5 - flirt

305 28 97
                                    

oikawanın anneleri iwaizuminin babaları var çünkü neden herkesi gaylemeyelim

''akaashi-san yarışma için pratiklerin nasıl gidiyor?''

''iyi ama yeterli değil. biraz daha çalışmam gerek.''

''peki iwaizumi-san bu yılkı yarışmaya katılacak mısın?''

''iwaizumi önce oikawaya karşı kazanabilirse sonradan üniversteler arası yarışmayı düşünebilir.''

''yani iwaizumi-san iki haftadır oikawa-san'a karşı kaybediyor?''

''aslında üç haftadır.''

''buna tam olarak kaybetmek denilemez tamam mı?''

iwaizumi hinata ve akaashi'nin çapraz sorgulamasından kaçmak amacıyla hızlı adımlarla yurda varmak istese de ikisinin onu orada da yalnız bırakmayacağını bildiği için ofladı.

''geçen haftaki konu neydi ki?''

''kırmızı, ondan önceki de çocukluktu.''

''vay oikawa-san gerçekten de yaratıcı konular seçiyor! peki bu haftaki konu ne?''

''doğa.''

''akaashi neden benim hayatımda olan şeyleri benden daha iyi biliyorsun?'' iwaizumi normalde akaashiye nadiren sinirlense de üst üste üç kere fotoğraflarının oikawanın resimleri karşısında ne kadar yetersiz kaldığını arkadaşlarının ona hatırlatmasına pek ihtiyacı yoktu.

akaashi iwaizuminin sesindeki rahatsızlığı fark etmiş olacak ki yanındakiyle biraz daha takılmak yerine hiçbir şey demeyerek önüne döndü. hinataysa hiçbir şey olmamış gibi iwaizumiye sorularını yöneltmekte kararlıydı ''çocukluk için nasıl bir fotoğraf seçtin iwaizumi-san? oikawa-san ne gösterdi? nasıl geçti görüşmeniz?''

''şey... nasıl anlatsam ki.''

.

.

.

''iwa-chan hazır mısın?''

bir kez daha resim atolyesinde aynı şekilde duruyorlardı. oikawa geçen haftakinden daha küçük bir tuvali önceki seferden biraz daha kalabalık beyaz masaya koymuştu, iwaizumiyse her an elinden kayıp gidebilecek gibi hissettiren zarfla oikawanın rahat gülümsemesine bakıyordu.

heyecanlı olsa da önceki seferki gibi birkaç dakika önce içinde büyüyen gerginliğin kaybolduğunu hissedebiliyordu. çünkü ilginçtir ki oikawa, iwaizumi kendi yenilgisini kabul etmiş olsa bile bu konu hakkında hiçbir yorum yapmamıştı, hatta o gecenin geç saatlerine kadar sonraki haftanın konusunu mesaj atmamıştı bile.

iwaizumi, oikawanın geçen hafta boyunca ona internette gördüğü komik şakaları atmaktan konuşmanın aklına gelmediği galibiyetini bugün gözüne sokacağından emin olsa da geçen haftaki gibi baskı odasını önünde buluştuklarında ve oikawanın gözlerindeki saf heyecanın ardında hiçbir art niyet göremediğinde içinde büyüyen gerginlik yerini hoş bir heyecana bırakmıştı.

ve çok heyecanlıydı. oikawanın bu iddiayı ne kadar ciddiye aldığını gördükten sonra bu fotoğraf üzerine önceki seferden daha çok düşünmüştü ve içine daha çok sinmişti.

oikawanın onlara bu hafta verdiği konu çocukluktu. iwaizumi mesajı ilk okuduğunda oikawanın doğru yazıp yazmadığını sorgulasa da biraz üzerine düşündükten sonra bu konudan çıkarabileceği fotoğraflar gözünün önünde belirmeye başlamıştı hızla.

nasıl bir çocukluk anlatmak istiyordu. mutlu bir çocukluk mu? eğer mutluysa ne tarzda bir mutluluk. ferahın içinde yetişen bir çocuğun iki saat sonra unutacağı doğum günü hediyelerine sarılmış gülümsemesini mi yoksa sefaletin içinde sefaletten haberi olmayan çocukların oynadığı topu mu çekecekti.

on a canvas || iwaoiWhere stories live. Discover now