Y.K.E 24

50.6K 2.9K 325
                                    

Multimedya: Arda

"Ne? Ben mi kaçıyormuşum senden? Kaçmıyorum ki niye kaçayım?"

-Hayır yani kaç gündür grupta konuşulanlar harici hiçbir mesajıma yanıt vermiyorsun. Bugün de Burak'ı ve ardından Arda'yı arıyorsun açmadıklarında ise beni değil Arzu'yu arıyorsun. Gruba gelmesin diye kendini yırttığın Arzu'yu. Evet, gerçekten hiç kaçmıyormuşsun. Gerçekten.

Gayet haklı olduğunu bildiğimden dolayı ses çıkarmadım. Ama bir yandan da bahane düşünüyordum. Zaten son zamanlarda ayaklı yalan makinesi gibi dakikada bir yalan ürettiğimden dolayı düşünmek pek zor olmamıştı.

"Aa şey ben geçen Arzu'ya Burak'ın eski sevgilisini ziyaret ettiğini söylemiştim yani Burak kızdırdığı için söylemiştim ya. Aramızda sorun olup olmadığını anlamak için de biraz aramış gibi oldum."

-Nedense hiç inanasım gelmedi ama neyse şimdi hiç sorun etmiyorum. Madem benden kaçmıyorsun beraber hız trenine binmeye de bir şey demezsin sanıyorum hani.

Ne? Hız treni mi? Tamam, hız treninden çok büyük bir korkum yoktu ama şuan Bora'yla sadece konuşurken bile yanaklarım kızarırken bir de beraber hız trenine binmek zorlardı. Bayağı zorlardı, çok.

xHey çocuklar! Biz Arda ve Burak ile dönme dolaba bineceğiz gelmek ister misiniz?

Mükemmel. Bundan iyi fırsat olmazdı. Bora'ya dönme dolaba binmek istediğimi söyleyecektim ama yanıma oturmaması için bir bahane üretmem gerekiyordu. Ben de Yasemin ile binmeye karar verdim.

"Olur çok iyi olur. Hatta biz beraber binelim Yasemin."

O kadar kaş göz işareti yapmıştım ama Yasemin halen ne demek istediğimi anlamamıştı. Ya da anlamak istememişti diyelim. Bu arada ben de Güzin nerede diye etrafıma dönüp baktım.

Güzin tahta bankta oturuyordu ve yanında bir çocuk vardı. Rüzgar... Muhtemelen aralarında ki meseleyi tartışıyorlardır ama buradan tartışmaktan çok kavga ettiklerini el hareketlerinden anlayabiliyordum.

Arzu da Burak'ın yanında somurtuyordu. Yasemin sadece Arda, Burak ve kendisinin dönme dolaba bineceğini söylediğine göre Arzu pek de binmek istemiyordu. Somurtup durduğundan da belliydi bu.

xBiz sevgilimle beraber bineceğiz. Hem sen de kendi sevgilinle bin daha iyi olmaz mı ha?

Sevgili muhabbeti yeniden açılınca kafamı kuma gömmek istedim. Gerçekten batırmıştım işleri, batırmıştım. Bora'ya döndüğümde sırıttığını görüp dirseğimi karnına geçirdim. Resmen eğleniyordu benimle.

Ah Yasemin, seninde alacağın olsun bir erkeğe sattın kankanı. Ben sana bunun hesabını daha sonra sormaz mıyım kızım? Görürsün sen.

-O zaman biz de beraber biniyoruz?

Daha cevaplamamı bile beklemeden kolunu omzuma atıp duran dönme dolabın oraya doğru sürükledi beni. Bu sefer kaçmam gerçekten imkansızdı sanırım. Çünkü dönme dolabın bir bölmesine -ne deniyor ona kutucuk mu bölme mi ne- yerleştik. Ya da Bora bey bizi yerleştirdi.

En son dönme dolaba bindiğimde yedi yaşında olmalıydım. Bu tür yerlerde çok eğleneceğimi biliyordum aslında ama bir türlü fırsat bulamamamdandır belki hiç hadi lunaparka gidelim dememiştim. Gerçi dersler, sosyal hayat, aile baskısı derken bu hayatta zorlu bir mücadele verip aynı zamanda kendimize odaklanmamız çok beklenilecek türden değildi.

Uzun zamandır bu oyuncağa binmemiş olmamdan kaynaklıydı sanırım. Hareket ettiği anda midem feci bir halde bulanmaya başlamıştı. Hayır hayır şimdi olmaz. Şimdi kusamazdım.

Zaten Bora'ya yeterince rezil olmuştum. Şimdi bir de dönme dolapta üstüne kusarsam bir daha asla ama asla yüzüne bakamazdım. Ama hayır bu dolap denilen alet durmuyordu. Her hareket edişinde midem daha çok bulanıyor, kusma isteğim daha da baskınlaşıyordu.

-Pelin hayır, hayır tut kendini bak bende kusarım.

Bora ağzımı sıkıca kapattığımı gördüğünde anlamıştı durumu. Zaten tutuyordum kendimi beni bir de daha çok stres ediyordu. Daha fazla kendimi tutamadım ve elimi ağzımdan çektim. Mükemmel, şimdi bir de çocuğun üstüne kusmuştum!

Yalnız kusma sahnesi olmazsa olmazdı. Pamuk elleri yıldıza dokunduralım bakalımm

Yanlış Kişiyi Eklediniz! |textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin