ekstra 1 - naneun alcohol free

298 22 75
                                    

bu bölüm işaretlediğim yerler arası smut var okumak istemeyenler geçebilir

.

.

.

iwaizumi sonuna kadar açılmış dolabına ve küçük odasının her yerini işgal eden kıyafetlere, bir de bütün bu karışıklığın sorumlusu olan sevgilisine baktı "umarım bu odayı senin toplayacağını biliyorsundur."

oikawa kafasını gömdüğü pantolonlardan kaldırmadı, iwaizumiye cevap vermedi bile. önündeki beyaz kumaş pantolonun mu yoksa siyah kotun mu iwaizumi için seçtiği siyah, balıkçı yaka kolsuz kazakla daha iyi duracağına karar vermeye çalışıyordu.

"iwa-chan şunları benim için giyiversene." iwaizumi normalde olsa oikawanın yüzünde öpeceği melekleri andıran gülümsemesinin altındaki şeytani emellere gün boyu alet olmanın verdiği tecrübeyle oikawaya karşı gardını küçücük bir an için olsa bile düşürmedi "oikawa sadece bir bara gideceğiz lütfen normal bir şeyler giyebilir miyim artık."

''hayır.'' oikawa iwaizumi'ye sırtını tekrardan dönüp dikkatini önünde serili kıyafetlere verdiğinde iwaizumi iç çekip yatağına çöktü ''iwa-chan oturma oraya gömlekleri buruşturacaksın!'' iwaizumi oikawadan yükselen bu son cümleyle artık bu işe bir son vermek gerektiğine karar verip hızla yerinden kalktı.

oikawa bu seferde elindeki ceketleri bir yukarı bir aşağı hareket ettirip sevgilisine en çok yakışanı bulmaya çalışıyordu ki iwaizumi oikawanın elindeki cekedi çekti ve kaşlarını çatarak oikawaya baktı. gözleri protesto etmeye hazır sevgilisinin konuşmasına izin vermeden söze girdi ''odamdan çıkıyorsun, beş dakika sonra ben de geliyorum ve beni her nereye götürüyorsan oraya gidiyoruz. tamam mı?''

oikawa her ne kadar iwaizumi'nin elindeki deri cekedi geri kapmak istese de oturduğu yerden kafasını kaldırıp ona tepeden bakan iwaizumi'nin yüzü ters görmesine rağmen yeterince karanlıktı ''peki peki öyle olsun. ama iwai-chan siyah kotu ve elindeki cekedi giy tamam mı?''

iwaizumi hiçbir şey demeyerek oikawayı kapıya doğru ittirmeye başladı ''tamam mı?'' oikawa iwaizumi'den bir 'evet' cevabı duymadan kapıdan çıkmamayı aklına koymuştu. iwaizumi kapıyı oikawa'nın yüzüne çarpmadan önce sevgilisinin yanağına ufak bir öpücük bıraktı ''tamam lanet olasıca tamam.''

oikawa yüzüne kapanan kahverengi kapıya birkaç saniyeliğine gülümseyerek baktıktan sonra hafif adımlarla kısa koridoru aştı ''bizimle gelmek ister misin kenma?'' oikawa kesinlikle kenma'nın onlarla gelmesini istemiyordu. kenma'nın da onlarla birlikte dışarı çıkmaktansa ömrünün sonuna kadar odasında pineklemeyi tercih edeceğini bildiğinden elinde telefonuyla ona sorgulayan gözlerle bakan kenma'nın korkutucu gözlerini izledi.

''tamam bir şey demedim.'' kenma'nın ona attığı 'sen deli misin?' bakışlarına daha fazla katlanamayan oikawa koltuğa kendini bıraktı ve sevgilisini beklerken telefonunu çıkardı.

kısa süre sonra koridordan gelen ''oikawa bu kazaktan emin misin?'' sorusunun sahibi üzerine geçirmesi gereken cekedi eline almış bir şekilde odaya girerken kazağın onun rahatı için fazla uzun yakasını çekiştiriyordu

oikawa iwaizumi'nin koyu teni ve siyahın uyum içinde sevgilisinin kol kaslarını sergilemesini büyük gözlerle inceledi ''çok iyi bir seçim yapmışım aferim bana.'' iwaizumi oikawa'nın aç bakışlarını görünce kızararak sevgilisinin kafasına hafif bir tane geçirdi ''gözlerinden günah akıyor oikawa.''

oikawa pis sırıtışlarından birini iwaizumi'ye atarkan ayağa kalktı ve iwaizumi'nin çekiştirip durduğu yakasını sündürmemesi amacıyla düzeltmeye başladı ''çok yakışıklı oldun iwa-chan.'' yakayla işleri biten uzun parmaklar iwaizumi'nin geniş omuzlarında dinlenmek için beklediğinde iwaizumi oikawanın dokunuşunun sıcaklığını kıyafetinin altından hissederken yutkundu.

on a canvas || iwaoiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin