6. Bölüm

6.3K 206 22
                                    

Konağı basan adamların it diye bahsettiği kişinin Nejat olduğundan adım kadar emindim. İşler iyice sarpa sarmıştı. Çık şimdi çıkabilirsen işin içinden.

Babam ve amcam hemen evin yardımcısından silahları istetti. Ben de belimdeki silahı elime aldım ve aşağı doğru inmek için merdivenleri inmeye başladım.

Amcam Nejat'a içeriye girmesini söyledi. Nejat'ta koşa koşa içeriye gitti, korkak köpek. Şeytan diyor tut yakasından bu adamların önüne at 'alın parçalayın' de. Ama maalesef işler öyle ilerleyemiyor.

Avlunun ortasına doğru ilerlediğimde Banu'nun babası olduğunu düşündüğüm altmış yaşlarında adamın silahı alnımın ortasına dayamasıyla neye uğradığımı şaşırdım. Adam öfkeyle bana doğru,

"Şerefsiz, senin benim kızımla nasıl bir ilişkin olabilir. Samanlıkta benim kızımı sıkıştırmaya utanmıyor musun? Gebertirim seni." Bana silah çekmesiyle bizim etrafımızı saran korumalarda ona silah çekmişlerdi.

Onlara doğru dönüp,

"İndirin silahları," diye bağırdım. Tek tek indirdiler. Babam araya girdi,

"Bu ne cürettir. Sen benim evimi basıp oğluma nasıl silah çekersin Kamil Ağa?"

"Senin oğlun bu durumu çoktan hak etti. Benim kızımın dedikodusu bütün Mardin'de çalkalanıyorsa onun tek sorumlusu senin bu oğlundur." deyince babam ona,

"Bak sakin ol, neler olduğunu anlat bana bir çözüm bulalım." Kamil Ağa babama döndü. Silahı indirdi ve anlatmaya başladı.

"Senin bu oğlunla kızımı samanlıkta sarmaş dolaş halde görmüşler, sonra da bir sokak arasında kızıma şikayetçi olma falan demiş bu it. Ne yaptın da kızım şikayetçi olmayacak?"

Artık konuşmam gerektiğini anlayınca tam konuşacakken babam Kamil Ağa'ya doğru dönüp,

"Bizim oğlanın niyeti ciddi, senin kızında gönlü varmış. Ben de yeni öğrendim. Hatta haber yollatacaktım sana istemeye gelelim diye."

Babamın ağzından dökülenlerle neye uğradığımu şaşırdım. Babam resmen Banu'yu sevdiğimi söylemişti. Kamil Ağa babama dönüp,

"Senin oğlun hiç yol yordam bilmiyor anlaşılan. Onun bilmezliği kızımın adını çıkarttı. En kısa zamanda gelip isteyin de bitsin bu mesele."

Neler oluyordu? Resmen ihale bana kalmıştı. Dayanamayıp Kamil Ağa'ya dönüp,

"Bakın yanlış anlaşılma söz konusu, ben kızınıza.."

"Duydun işte oğlum, Kamil ağa yapılacakları söyledi. Biz bugün gelir isteriz." Babamın kaş göz yapmasıyla aklından geçenin ne olduğunu anladım. Bu meseleyi bana yazmıştı. Sanki Banu'yla aramızda bir şey varmışta samanlıkta buluşmuşuz gibi bir hava yaratmaya çalışıyordu. Ah baba ah napıyorsun sen?

Kamil Ağa ve adamlarının konaktan ayrılmasıyla babama dönüp,

"Baba sen ne yaptın? Olmayan bir şeyi neden varmış gibi gösteriyorsun?"

"Ne yapsaydım oğlum, yeğenim kızınızı taciz mi etti deseydim?"

"Evet baba öyle deseydin. Onlarda bu şerefsizi gebertselerdi."

"Evli barklı adam kızınıza asılıyordu. Oğlumda orda kızınızı ikna ediyordu, şikayetçi olmamaya mı deseydim?"

"Oğlum normalde bu şerefsizi korumazdı ama söz konusu aşiret olunca elinden bir şey gelmediğinden koruyor, deseydin ya baba. Sen beni hangi konuma koyduğunun farkında mısın?"

"Ne yapayım oğlum elimden başka bir şey gelmiyor. Hem bak birileri seni görmüş Nejat'ı değil bu durumda suçlu sen görünüyorsun."

"Gidip o iti geberteceğim." dedim merdivenleri çıkmaya başlarken. Babam,

"Son sözümü söyledim artık. Olan oldu oğlum karar verildi. Akşama istemeye gideceğiz."

Babamın dedikleriyle olduğum yerde mıhlandım. Babam anneme,

"Sen de aşiret kadınlarını topla. Bu olayın evlilikle sonlanacağını ve biz Devranların böyle bir iftirayı kabul etmediğini açıkla onlara. Oğlumuzun Karasuların kızı Banu'yu sevdiğini ve bugün istemeye gideceğimizi söyle."

"Peki ağam o iş bende, ben kuyumcuya haber edeyim altınları hazır etsin."

Bir anneme bir babama ters ters bakıp arabamı getirmesini kahyaya söyledim. Annem de bana,

"Oğlum nereye?"

"Cehennemin dibine ana, cehennemin dibine. Bundan sonra bu it şirkete uğramasın, Allah'a yemin olsun ilk bulduğum fırsatta bunu gebertirim."

"Adar karara bağlı kalacaksın değil mi oğlum?" Babamın sorduğu soruyla ona dönüp,

"Başka çarem mi var baba? Sen zaten benim yerime her şeyi yaptın. Ben işe gidiyorum, beni bir kıyametin içine attınız."

"Oğlum!" diye seslenen annemi geride bırakıp arabaya bindim.

Yolculuk boyunca yaşadıklarımı gözümün önüne getirdim. Ben bunu Banu'ya nasıl anlatacaktım. Hem Nejat şerefsizi burada kalmaya devam edecekti hem de hakkımızda çıkan dedikodulardan dolayı benimle evlenmek zorunda kalacaktı. Ah Nejat ah bir kerede rahat dur.

Bugün önemli bir toplantım vardı. Hemen odama geçip dosyaları son kez bir gözden geçirdim. Kafamı asla toparlayamıyordum. Akşam olacaklardan sonra kafam daha da toplanamazdı.

Akşam Banu kesin olay çıkartacaktı. Zaten biz akşam Banu'nun çıkartacağı olayı izlemeye gidiyorduk. Akşamın olaysız geçmesi mümkün değildi.

Ben kendi kendime düşünürken bir anda odamın kapısı öyle bir sert açıldı ki kafamı bir hışımla kaldırmamla Banu'yu karşımda görmem bir oldu.

AnsızınWhere stories live. Discover now