutmayın:)

Sınırı koyuyorum ama aşılmıyor ben sadece yorum sınırını bekliyorum o dolunca atıyorum ama oy vermeyi de unutmayın.

Sınır- 1,8K oy = 4K yorum..

Ve oyun yeniden kuruldu!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ve oyun yeniden kuruldu!

Bu hikâye de bir kazanan bir de kaybeden biri vardı!

Ya adam onu terk eden kadına karşı kazanıp galibiyetini ilan edecekti.

Ya da kadın terk ettiği adama isyan çıkarıp bu savaşı kazanacaktı!

Öyle ya da böyle bir galibin birde mağlubun yer alacağı bu savaş çok çetin geçecekti. Değişen sadece hayat olamamıştı, onlar da çok değişmişti. Duyguları, mimikleri, görünüşleri her şeyleriyle değişmişlerdi. İkisi de bambaşka kişiler olmuştu.

Koca 3 yıl çok şey alıp götürmüştü...

Ömürden su gibi akıp giden 3 yıl adamın acılar içinde ölümü dört gözle beklemesine neden olmuş kimsenin bundan haberi olmamıştı. Hasret çektiği, kokusuna mahkûm olduğu, saçının teline öldüğü kadın şu an tam karşısında duruyordu. Kalbi göğsünü delecek şiddete sahipti, içi içine sığmıyor ne yapacağını bilemez bir hale gelmişti. Yıkılmaz Maran Mirşad özlemi ile kavrulduğu kadının karşısında darmadağınık bir vaziyetteydi..

Ne yapması gerekiyordu şimdi?

Koşup özlediği kadına sarılsa, hasret kaldığı kokusunu içine çekse, ölümü karşısına alacağı o ince saçlarını okşasa acı içinde süründüğü 3 yıla ayıp mı etmiş olurdu!

Ne hissetmesi gerekiyordu?

Aklı, kalbi, duyguları, devre dışı kalmış elini kolunu sevda karşısında bağlamıştı. Tek bir kadının varlığına yenilmesi hiç adil değildi. Hele ki onu yüz üstü bırakıp giden kadının karşısında. Hayatın acımasız oluşuna yine ve yeniden şahit olurken öfkesi harlanıyor kızgınlığı yavaş yavaş yanan kalbini esir alıyordu. Gözü kimseyi görmüyor bütün dikkati onu yarım bırakan kadının üzerindeydi.

Odada bulunan diğerleri dillerini yutmuş ikiliyi izliyorlardı. Sanki hayat ağır çekimde ilerliyordu. Kimsenin konuşmaya gücü yoktu.

Maran Mirşad hayatı boyunca sayılı kez yaşadığı yıkımı ile nefes almaya çalıştı. Aklı ve kalbi çok büyük bir savaşın içerisindeydi. Aldığı soluk önce ciğerini ardından kalbinin derinliklerine gömmeye çalıştığı sevdasını dağladı.

DİLVAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin