/6/

266 19 5
                                    

Sabahın köründe uyanmıştım güneş hep bu kadar erken mi doğuyordu?

Saat 06.40 pencereden baktığımda deniz sakin görünüyordu kimse de yoktu diğerleri uyanana kadar biraz yüzmek istedim.

Bu gün yamaç paraşütü günüydü bungee jumping'den sonra bu okadar da heyecan verici değil aslında.

Mayomu giyip saçımı düzelttikten sonra aşşağı indim ve sahilin sıcacık kumlarına bastığımda içim ısınmıştı.

Kafamda okadar çok soru vardı ki kendimi suya bırakıp rahatlatmak istesem de sorular kafamda yankılandı.

Yıllardır tanıdığım bildiğim eren neden değişmişti, "sana aşığım mikasa ve bu sonsuza kadar sürecek" diyen eren nerdeydi, acaba ben mi Bir şey yapmıştım? Ama bakışlarında hiç birşey değişiklik yoktu aynı yeşil gözler , aynı aşık bakışlar .

Cankurtaran kulübesinin üstündeki büyük saate baktım, saat çoktan 08:00 olmuştu. Ne ara bu kadar açılmıştım?
Kıyıya doğru yüzüp çıktım. odama gidip duş alıp hazırlanmam gerekiyordu kahvaltıya daha 2 saat vardı ama bu kadar yüzmek yeterliydi bence.

Duş alıp üstümü giyindim saçlarımı tararken biraz o şarkıyı mırıldandım tekrar yatağıma uzandım ve kitabımın kalan son sayfalarını okumaya başladım.

Yaklaşık 1 saat kadar kitap okudum ve kitabı bitirdim. Mutlu son... Kız ve sevdiği adam kavuştu.

Kitabın sonunu düşünürken kapı çaldı gelen Annie'ydi.

Mikasa-" müsaitim girebilirsin."

Annie-" hadi kahvaltıya yamaç paraşütü yapacağımız yer biraz uzak erken çıkmamız gerek."

Mikasa-" tamam geliyorum hemen."

Hepimiz masada oturmuş yemeklerimizi yiyorduk.

Jean-" heyecan var mı heyecan?"

Annie-" çok fazla yok aslında."

Mikasa-" bungee jumping'den sonra çok heyecanlı olacağını sanmıyorum."

Armin-" biz daha önce Coonie"yle yaptık yamaç paraşütü."

Hepimiz hayretle ikiliye bakıyorduk. En korkak ikili beraber yamaç paraşütü mü yapmıştı?

Annie - sasha-" bizim neden haberimiz yok?"

Coonie-"Biz lisede yapmıştık arkadaşlarla iddiya girip Armin yüzünden kaybedince mecbur kaldık."

Biraz daha sohbet edip yemeklerimizi bitirince arabaya binip yola çıktık. Yol yaklaşık iki saatti.

İki saat boyunca şarkı dinlemiştik, arkada Armin Annie'nin sırtında uyumuş Sasha ve Coonie de çikolata yiyordu biz de arada jeanla sohbet ediyorduk bazen ben dışarıyı izliyordum.

İki saatin sonunda yamaç paraşütü alanına geldik. Araba dik toprak yola çıkarken zorlanmıştı ama yine de çıkmayı başardık.

Görevli-" şu belgeleri imzalayın sonra sizi giydirelim."

Armin-" tamam."

Hepimiz belgeleri imzaladıktan sonra giyindik biraz beklemekten sıkılsak da sonunda saat 2 gibi sıramız gelmişti. İlk Annie atladı ardından Armin , Sasha , Coonie ben ve Jean.

Upuzun dağdan küçük bi kaydırak gibi kayıyorduk tüm dünya ayaklarımızın altındaydı gökyüzüne bakıyordum etrafı inceliyordum o kadar güzeldi ki.

Heryerde paraşütlü insanlar vardı bunların 5'i bizimkilerdi. Herkes sevinç çığlıkları atıyordu.

Bunu tekrar yapmak isterdim o kadar güzel birşey ki gökyüzünde süzülmek.
Ben etrafı incelerken bi ses duyuldu ses Sasha'nın sesiydi.

Sasha-"Ulan korkudan adrenalinden acıktım burdan çıkınca et yemeye gidelim."

Hepimiz sashaya gülüyorduk çok gecikmeden sashaya bı cevap geldi.

Coonie-" Merak etme aşkım seni en güzel restorana götürüceeem."

Coonie'nin cevabıyla daha çok gülmeye başladım bu ikiliye bayılıyorum."

Yaklaşık 20 dakika sonra süzülerek yere indik ve üstümüzdeki ekipmanlar çıkartıldı ve arabaya gittik."

Mikasa-"çok güzeldi gök yüzü ayaklarının altında manzara mükemmeldi."

Jean-" çok iyiydi buraya tekrar gelmeliyiz kesinlikle."

Sasha-" ne yalan söyliyim ben bile sevdim."

Armin-"bence de bi ara tekrar gelelim."

Annie-" daha yükseği varsa ona gelelim."

Coonie-" bu yüksek değil mi Annie gözün doysun."

Mikasa-"Bırakın tartışmayı saat 3 oldu 2.5 saat yolumuz var yemek de yiycez.

Sasha-" yol üzerinde güzel bi restorant var orda yiyebiliriz."

Jean-"tamam oranın konumunu bul oraya gidelim. Navigasyonu aç bana ver"

Yaklaşık 2 saat sonra Sasha'nın söylediği restorana vardık.

Garson-" ne alırsınız."

Menüye bakan herkes tek tek cevap verdi

Jean-" fırında bonfile yanında da ayran."

Sasha-" biz sevgilimle beraber şu şarapta marine edilmiş etten ve şefin spesyalinden istiyoruz yanında da iki kola istiyoruz."

Armin-" biz ikimiz de Kekili kuzu kaburga şu soslu patateslerden ve içecek olarak da ayran istiyoruz

Sıra bana gelmişti ama ne yiyeceğim hakkında en ufak fikrim yoktu. Menüde gözüme güzel gelen bir şey vardı ben de onu söyledim.

Mikasa- patatesli peynirli toplardan istiyorum, ana yemek olarak da kekikli kuzu kaburga istiyorum içecek olarak da herkese kırmızı şarap.

Jean-" mikasa sen bi coştun neler oluyor."

Sasha-" yemek bile yemeyen mikasa iki tür yemek ve şarap istiyor garip ama güzel bi deri bi kemik kalmıştın zaten

Yemeklerimizi beklerken sohbet etmiş gelince de sohbet muhabbet ederek yavaş yavaş yemiştik saat 9 da restorandan ayrıldık ve 1 saat daha yol gittikten sonra otele vardık sonunda.

Günün yorgunluğuyla herkes odasına dağıldı ve Bir gün daha sona erdi iki gün sonra bu otelden gidecektik ama güzel günler geçiriyordum onsuz olabilecek en iyi günlerdi o olsa muhtemelen hayatımın en güzel günleri olurdu...

Sonraki bölümde büyük olaylar olucak...:)

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Bölümü nasıl buldunuz???

Son Bir Defa //eremika Där berättelser lever. Upptäck nu