"Sen benim Kürtçe öğretmenim ol."
Genç adam tek kaşını kaldırdı.
"Karşılığında sen bana ne vereceksin?"diyen adam ile genç kadın her iki elini kocasının göğsüne koydu.
Dudakları hafif yukarı kıvrıldı.
"Ne istersen onu."
Avaz çapkın bir gülüş ile...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güzel başlayan hikayelerin sonu hep mutsuz biter..
Dudaklarına temas eden sıcaklıkla kocasına karşılık verirken kulağına dolan seslerle hızla geri çekildi Destan.
"Biri geldi sanki?" Dedi suç üstü yakalanmış gibi Avaz affalayarak yerinden kalktı pencereyi açarak başını dışarı uzattı. Merdivenlerden gördüğü kardeşiyle gözlerini devirdi.
Tam da öpüşmenin ortasında gelmesi tutmuştu Dersimin.
"Dersim gelmiş zaten bu çocuk bütün güzel anıların katili." Diyerek başını içeri çekip camı kapattı. Destan gülerek yerinden kalkıp fincanları tepsinin içine aldı.
"Ne niye gülüyorsun?" kaşlarını çatarak dik dik karısına baktı komik bir şey mi vardı?
Tepsiyi elleri arasına alıp duruşunu dikleştirerek kocasına baktı.
"Allah aşkın kahveden öpüşmeye nasıl geçtin?" dedi dalga geçen bir ifadeyle Avaz kaşlarını biraz daha çatarak karısına ters bir bakış attı hiç komik değildi.
"Dersim içine etti ama bir öpüşemedik neyse ki akşam var diyecem ama." yanaklarını şişirip aynı hızla söndürdü. "Neyse ben çalışma odasına geçecem." diyerek kapıya ilerledi.
Destan kahkaha atarak kocasını takip edip odadan çıktı elindekileri mutfağa bırakıp odasına çıkacaktı. Merdivenlerin başında kayın biraderiyle karşılaşınca duraksadı.
