Bölüm 47: Acı ve Gerçek 🦊

564 62 7
                                    

Yavru Tilkilerim, merhaba. Ben yazarınız Heyser. Şimdi burayı okumadan geçeceksiniz ama yazayım.

Ben bu kitabı ve tabi diğer kitaplarımı acemi olarak ve telefon üzerinden yazıyorum. Bu yüzden beni yadırgamayın lütfen.

Ayrıca hiçbir şekilde oy ve yorum yapmadan geçen gizli tilkilerimiz var. Lütfen emek için oy ve yorum yapın.

Ve tabi, oy veren tatlı tilkiler, eğer siz de bunu çok fazla istek olarak görmezsiniz

👉Yorum yapar mısınız👈

🦊

Mısra bunca zaman sadece kendini suçladı. Annesinin ölümüne sebep oldu. Babası ondan bu yüzden nefret etti. Asla anne ve baba sevgisi alamadı. Teyzesi onun annesi gibiydi. Onu, babasından korumasına hep hayrandı. Ona ilgi göstermesini seviyordu. Ama şimdi bunca zamanki yaşadığı şeyin yanlış olduğunu kazara öğrendi. Annesini kendisi değil, teyzesinin bir çocuk isteği yüzden kaybetmişti. Anne yarısı olarak gördüğü ve onu annesi olarak saydığı kadının yaptığını öğrendi. Sırf bir çocuk istediği için bunu yapmıştı. Karşısındaki kadına dolmuş gözleriyle bakarak "Neden bencilce bir istek için... annemi öldürdün?" sorduğunda kadın kafasını iki yana salladı. Mısra ise umursamadan "Anneme sorsaydın belki sana yardım ederdi. Ya da... senin için bir yol bulurdu ama neden annem? Neden o? Neden beni kesin olarak öldürmedin de annemi aldın!" bağırdığında Buzul sessizce geri çekildi. Mısra'nın bunları hatırlarsını istiyordu ama kendisi olmadan hatırlamalıydı. Tamamen ortadan kaybolduğunda iki kadında bunun farkında değildi.

"Mısra... beni dinle." dediğinde Mısra sinirle tekrar bağırdı.

"Neden dedim! Bana bahane üretme sakın." diyerek yumruklarını sıktı. Melisa ise kafasını eğerek ona bakmadı. Ne diyebilirdi? Düşündü ama uygun kelimeleri bulamadı. Ablasını öldürdü ve yeğenini öksüz bıraktı. Bunu nasıl diyebilir. Mısra onun bu haline acıyla gülerek "Cevabın yok. Onu öldürdün çünkü... isteğin bencilceydi! Belki anneme sorsaydı senin için bir yol bulurdu ama sen bencilsin! Sırf bir çocuk için başka bir çocuğu öldürmek istedin! Sende babam gibisin!" diyerek sulu gözlerini kapattı. Gözlerinden akan yaşı silse de artık acı vermeye başlamıştı.

"Bencilce... Mısra sende çocuğunun zarar göreceğini bilseydin bunu yapmaz mıydın? Bebeğinin senin hastalığın yüzünden ölmesini istemezdin değil mi?" sorduğunda Mısra sessizce elini karnına koydu.

"Bebeğime zarar verecek her şeyi ortadan kaldırırım ama... ama o sorun bensem de sessiz kalır ve buna katlanırım! Ben..." devam etmek istediğinde Melisa sinirle bağırdı.

"Öyle mi? Sen buna dayanır mıydın yani! Şu an bile o çocuğu düşünüyorsun ve... sen, bana ona zarar verecek bir şeye göz yumacağını mı söylüyorsun? Kim inanır sana! Ablamın anne içgüdüleri gibi benim de anne içgüdülerim var! Senin de! Ne dersen de, o duruma geldiğin anda hiçbir şey düşünmüyorsun! Sadece çocuğun, sana daha önemli geliyor. O an böyle olacağını bilseydim ben... ben böyle yapmazdım." dediğinde Mısra sessizce ona baktı. O da ne diyeceğini bilemiyordu. Biraz önce kendini savundu ama o da yalan olduğunu biliyordu. O duruma düşseydi kendisi de çocuğu için benzer bir şey yapardı.

"Ama bunu değil." dediğinde teyzesi anlamayarak ona baktı. O ise sessizce elini karnına koyarak "Başkası değil kendimi verirdim. Tıpkı annem gibi... başka biri değilde sadece ben olurdum. O zaman bebeğim için bir şey yapmış olurdum." dediğinde teyzesi bir anda donarak ona baktı. Kendini feda etmek? Bunu hiç düşünmemişti. Aklına neden bu gelmedi? Bir süre öylece ona baktı. Hissettiği pişmanlık katlanarak artarken "O kadar bencilsin ki bunu bile düşünmedin." dediğinde Melisa sessizce eline baktı.

Tür Savaşları: Anoxtra | TSS | TamamlandıWhere stories live. Discover now