"Sen benim Kürtçe öğretmenim ol."
Genç adam tek kaşını kaldırdı.
"Karşılığında sen bana ne vereceksin?"diyen adam ile genç kadın her iki elini kocasının göğsüne koydu.
Dudakları hafif yukarı kıvrıldı.
"Ne istersen onu."
Avaz çapkın bir gülüş ile...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gelen genç kızla Leyla yerinden kalkarken Destan merakla bakıyordu tanımadığı kıza. Kınasında ve düğününde görmüştü ama net hatırlamıyordu ve de tanışmamıştı.
"Merhaba hanımlar." Diyerek mutfağa girdi. Leyla tek başını kaldırıp şüpheyle kız kardeşine bakarken Zehra mutfağın ortasında duran masanın altından bir tane sandalye çekip oturdu.
"Zehra ne işin var burda?" Diye soran kadın merakla bakıyordu kardeşine.
"Kız kardeşin mi?" Destanın sorusuyla Zehra hemen söze girdi.
"Evet kız kardeşiyim sende Destan olmalısın Destansın yani." Dediğinde Destan kızın konuşma tarzını sevmemişti yüz ifadesi de değişikti zaten.
Zehra'nın tavırları Leyla'yı da sinirlendirmişti.
"Buralarda işim vardı sana uğramak istedim ablacım." Bakışları Destanın üzerinde geziniyordu yüzündeki ifade hiç hoş değildi..
Bu kızı Avaza yakıştıramıyordu. Sevmemişti de zaten İstanbullu birinin burda ne işi vardı kendine göre biriyle evlenseydi ya?
"Keşke haber verseydin." Leyla hafif kızgın bir tonda konuşurken Destan ortamın gerginliğini anlamış olacakki yerinden kalktı.
"Ben sizi yalnız bırakayım abla kardeş konuşacaklarınız vardır Avaz yukarıdaydı ben ona bakayım."
Kapıya doğru ilerlediği sırada Zehra'nın imalı sesiyle duraksadı. "Tebrik ederim hamileymişsin gerçi bu kadar erken davranmana da şaşırdım açıkçası."
Destan kaşlarını çatarak bedenini tamamen Zehra'ya çevirdi. Şimdi bu ne alakaydı? Ve sesindeki bu tınıda neyin nesi oluyordu. Bu kızla düşmandı da haberi mi yoktu?
"Öncelikle teşekkür ederim ve seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum." Diyip tam gidecekken tekrar duyduğu sözlerle durmak zorunda kaldı bu sefer ki sözler sinirlenmesine neden olmuştu.
"Acele etmeseydin Avaz bir yere kaçmıyor işini sağlama falan mı almak istedin bir tane de değil iki tane yapmışsın."
"Zehra kes sesini!" Diye uyarıda bulanan Leyla hızlı adımlarla kız kardeşine yaklaştı kolunu kavrayarak ayağa kaldırdı.
"Şu an bunların sırası değil eve git seninle sonra görüşeceğim."
Zehra gülerek ablasına ters bir bakış atıp kolunu hızla ablasının pençelerinden kurtardı alaylı bir sırıtış geçti yüzünden.
Destan gerilen suratıyla genç kadını baştan aşağı süzdü bir iki adım atarak yaklaştı. Kapıdan girdiği an anlamıştı bi boklar olacağını hisleri yanıltmamıştı.
"Senin benimle ekstradan bir derdin mi var çünkü benim haberim yok." tek kaşını kaldırıp sorgulayıcı bakışlarını Zehra'nın üzerinde gezdirdi.
