→osamu dazai

774 51 11
                                    

- Büyücü -

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

- Büyücü -

***

Yazarın Bakış Açısı

Kapı açılırken, genç adam öğleden sonra sessiz olan şehrin sokaklarında yavaş yavaş yürüyordu. Yokohama vatandaşları aileleri veya sevdikleriyle birlikte yorucu günlerini sonlandırmak için birer birer mütevazi evlerine çıkıyordu. Ama bazıları için gece daha yeni başlıyordu.

Neredeyse karanlık boş sokaklarda yürüyerem etrafı izleyen bir adam. Yakışıklı hatlarına yumuşak bir gülümseme yayılmıştı. Hedefine doğru giderken kendi kendine mutlu bir melodi mırıldanırken gözlerini kapattı.

Ünlü Silahlı Dedektiflik Bürosundaki işiyle meşgul olduğu için burayı nadiren ziyaret ederdu. En azından, hiç gelmemektense bu da onu memnun ediyordu.

Geçmişi, eskisi gibi onun peşinden gelmediği için pişmanlık dumuyordu. Hava daha taze, daha temiz oldu, sanki dolaşacak yeni bir ülke keşfetmiş gibi. Gençlik yılları kadar mutsuz değildi. Geçmişten gelen stresten uzakta ve dünya umrunda değildi.

Dikkatsiz ve profesyonel değildi. Yönetecek bir organizasyonu yoktu. Sonsuz geceler boyunca onu depresyona sokan ağır dertlerden kurtulmuş omuzları vardı. Aklını meşgul edecek kimsesi yoktu. Artık onu kara bir bulut izlemiyordu, onun yerine parlak, kabarık bir bulut vardı. Artık yağmurlu, bunaltıcı günler yoktu.

Akılda tek bir amaç; büyüdüğü bu çürümüş dünyada bir amaç bulmak. Şimdiye kadar, uzun zamandır kayıp olan, sevgi dolu ölü arkadaşına verdiği sözü tutuyordu. Teşkilatın gelecekti mesleğinden farklı olacağını düşünmüyordu. Ama bir zamanlar yalnız, karanlık, korkunç hayatını, ölüm günleri sayılana kadar takdir edebileceği bir hale getirmişti.

Uzun kirpikleri uçuşarak açıldı ve koyu çikolata rengi tonlarını ortaya çıkardı. Kabarık saçlarının arasından serin bir esinti geçti.

Bar Lupin. Buraya geldiğindeki anılarını hatırlayarak bir kez daha gülümsedi. Yakın arkadaşlarıyla birlikteyken yargılanmadığını hissettiği bir yer. Sınırsız saatlerce sohbet edebilecekleri bir yer. Gerçekten kahkaha attığı bir zaman.

Kapının üzerinde asılı olan zil yine başka bir müşterinin geldiğini ve onlar otururken soğuk soğuk bir içecek hazırlayacaklarını gösteriyordu.

Dazai, trençkotunu çıkararak değerli vaktini aldı. Her gece arkadaşlarıyla geldiğinde her zamanki yeri olan tabureye oturdu. Sanki başka bir olay meydana gelmiş gibi değildi. Akşamının geri kalanını kendine ayırmıştı ve burada geçirmek istiyordu. Kendisi ve bir içki, başka kimse yok. Kendisiyle güzel, huzurlu, olaysız bir akşam. Her şey hala yerinde gibiydi. Sanki hiç büyümemiş gibi.

(✓) Wanna Be YoursWhere stories live. Discover now