10 Bölüm ~kurşun gibi sevda~

24K 788 115
                                    

Kalbi hassas olana dünya ağır gelir dermiş büyükler...
Kalbi hassas olanın cehennemiymiş bu dünya....

Kalbi temiz insanlar bu dünyada yaşayamazmış fazla...
Kini olmayan,kötü düşünemeyen, fesat olmayan insanlar ayak uyduramazmış bu düzene...

Kalbini bozmadan yaşamak herkesin harcı olamaz... Ondandı Akşın'ın bu yarım bu çekimser bu geri duruşu...

Bir düzene alışamamış hep tökezlemiş bu dünyadaki en büyük duyguyla sınanıyordu...
Sevdayla...
Hemde yanlış kalbe düşmüş bir Sevdayla...

Akşın sabaha kadar düşünmüş bilmem kaçıncı kahvesini içerken kendine bir sürü kızmış yaptığı yanlışı yüzüne yüzüne vurmuştu...

Ama kalbi dinlemiyordu ki !
Dili ne derse desin kalbi ona rest çekiyor inatla zıt yöne gitmeye devam ediyordu.

Sevda neydi ki ?
Aşk neydi ?
Dünyada böyle bir his varsa yaşanmalıydı !!
Neden israf edilirdi ki ?
Evet belki yanlış kişide belki değer bilmeyen kişide eskiyecek yenilecek yanılacaktı bu his...

Ama önemli olan hakkıyla sevmek değil miydi ?
Her insan kendi yüreğinden sorumluydu !
Kendi sevdasından sorumlu !

Sevda, onu yüreğinde kurşun gibi taşıyanlara nasip olmalıydı !
Dillere sakız olmuş heveslilere değil !!

Akşın sabaha kadar oturdu kararını verdi...
O da sevdasını yüreğinde bir kurşun misali taşıyacak, bazen acıyacak bazen kanayacaktı...

Ama sevgi buydu zaten...
İyisine de kötüsüne de katlanmak.
İyiyi de sevmek kötüyü de sevmek.
Hem severken iyileşirdi insan. Sevgi iyileştirirdi her yüreği...

Peki yanlış kalpte olsa bile iyileştirir miydi ?

Sabah Cansu uyandığında Akşın'ın ona kahvaltı hazırladığını gördü. Demekki sabaha kadar uyumamıştı. Cansu bişeylerin ters gittiğini farkediyor ama bişey demiyordu. Şimdilik !

"Can suyum ! Hadi gel kahvaltı yapalım öyle çık!" Dedi sofrayı kurarken.

Göz temasından oldukça kaçınıyor sabaha kadar uyumadığını görmesini istemiyordu.

Cansu kafa salladı. İçerde giyinip hazırlanıp geldi...
Masaya oturdu ve kahvaltıya başladı.

"Hayrola sabah sabah neden kalktın sen kuzum ? İşe de gitmeyeceksin ki ?" Dedi Sorgular vaziyette...

"Uyku tutmadı canım. Kendimi dinç hissettim kalktım bende" dedi bir çırpıda...

Bir süre sessizce kahvaltı ettiler. Akşın kıvranıyor ama bir türlü söze giremiyordu. Ama bundan kaçış yoktu. İlla bu konuşma olacaktı. Cansu olayın farkındaydı zaten. Sadece Akşın'ın konuşmasını bekliyordu.

"Hadi artık!" Dedi cansu. Ona anlamsız bakan Akşın'a dönüp
"Ne söyleyeceksen söyle kıvranıp durma. " dedi...

Elindeki bardağı masaya bıraktı Akşın. Başını yere eğdi. Derince bir nefes aldı...

"Baturalp mesaj attı dün gece sosyal medyadan. Yavuz'un yemek teklifini yineledi. Bende boşluğuma geldi kabul ettim. Sana sormadan" dedi mahçup bir şekilde...

Cansu'nun gözleri büyüdü birden. Öfkesi yükseliyor o ise sakinleşmek için gözlerini kapatıp derin nefesler alıyordu.

Daha fazla dayanamayıp birden patladı.
"Adam nişanlı Akşın ! Farkında mısın ? Sen ona deli gibi aşıksın ama o başkasını seviyor ! Bunu sen görmüyorsan göstermek benim boynumun borcu! Kendine gel artık ! O başkasıyla nişanlı ! Seninle konuşma amacı minnet borcundan başka bişey değil ! Sende buna umut bağlama!"

YÜZBAŞI'NIN SEVDASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin