Bölüm 31: Lunaparktan Hastaneye 🦊

813 89 96
                                    

Medya: Mısra ve Dize ( Temsili )

🦊

Araba lunaparkın önünde durduğunda "Çok büyük!" demem bir oldu. Daha önce televizyonda ya da okuduğum kitaplarda bunlardan bahsediliyordu. Her zaman heyecan verici bulsam da yakından görmek daha heyecan verici! Arabadan inmemle Merih de inerek yanıma gelip elini omzuma koydu.

"Evet Kızıl Güzeli, hangisinden başlayalım?" sorduğunda heyecanla ona döndüm.

"Sen hangisini istersen ondan başlayalım!" dediğimde Talha da arabayı hemen yanımıza park edip, bizim yanımıza geldi.

"Peki o zaman, Talha sen burada bekle." dediğinde gülerek Merih'e sarıldım. Beni daha da kendine çekerek yürümeye başladı. Aslı ve Gürkan çifti de geldiğinde "Hepimiz tam olduğumuza göre, önce küçük şeylerden başlayalım." dediğinde dikkatle ona baktım. Küçük leopar ise gülerek bize baktı.

"Atlıkarınca!" bağırdığında Merih bir anda yüzünü buruşturdu.

"O zaman annenle ve babanla jetonları alın ve tüm oyuncakları dene." dediğinde küçük leopar heyecanla onların elini tuttu. İkili ise sinirle Merih'e döndü.

"Merih, derdin ne koçum!" dediğinde Merih sırıtarak yürümeye başladı.

"Karımla zaman geçirmek!" dediğinde Gürkan Bey sinirle bize baksa da tek kelime etmeden kendisini çekiştiren kızıyla ilgilendi. Önden ilerlemeye başladığımızda "Önce dönme dolap daha sonrada belki Kamikaze olabilir." mırıldanınca ona dikkatle baktım.

"Kamikaze hangisi?" sorduğumda gülerek bana baktı. Daha sonrada önüne dönerek büyük ve çığlık atan insanların olduğu alete doğru baktı. Oraya bakmasıyla "Sadece dönme dolap başkasını istemiyorum." dediğimde tek kaşını kaldırarak bana baktı.

"Korktun mu?" sorusunu duyduğumda dudağımı ısırarak ona baktım. Hafifçe kafamla onaylamamla "Tamam o zaman sadece dönme dolap, oradan da istediğin bir filmi izlemeye gideriz." dediğinde gülerek onu onayladım. Önce birkaç tane jeton aldı ve daha sonrada kağıt helva aldı. Beraber dönme dolaba bindiğimiz de yavaşça yukarıya çıkmaya başladığı anda Merih'e gülerek baktım. Şu an bir çocuk gibi hissediyorum. Benim gülerek baktığımı görünce telefonunu çıkararak "Bayan Belgin fotoğrafını çekme iznim var mı?" sorduğunda iç çekerek ona baktım.

"Bay Belgin, daha öncede dediğim gibi, izinsiz almadığınız müddetçe neden olmasın!" dediğimde beni kendine çekerek boynumu öptü. Geri çekilerek bu seferde dudağımı öptüğünde dönme dolap aşağıya indiği için geri çekilmem bir oldu.

"Cidden!" dediğinde gülerek ona baktım. O ise iç çekerek telefonu çıkararak birine yazmaya başladı.

"Kime yazıyorsun?" sorarak ona yaklaştığım da bakmama izin vermeyerek sırıttı.

"Sürpriz!" dediğinde kaşlarımı çatarak ona baktım. Ne geçiyor bunun aklından? Benim onu izleme şeklime gülerek "Bakma bana öyle, yakında öğrenirsin." dediğinde onu sakince onaylayarak arkama yaslandım. O ise aşağıya bakmaya başladı. Bir süre boyunca bu haline iç çekerek baktım. Neden sürekli aşağıya izleyip duruyor. Bekle! Neden en üste durdu! Aşağıya bakmayı bırakıp bu seferde bana dönmesiyle sinirle ona bakmam bir oldu.

"Sakın bana aşağıdan bilerek durdurmalarını söylediğini, söyleme!" dememle ne diyeceğini düşündü.

"Peki demem." demesiyle ondan uzaklaşarak karşı tarafına oturdum.

"Neden böyle bir şey yaptın ki?" sorduğumda o da yanıma oturdu.

"Birazcık yalnız kalalım diye." dediğinde aşağıya kısa bir bakış attım.

Tür Savaşları: Anoxtra | TSS | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin