Bölüm 4: Dize 🦊

1.9K 198 140
                                    

🦊

Arkamda duran iki tilkiye şaşkınca bakmaya başladım. Onların burada, hele de benim yanımda ne işleri var lan? İkili aynı anda auralarını yayarak beni arkalarına aldıklarında şaşkınca onları izliyordum. İkilinin aurası o kadar güçlüydü ki öğretmenlerin bunu hissetmesini sağladıklarına eminim! Bu yüzden de kurtlar küfür ederek geldikleri gibi hızlıca geri ayrıldılar. Onların ayrılmasını izlerken "Başını kurtlarla belaya sokabilecek tek tilkinin sen olduğunu biliyordum!" diyerek bana ukalaca bakan Olcay'a şaşkınca baktım.

"Kes sesini, Mısra neden kurtlarla kavga ettin?" sorduğunda biraz önceki şoku zar zorda olsa atlatarak kurtların ayrıldığı tarafa bakmayı bıraktım.

"Şey, ben onlarla kavga etmedim." mırıldandığım da kaşlarını çatarak baktı. Onların bakışını görünce "Gerçekten de Murat abi! Ben sadece küçük bir kediyi aldım ve onlarda sanırım buna sinirlendiler..." dediğimde sesim sona doğru kısıldığında, kafasını iki yana sallayarak iç çekti.

"Baş belası, bir dahakine dikkat et, zarar görmek mi istiyorsun?" sinirle sorunca kafamı iki yana salladım. Benim bu halime iç çekerek alnıma vurup "Dikkatli ol, farkındaysan babamız seni korumaz ve tam tersine seni sürgün eder!" dediğinde çocuk gibi hissetmeye başlamam bir oldu. Neden azarlanıyorum ki? Ben kötü biri şey yapmadım.

"Tadı güzel miydi bari?" sorusuyla Olcay'a kızgın bir suratla dönmem bir oldu. Gülerek Murat'ın diğer tarafına geçerek "Yemedin demi lan! Salaksın valla bak, güzelim kedi şimdi onun tadı da ne güzeldir." diyerek gözlerini kapatınca korkuyla Murat'ın kolunu tutmam bir oldu.

"Abi!" dediğimde sırıtarak elini omzuma koydu.

"Onu kızdırma, görmüyor musun kedi düşkünlüğü devreye girmiş." dediğinde başka yöne bakarak kollarımı birleştirdim. Benim bu hareketim üzerine ikisi de gülmeye başladı. Anlaşılan ikilinin de eğlence konusu oldum. Onlarla genelde bu kadar yakın değilimdir tabi konu böyle durumlara gelince ikisi de düşkün abilere dönüyorlar. Bu hallerini unutmuşum, yani acayip sinir bozucu ve eğlenceli olduklarını.

"Gerçekten de o kediyi yemedin mi yani?" üzgünce sorduğunda sinirle ona bakarken hızlıca okula doğru yürümeye başladım. İkili arkadan bana gülerek yavaş adımlarla yürümeye devam ettiler. Onlardan kurtulmamla sinirle okula girdim. Pislikler, sadece midelerini düşünüyorlar! Sınıfa kadar sinirle yürüsem de yorgunluğum sayesinde sinirim de kolayca geçi verdi. Dün oturduğum sıraya geçerken, dünkü panterin de hala aynı şekilde uyuduğunu görünce kaşlarımı çatmam bir oldu. İstemeden de olsa onu koklayarak dibine yaklaştığım da hırıltı duymam bir oldu. Hızlıca geri çekilerek kafamı sıraya koydum. Çok tuhaf, kokusu tanıdık ama çok sakinleştirici bir tür.

"Bir daha bu kadar yakınıma gelirsen..." hırladığında göz ucuyla bana bakan yarısı mor yarısı sarı gözelere baktım. Vay anasını, göz rengi çok güzel! Şaşkın bakışımı görünce oluşan düşmanca his ile yutkunarak güldüm.

"Üzgünüm, sadece kokun hoşuma gitti, bu yüzden de ben..." mırıldanınca derin bir nefes alarak kafasını koluna gömdü.

"Benden uzak dur tilki!" kafasını iyice gömünce tek kelime etmeden bende kafamı koluma gömdüm. Bir süre bu şekilde kalsam da kokusu o kadar çekiciydi ki uykumun kaçtığını hissettim. Bunun kokusu ne ara bu kadar hoş oldu. Lanet! Sessizce onu uyumasını izlemeye devam ettim. Derse ara verildiği için iç çekerek doğrulduğum da sınıfa yabancı türler giriyordu. Onların arasında geçen seferki Panteri gördüğümde şaşkınca ona baktım. Bu tarafa geldiğini görünce kolayca yanımdaki panter için burada olduğunu anladım.

"Bak sen! Küçük tilki, kardeşimle beraber mi oturuyorsun?" sorduğunda hafif bir gülümsemeyle doğrulan pantere göz ucuyla baktım.

"Öyle görülüyor." dediğimde gülerek o da benim gibi yanımdaki pantere döndü. Vay anasını, doğrulduğun da gözleri tamamen ortaya çıktı. Farkında olmadan "Aşırı iyi duruyorlar." dediğimde hepsinin bana dönmesi bir oldu. O da bana döndüğünde gülerek gözlerini işaret ederek "Yani gözlerini diyorum, çok güzel duruyorlar." dediğimde istemeden de olsa tek kaşını kaldırarak bana baktı ama tek kelime etmeden sıradan kalkıp gidince kız panter sırıtarak bana baktı.

