FİNAL

42.8K 1.9K 442
                                    

Multimedya: Final Şarkısı

Hava soğuk olmasına rağmen yaşadığım telaş ve endişe nedeniyle ellerim terliyordu.

Evet, fazla kötü bir haber almıştık. Ben çocuktan mesaj beklerken o kaza yapmıştı. Tekrar konuşamayacak olmamızın düşüncesi bile tüylerimi ürpertmeye yetiyordu.

xÇok garip hissediyorum ben. Böyle bir şeyi kafamda bile kuramıyorum.

-Ben bile kuramıyorum yani. Tamam o an ki acele ile ailelerimize ders çalışma kampına gittiğimiz söyledik ama çakmış da olabilirler.

Evet, tam olarak öyle yapmıştık. Annem eve geldiğinde haberi daha yeni almış ve yıkılmış vaziyetteydik. Zaten uzun zamandır annem derslerime konsantre olmam gerektiğini söylüyordu ki ona acil bir kararla çalışma kampına gitmek istediğimi söylemiştim.

Hemen hazırlanmama çok şaşırmıştı ki onun içinde öğlen üç de otobüs kalkıyor demiştik. Gerçi sevinmişti ya ders çalışmama.

Gerçekleri hiçbir zaman bilmeyecekti. Belki de bilecekti kim bilir. Ama şuan sadece kapısı kapalı olan odanın içinde yatıyor olan kişiyi düşünüyordum.

Çıkma teklifi beklerken yattığı hastaneye gelmek bir miktar yıkmıştı beni.

Güzin aramızda ki en soğukkanlı kişi olmayı yine başararak kapıyı açtı.

Ne?

İçeriye girdiğimde ise gördüğüm görüntü ile tam olarak ölüp dirilmiştim. Şaşkınlıktan şoka girmiş olabilirdim.

Ben yatakta hasta hali ve kaza izleri ile yatmış bir Bora beklerken o ayaktaydı. Üstelik üstü başı temizdi, kan yoktu gülüyordu.

Yanında Arda, Burak ve çok önceden manevi abim dediğim şuan ise yabancı gibi olduğum Rüzgar vardı.

Anlamıyordum, gerçekten anlamıyordum. Bora kaza geçirmemiş miydi? Eğer geçirmişse de neden karşımda sapasağlam duruyordu? Hemen iyileşmiş miydi yani?

Yasemin ile Güzin de benim gibi gözlerini şok olmuş şekilde açarken Bora yanıma geldi. Ellerimi tuttu. BENİM. ELLERİMİ. TUTTU

ÖLMESİN YA DA ONA BİR ŞEY OLMASIN DİYE DUA EDERKEN İMANA GELDİĞİM ADAM SAPASAĞLAM KARŞIMDA ELLERİMİ TUTUYORDU.

Bu rüyamdan bir sahne gibiydi. Ne hareket edebilmiştim ne de ağzımı kıpırdayıp konuşabilmiştim.

O an şoktaydım. Sadece düşünme işlemini gerçekleştirebiliyordum ki o da tam sayılmazdı.

"Biraz garip ve seni şok edecek bir sahne oldu ama seni buraya nasıl getireceğini bilmiyordum. Yani gel desem gelmezdin. Ben geleyim desen geldiğimde olanları gördün.

Bilmiyorum belki de beni kaybettiğinde nasıl hissedeceğini bilmek istedim. Gelip gelmeyeceğini. Sevip sevmediğini."

Bora şuan bana ilanı aşk mı ediyordu yoksa aklımı mı kaçırmıştı. Aklımı kaçırmış olmalıydım.

"Pelin ben seni seviyorum. Ve hayır ilk sana açıldığında ki gibi hoşlanmıyorum, seviyorum."

Kalpten gitmeme az kalmıştı gerçekten. Hazır hastanedeyken bir bayılma sahnesi yaşayabilirdim.

"Ve de bunu söylemek için erken olduğunu düşünüyor olabilirsin ama sevgilim ol istiyorum."

