Y.K.E 31

39K 2K 166
                                    

Multimedya: Küçük Bora vs Büyük Bora

Kızlarla üçümüz de telefonuma gelen mesaja yirmi dakika boyunca şaşakalmıştık. Bu iki sene önceki bilinçaltımın bir oyunu muydu? Gerçek olduğuna bir türlü inanamıyordum çünkü.

Hemen hemen on altı yaşında ki tüm kızlar bilir ki, en az bir kere kendinizden büyük sınıflardan bir çocuktan hoşlanırdınız.

Böyle aşk meşk değil hani görünüşünü beğenirsiniz, hoşunuza gider ya öyle. Sonra yakın arkadaş grubunuzla her teneffüs onu görmek için okulda en az bir tur atarsınız işte tam o türden bir hoşlantı türü.

Bu tabii ki benimde başıma gelmişti ama bu konuda pek şanslı olduğum söylenemezdi. Çocuğun üstü altı önü başı sağı solu hep kız hep kızdı.

Daha sonra tesadüfen bizim servise binmeye başladı. İlk servise bindiği zamanları hatırlıyorum da böyle kafamı falan kaldıramıyordum hoşlandığımı anlar diye. Bu çok sürmedi ki normal davranmaya başladım.

İlk konuşmamızda servis şoförüne okul çıkışında gelmeyeceğini söylememi istemişti. Ne kadar da umutlanmıştım ah aptal kafam. Meğer çocuk sevgilisiyle sinemaya gitmek için binmemiş servise.

Bunu da sınıftan bir arkadaş sayesinde öğrenmiştim. Eh sevgilisi olunca da normal olarak geri çektim kendimi. Sonrasında bu çocuk her sevgilisiyle dışarı çıkıp da servise binmemeye karar verdiğinde bana gelerek yine yine gelmeyeceğini söylemeye başladı.

Böylece başladı arkadaşlığımız. Şöyle ki çok yakın değildik sadece okulda birbirimizi gördüğümüzde selam veriyor, serviste konuşuyorduk. Bu sene üniversiteye başlayınca pek konuşamadık tabi.

Ama şimdi, şuan bana yazmıştı. On altı yaşımdayken bunun büyük bir aşk olduğunu düşünürdüm fakat aptalmışım galiba ben biraz. İnsan nasıl birisinin görünüşüne aşık olabilirdi ki? Bu sadece etkilenme sayılırdı.

-Kanka sen emin misin Kerem'in yazdığına? Sen başka birini Kerem diye kaydetmiş falan olmayasın?

"Sağ ol Güzin ya bir kere daha o çocuğun bana bakmayacağını hatırlattığın için teşekkürler cidden."

xYa bir şey diyeceğim ama neden çocuğa niye yazdığını sormuyorsunuz?

Yasemin'in her zaman fazla mantıklı düşünen, akıllı, zeki, grubumuzda ki -benden sonra tabi- en zeki olan kişi olduğunu söylemiş miydim?

Eğer dememişsem şimdi diyorum Yasemin grubumuzda ki en en en mantıklı kişi, evet. Söylüyorum bunu ciddi ciddi. En mantıklısını cevap vermek olarak seçip yarım saattir üzerine düşündüğüm cevabı verdim.

16: Selam.

Pelin: Selam?

Evet, çocuk sadece selam yazmıştı ve biz daha şimdiden hayallerimizde ben ve onu evli, çocuklu düşünmeye başlamıştık. Bende selam yazmak için yarım saat düşünmüştüm ona da evet.

Onu on altı diye kaydetmiştim. Size bir keresinde çok yaratıcı isim önerileri bulduğumu söylemiştim, hatırlarsanız. Ama o sadece on altıydı. On yedimde yoktu, on sekizim de de öyle. Yirmimde de olmayacaktı artık elimde de.

16: Özlemişim ya nabersin?

Özlemişim? Ne demek özlemişim? Özlemişim ne demek? Özlemişim demek ne?

Üçüncü kişiler de hikayeye eklendiğine ve kitaptan birilerini ayırdığıma göre rahat uyuyabilirim artık evet.

Yanlış Kişiyi Eklediniz! |textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin