16. Bölüm ~ Meftun~

17.1K 582 47
                                    

^Yorgunum dersin; "sırtında taş mı taşıdın?" Derler.
Mecal bulup "taş, sadece sırtta taşınmaz" bile diyemezsin...^

Akşının yüreğine koskoca bir taş oturmuş duruyordu orada. Nefes aldıkça batıyor sızısı hiç geçmiyordu...

Fatma Akşın'a bakıyor Baturalp Akşın'a bakıyor mehtap ise kazandığı zaferle öylece ortaya gülümsüyordu.

"Biz geçelim masaya artık rahatsız etmeyelim hanımefendileri canım " dedi Baturalp zorlu bir sesle...

Onun durumunu ise anlatmaya kelimeler yetmez yürek dayanmazdı...

Onu katilin elinde ölüm ensesindeyken gördüğünde öyle büyük bir acı ve korku yaşamıştı ki ! Kendini sorgular hale gelmiş bunun sebebini öyle böyle bulmak için çabalamıştı.

Hayatında hiç bu hissi yaşamayan bir kişi için ne de zordu Sevda denilen şey...
Hele ki böyle çetrefilliyse...

"Tabi hayatım geçelim. Afiyet olsun size  hemşire hanım " dedi gülerek mehtap. Daha sonra Baturalp'le beraber gerilerde bir masaya doğru ilerlediler.

Onun bu tavrı bu hareketleri her şeyi yıkmış tüm gerçekleri gün yüzüne çıkarmış hayal dünyasını yakıp geçmişti...

Baturalp ve Mehtap nişanlıydı ve Akşın sadece bir sağlık çalışanıydı...
Bir adım daha ilerisi yoktu.

"Akşın ne oluyor?  Sen neyin içine düştün böyle ?" Dedi Fatma öfkeyle...
Hiçbir şey anlamamış, ablasıyla sevgili sandığı genç başka bir kadınla el ele gelmiş ablası ise tek kelime etmeden yere bakıyordu.

Sorusu üzerine Akşın hala bakışlarını kaldırmadı yerden. İyice öfkelenen Fatma elini sertçe masaya vurdu.

Bu hareketiyle bir kaç masa onlara dönmüş Akşın ise korkuyla sıçramıştı...

Korkuyla Fatma'ya bakıyordu Akşın.
Fatma burnundan solur bir vaziyette
"Hemen anlatıyorsun. Hemen !" Dedi

"Aşık olduğum kişi Baturalp " dedi sessizce Akşın. Birinin duymasından korkar gibi... kendi bile duymak istemiyordu söyleyeceklerini.

Her şeyi tek tek anlattı Akşın Fatma'ya. Bir ara ağlamak üzereydi. Zaten durumun yoğun ve karmaşık oluşu onu iyice yıpratmış dokunsalar ağlayacak hale getirmişti.

Tam gözleri dolmuştu ki Fatma
"Sakın ola tek damla düşmesin gözünden yere!" Diye uyardı.

Sırayla hepsini anlattı..
Başını eğdi yere.
Fatma'dan bağırma , çağırma , belki hakaret,  belki aşağılama... şuan kestiremiyordu ama her şeye hazır bekliyordu.

Çünkü kendine göre çok büyük bir yanlış yapmış, yaptığının bir karşılığı yok, çok utanç verici bir haldeydi...

Fatma bir süre sessiz kaldı...
Sonra derin bir nefes aldı
"Başını kaldır!" Dedi Akşın'a.

Yavaşça kaldırıp gözlerine baktı Akşın Fatma'nın.

" niye eğiyorsun başını ? Bir hatan mı varda başın yerde senin !" Dedi kısık ama sert bir dille...

Akşın cevap vermiyor dolu dolu gözlerle Fatma'yı dinliyordu.

"Sen herkeste olduğu gibi sadece sevmişsin ! Aşık olmuşsun ! Bunda utanılacak, çekinilecek , kendini küçük düşürecek hareketlere hiç gerek yok ! Sen sadece sevdin ! İnsan seveceği kişiyi seçebilir mi ? Seçemez ! Bu senin suçun değil! Senin tek bir hatan var...
Duruşun!
Duruşundan taviz vermişsin.
Madem nişanlısı vardı ona konuşma fırsatı vermeyecektin.
Biliyorum zordu belki...
İnsan yaşamadan bilemez.
Ama İnan o zaman yapsaydın şuan daha zor olmayacaktı sana !"

YÜZBAŞI'NIN SEVDASIWhere stories live. Discover now