→osamu dazai

1.3K 70 5
                                    

- PART 1 -

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

- PART 1 -

***

Atsushi ve Dazai, atandıkları bir davayı görmek zorunda kaldıktan sonra teşkilata geri dönüyorlardı. Atsushi, her şeyi aldığından emin olmak için Dazai'ye aldığı notları gözden geçiriyordu. Dürüst olmak gerekirse, Dazai pek dinlemiyordu. Kolları basının üstünde, gökyüzüne bakıyordu. Önüne bakmıyordu ve bu da bilmeden birine çarpmasına sebep oldu. Çarptığı kişi tökezledi ve tam yere düşeceği zaman onu belinden tuttu.

"B-ben -ben çok üzgünüm. Nereye gittiğime bakmıyordum. İyi misin? Yaralandın mı?" Kız özür dilerken, Dazai 'sorun değil' anlamında elini salladı.

"Sorun değil ben kendim bakmıyordum-" Dazai kafasını kaldırdığında karşısındaki kızı gördü. Güzelliğine hayran kaldı.

O, gözlerinin gördüğü en güzel kızdı. Güneş pürüzsüz tenine dik açılarla vuruyordu. Ancak dikkatini en çok çeken şey gözleriydi. Biraz yaygın bir renkti, fakat o an onun için dünyanın en eşsiz rengiymiş gibi farklıydılar.

Dazai dili tutulmuş gibi sadece suratına bakıyordu. O sırada Atsushi devreye girdi.

"Sorun değil gerçekten, bazen nereye gittiğine bakmıyor" ardından tuttuğun nefesi bıraktın.

"Pekala, kimsenin incinmediğine sevindim. Ama şimdi izin verirseniz, işime geç kalıyorum. Umarım tekrar görüşürüz" onların cevap vermesine izin vermeden gülümsedin ve hızla koşmaya başladın. Ancak Dazai, figürün küçücük olana kadar seni uzaktan izlemeye devam etti.

- Zaman Atlama -

Bütün gün boyunca Dazai seni aklından çıkaramadı. Ne zaman seni aklından çıkardığını düşünse, tekrar aklına geliyordun. Atsushi bunu fark etti.

"Sence Dazai'de bir sorun mu var?" Atsushi günün son raporunu yazıp gönderdikten sonra Kunikida'ya sordu. Kunikida daha sonra gözlerini defterinden kaldırdı ve pencereden dışarı bakan Dazai'ye uzaktan baktı.

"Bilmiyorum yada umrumda değil, benimle uğraşmasından daha iyi" ardından gözlerini tekrardan defterine çevirdi.

"Hey Dazai, iyi misin?" Atsushi, amirine endişeli bir sesle sordu. Dazai ise gözlerini kapattı ve sadece "İyiyim" dedi.

Atsushi bunu bir cevap olarak kabul edemedi. Ağzını tekrar açmıştı ki, Dazai sandalyesinden kalktı ve ona doğru döndü.

"Bu sabahki kızı hatırlıyor musun? Onu aklımdan çıkaramıyorum"

Birkaç gün sonra Dazai kendini sık sık öksürürken buldu. Başka bir başarısız intihar girişiminden olduğunu düşünüyordu fakat bunun yanı sıra, Dazai nefes almakta da güçlük çekiyordu. Bunun normal bir şey olmadığını biliyordu. Kimsenin öğrenmemesi için araştırma yapmaya karar verdi.

Günlerce durmadan araştırma yaptıktan sonra, Dazai sonunda birkaç haftadır başına gelen şeyle aynı açıklamaya sahip bir şey bulmuştu.

"Hanahaki Hastalığı" kendi kendine mırıldandı.

Karşılıksız aşktan doğan, kurbanın boğazını yavaş yavaş güzel ama ölümcül çiçeklerle dolduran bir hastalık. Kurbanın boğazı dolduğunda, çiçekler yaprak döker ve öksürmeye başlarlar. İyileşmenin tek yolu, kişinin duygularını geri vermesidir.

Etkisi ameliyatla da alınabilir. Ancak, o kişiye karşı duygular yapraklarla birlikte yok olur. Ameliyat yapılmazsa yada duygular zamanında geri verilmezse, ciğerleri çiçeklerle dolacak ve kurban boğulacaktır.

Bu noktada Dazai ne diyeceğini ve yapacağını bilmiyordu. Son zamanlarda kendinde değildi. O zamandan beri kadını da görmedi.

***

26 Haziran Pazar 08:58

(✓) Wanna Be YoursWhere stories live. Discover now