21 - Mirasçıların Üzerinde Düşünmeleri Gereken Bölüm

15 2 0
                                    

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

MİRAS KİMİN?

XXI

Mirasçıların Üzerinde Düşünmeleri Gereken Bölüm

Kasım ayının sonuna doğru bir gün Frapesle adlı iki yanı ağaçlı caddede öğle vakti Philippe Mösyö Hochon'a rastlayıp ona şöyle dedi:

— Torunlarınız Baruch ile François'nın Maxence Gilet'nin yakın dostu olduklarını öğrendim. Bu reziller geceleri kentte yapılan bütün o kaba şakalara katılıyorlar. Dolayısıyla, Maxence kardeşimle annemin burada bulundukları sırada evinizde konuşulan her şeyi onlardan öğrenmiş.

— Peki, bu korkunç şeylerin kanıtını nasıl elde ettiniz?

— Geceleyin bir meyhaneden çıktığım sırada, onları konuşurken duydum. Her iki torununuz da Maxence'a bin ekü borçluymuş. Rezil herif bu zavallılardan bizim niyetimizin ne olduğunu öğrenmeye çalışmalarını istemiş; dayımın papaz takımı tarafından kuşatılmasının yolunu bulduğunuzu anımsatarak, onlara beni yalnızca sizin yönetebileceğinizi söylemiş, çünkü bereket versin beni bir kılıç oynatan olarak görüyor.

— Nasıl olur da torunlarım...

— Onları gözleyin, dedi Philippe; yanlarında Maxence, sarhoş durumda, sabahın saat ikisinde ya da üçünde Saint-Jean Meydanı'na geri döndüklerini göreceksiniz.

— Demek benim haylazlarım bunun için o kadar azla yetiniyorlar, dedi Mösyö Hochon.

— Fario bana onların gece yaşantıları hakkında bilgi verdi, dedi Philippe; bu adam olmasa bir şey öğrenemezdim. Benim İspanyol'un Max'ın torunlarınıza söylerken az da olsa duyduklarına göre, dayım korkunç bir baskı altındaymış. Max'la Suyu Bulandıran Kız'ın, devlet tahviline yatırılmış elli bin franklık rantı çalmak, böylece bu güvercinin kanadını kopardıktan sonra da çekip giderek bilmem nerede evlenmek üzere plan yapmış olmalarından kuşkulanıyorum. Dayımın evinde olup bitenleri öğrenmenin tam zamanı, ama nasıl yapacağımı bilmiyorum.

— Bunu düşüneceğim, dedi Mösyö Hochon.

Philippe ile Mösyö Hochon birkaç kişinin geldiğini görünce ayrıldılar.

Jean-Jacques Rouget, ömründe hiçbir zaman yeğeni Philippe'in ilk ziyaretinden bu yana çektiği kadar acı çekmedi. Büyük korkuya kapılmış olan Flore, Maxence'ı tehdit eden bir tehlike seziyordu. Efendisinden bıkmıştı; onun daha uzun yıllar yaşamasından korkarak, o kıyıcı uygulamalarına bu kadar uzun süre katlandığını görerek, elli bin franklık rantı kendi üstüne geçirttikten sonra Issoudun'den ayrılıp Maxence'la evlenmek üzere Paris'e gitmek gibi basit bir plan kurdu. Yaşlı bekâra ne mirasçılarının çıkarı ne de kişisel cimriliği yol gösteriyordu; adam ancak tutkusu yüzünden, Flore'un tek mirasçısı olduğunu söyleyerek, rantı ona devretmeyi kabul etmiyordu. Zavallı, Flore'un Maxence'ı ne derecede sevdiğini biliyor ve o evlenecek kadar zengin olur olmaz, kendisini terk edilmiş olarak görüyordu. Flore, en sevecen pohpohlamalardan sonra, isteğinin kabul edilmediğini görünce sert davranışlar sergiledi: Artık efendisiyle konuşmuyor, onun hizmetini Védie'ye gördürüyordu; Védie bu yaşlı adamı bir sabah gece ağlamaktan gözleri kıpkırmızı kesilmiş durumda gördü. Bir haftadır Rouget baba tek başına kahvaltı ediyordu, hem Tanrı bilir nasıl!

Bu yüzden Mösyö Hochon'la konuşmasının ertesi günü dayısına ikinci bir ziyarette bulunmak isteyen Philippe onu çok değişmiş buldu. Flore yaşlı adamın yanından ayrılmadı, ona sevgi dolu bakışlar yöneltti, onunla sevecenlikle konuştu ve öyle güzel bir komedi oynadı ki, Philippe önünde gösterilen bunca ilgi karşısında durumun tehlikeli olduğunu anladı. Politikası Philippe'le her türlü çatışmadan kaçınmak olan Gilet ortalıkta görünmedi. Rouget baba ile Flore'u basiretli bir gözle inceledikten sonra, Philippe büyük bir darbe indirmenin zorunlu olduğuna karar verdi.

Suyu Bulandıran KızWhere stories live. Discover now