"Gözlerinin güzel olduğunu söyledi, duydun mu?" bağırdığında panter göz ucuyla bize bakarak tekrar önüne döndü. Bu kız neden bu kadar büyük bir tepki verdi ki? Kız olan panter sırıtarak "Ona bunu devamlı söylememe rağmen bana inanmıyordu, bunu teyit ettiğin için teşekkürler küçük Tilki." diyerek elini çırpınca şaşkınca ona baktım. Küçük bir kız çocuğu gibi görünüyor. Böyle bir şeyin onu sevindireceği kimin aklına gelirdi.

"Pelin, sus ve sadece yürü!" bağırma sesi geldiğinde kız bana gülerek el salladı.

"Tamam! Görüşürüz küçük tilki." diyerek koşmaya başladığında onu takip eden diğer anoxtralar da peşinden dışarıya çıktı. Ben ise sınıfta bana tuhaf bir şekilde bakan türlerle öylece kala kaldım. Biraz önce ne oldu lan öyle? Her ne oldu bilmem ama o panterin gözleri çok güzel duruyordu ve ben de aynısından istiyorum. Neden benim gözlerim kehribar da onunki renkli bu tamamen haksızlık. Ara olduğu için sınıfta aptal gibi oturmak biraz tuhaf gelince sınıftan ayrılarak yavaşça merdivenlerden inmeye başladım. Çevrede koşan farklı türlere iç çekerek baktım. Ardından da okulun arka bahçesine yani sessizliğe doğu ilerledim. Kediyi bulduğum ağaca geldiğimde kedinin yine orada uyuduğunu görünce gülerek yanına oturdum. Ben yanına oturunca kulaklarını kaldırarak bana bakmaya başladı.

"Naber ufaklık." diyerek kediyi direkt kucağıma alınca bir süre sinirle bana baktı. Ama yinede kucağıma yerleşerek iyice uzandığın da bende ses çıkarmadan onunla beraber ağaca yaslandım. Bir süre sessiz kalsak da "Tuhaf bir kokun var kedicik." diyerek onu kaldırıp koklamaya başladım. Ben bunu yapınca pençelerini çıkarması bir oldu. Hızlıca kendimi geri çekerek "Sakin ol, sadece kokun tanıdık ve bende bugün bir panterden aynı kokuyu aldım." dediğimde hâlâ bana saldırmaya çalışıyordu. Ben bu haline tepki veremeden birinin kediyi elimden alması bir oldu. Kafamı kaldırdığım da Olcay'ın kediyi boynundan tutarak ağzına yaklaştırdığını görünce, bacağına tekmeyi geçirmem de bir oldu.

"Seni..." diyerek kediyi bırakması ile onu kucağıma alarak ağacın üstüne tırmandım.

"Bunu bir daha sakın yapma!" diyerek kediye daha da sarıldım. Ben böyle tepki verince eli cebinde bize yaklaşan Murat sırıtarak Olcay'ın kafasına geçirmesi bir oldu.

"Sana onu kışkırtma demiştim o kadar." diyerek ağaca yaklaşarak etrafı kokladı. "Etrafta kurtlar var ama hâlâ şu kediyi koruyorsun." dediğinde duraksayarak ona baktım. Kurt mu? Kafamı havaya kaldırarak etrafı koklamaya başladım. Oha! Bu kadar kurt ne için lan! Korkumu hissetmiş olacak ki kedi de tırnaklarını kıyafetlerime geçirerek yüzümü yaladığında istemeden de olsa dikkatim bir anda dağıldı.

"Gerçekten de sen bir aptalsın." söylenerek ağaca tekme atınca kendime gelerek aşağıya atladım.

"Kendisine bir tilki türü yerine kedi türünden sevgili bulacağına o kadar emin ki anlatamam!" diyerek dalga geçen Murat'a, Olcay'la ikimizde aynı anda sinirle döndük.

"Saçmalık, Mısra'ya hiçbir erkek yaklaşamaz!" Olcay'a bıkkın bir bakış attım. Bu da anca böyle konularda abi oluveriyor. İkisini de umursamadan hissettiğim panter kokularından dolayı kediyi yere bıraktım.

"Gitsen iyi olur, aksi takdirde seni bu aç hayvanlardan koruyamayabilirim!" diyerek panterlerin geldiği yöne baktım. İkili de aynı anda benim baktığım yöne bakarak hırlamaya başladılar.

"Biz de gitsek iyi olacak, aksi takdirde iki tür de bize sorun oluşturacak gibi duruyor." dediğinde bende onları onayladım. Kurtlar, tamam ama panterler dengimiz değiller. Muratla ikimizde aynı anda Olcay'ı onayladık. Bu sırada Murat sırıtarak,

"Bugünlük tüm dersleri asarsan çok da sorun olmaz." Dediği gibi arkasını döndüğü anda tilkiye dönerek koşmaya başladı. Olcay da onu takip ederken bende uzaklaşan kediye kısa bir bakış attım. Arkamı döndüğüm anda bende onlar gibi tilki formumu alarak koşmaya başladım.

YAZAR

Tilkilerin uzaklaşmasına bakan siyah kedi gülerek kendisi de insan formunu alıp "Bu küçük tilki git gide sırlarla dolu ve eğlenceli olmaya başlıyor!" diyerek yavaşça arkasını dönüp kendisine gelen panterlere güldü. Daha sonra da sakince ortalarında geçerek "Çevredeki kurtların icabında bakın, bir daha o tilkiye yaklaşmasınlar!" dediğinde arkasındaki Pelin sırıtarak onu takip etti.

"Sen nasıl istersen Dize." diyerek arkasındaki Panterlere ve Jaguarlara işaret vererek onu takip etmeye başladı.

🦊BÖLÜM SONU🦊

Tür Savaşları: Anoxtra | TSS | TamamlandıWhere stories live. Discover now