Kendi iradem altından çıkmışken ona cevabımı sarılarak verdim. Evet öpebilirdim de ama bu şekil sarılmak daha samimi daha içtendi.

O sırada bizim ile birlikte orada bulunan herkesin varlığını unutmuştuk. Sadece biz vardık. Ben ve kavuşmamızın imkansız olduğunu düşündüğüm adam.

Tabi herkes ooo deyip romantik anımızın içine edene kadar. Ama sadece gülüp geçtim.

O kadar mutluydum ki. Kaç yıllık arkadaşlarım, daha birkaç ay önce sanaldan yanlış bir numara ile eklendiğim ama daha sonra iyi ki eklenmişim dediğim canım dostlarım, yalan söyleyip giden ama yine de bende yeri ayrı olan manevi abim ve aşık olduğum adam...

"Abi çok duygusal oldu bu. Acilen bozmam lazım." diyen Burak'a ters ters baktı Bora. Burak ise onu hiç takmadan devam etti.

"Bizde Arzu ile barıştık bilginize."

Güzin konuştu. "Aman ne güzel siz de barışın tek ben sap kalayım bu grupta."

O an içimden gelen şeyi yapıp Güzin'i Rüzgar'a doğru ittirdim ve konuştum. "Siz gidin bir çay için belki sap kalmaktan kurtulursunuz yani."

Güzin bana ters ters bakmaktan başka bir şey yapmazken Rüzgar'ın bunu beklemediği çok belliydi. Çoktan ümidi kesmiş olmalıydı.

Bana içten geldiğine emin olduğum bir gülümseme bahşedip Güzin'in elinden tuttu ve onu götürdü. Bu sefer aynı hatalara düşmemesini umuyordum.

Sahi mutluyduk. Gelecek kaygısını, üstümüzde ki baskıları bir kenara koyup mutlu olduğumuz nadir anlardan birinin içindeydik.

Ve en önemlisi beraberdik. Hep de beraber olacaktık. Mutlu olacaksak beraber olacak üzüleceksel beraber yas tutacaktık. Kim bilir belki de bir sonra ki yanlış kişiyi grubumuza bilerek ekleyecektik.

Çok duygulandım şuan. İlk defa bir kitabımı final yapıyorum ki zaten tek kitabım var. Bu kitabı yazmaya başladığımda asla tutacağını düşünmemiştim. Sadece kendim için yazıyordum. Şimdi ise sizler için yazıyorum.

Biliyorum çoğu kişi bu kısımları okumadan geçecek belki ama okuyan tayfaya güzel bir veda etmek istiyorum. Ama bu veda kalıcı olmayacak tabi ki.

Gerek özel bölümler ile gerek başka bir kitap ile gerek ise eğlenceli etkinlik bölümleri ile karşınızda olacağım. Şuan eğer bu kısmı okuyorsan lütfen kitabı kütüphanenden çıkarma.

Çünkü ben Yanlış Kişiyi Eklediniz kitabını unutmanızı istemiyorum ve sürekli özel bölümler atacağım.

Daha önce Pelin'in duyguları gibi yansıttığım kendi sözcüklerimle şöyle demiştim. Vedalardan hoşlanmam. Çünkü garip olur,soğuk bir atmosferi vardır vedaların. Tanıdığın kişileri tanımıyormuş gibi hissedersin.

Neyse çok uzatıyorum ama cidden kitabın iyi bir tayfası var seven tayfası. Onlar için yazıyorum bu satırları. Umarım size bu kısacık zaman diliminde eğlenceli vakit geçirmenizi sağlayabilmişimdir.

Kim bilir belki yeni bir yanlış kişinin eklendiği bir kitap daha gelir. Hiç belli olmaz.

Bu şarkıyı eski kitabımı okuyan oldlar iyi bilir. Yeni bölümleri yazmaya başladığımda yine yeni yeniden demiştim. MaNga'nın dediği gibi.

Başka bir kitapta tekrar buluşup yine yeni yeniden demek dileğiyle...

Yanlış Kişiyi Eklediniz! |textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin