KAÇAK

6.4K 45 0
                                    

01.11.2020

Günlerdir haftalardır uyuyamıyordum sürekli onun hakkında yapılan haberleri okuyordum ama hangisi doğru hangisi yanlış bilmiyordum istesem bulabilirim ama yapmıyordum ona uzaktan bile bağlı olamamalıydım resmen ondan kopamıyordum beni bulmasını istiyordum bana neler yapabileceğini biliyordum ama yeterki bulsun çünkü ben içimdeki vicdan azabını yok edemiyordum ve içimdeki onunla karşılaşma isteğinin tek taraflı olmadığına da emindim bana delicesine karşılık veren bir adamdı üstelik kendini öldürmeye çalışan kadına karşılık vermişti hakkında hiçbir kadınla ilgili haber yapılmamıştı bu beni daha da meraklandırmıştı ama günlerdir yastığa başımı koysam sabaha kadar uyuyamıyordum saçmalıktı hayatımda 2 3 kere gördüğüm bir adamın bu kadar aklıma takılması saçmaydı bugün önemli bir toplantım vardı tam 2 haftadırgidemiyorum çünkü deli gibi hastaydım iklim değişikliği yaşamıştı vücudum alışamamıştı şirkete gidemiyor olmama ve toplantıları iptal etmem karşı tarafı sinirlendirmisti siyah dar askılı kısa bir elbise ve deri bir ceket giydim siyah çizmeleriyle kombini tamamladım saat 12.30 du toplantıya yarım saat kalmıştı ve çok trafik vardı herkesin işi vardı ama kimse bişey yapamıyordu trafikte tıkanmıştık Güneşi aradım

"Güneş çok trafik var karşı taraf gelirse kahve falan ver ve oyala" dedim tamam diyip telefonu kapattı endişeli ve gergin bir ses tonu vardı Güneş çok iyi bir kızdı çok gençti ama çok zekiydi iyiki benim asistanımdı işlerimi kolaylastiriyordu dakikalarca bu çıkmazda kaldıktan sonra sonunda şirkete varmıştım saat 13.19 du asansörden inip toplantı odasına girdiğim an biriyle çarpıştım sert bir ağaca çarpmış gibi hissetmistim karsimdaki kişi hareket etmemişti ben geriye doğru zendelenmistim kokusunu ciğerlerime dolup taşarken kokusunun tanıdık geldiğini fark ettim ve kafamı kaldırıp karşımdaki adama baktım...bu oydu beni bulmuştu oda benim kadar şaşkındı anlamamış gözlerle yüzüme bakarken bir anda araya Güneş girdi

"Deniz hanım sonunda...hoşgeldiniz" dedi ikimizde birbirimizin gözlerine bakıyorduk o bana sinirle ben ona aptalca gülümsemeyle ölüme yürüyordum Güneş'e döndüm.

"Bana izin verin...birazdan başlarız" Güneş ve diğerleri odadan çıktı odada sadece ikimiz kalmıştık saçımı geriye atıp omzuna hafif çarparak sandalyeye çantamı koydum ve masaya oturdum ayağımı sallamaya başladım ondan korksam da bana en fazla napabileceğini düşünmüştüm o yüzden rahattım bana nefretle ve korkutucu bir şekilde bakıyordu

"Beni gökte ararken yerde bulmuş gibi görünüyorsunuz...Kaya bey" dedim sinirle kolumu tuttu ve masadan kaldırdı

"Seni patavatsız...küçük kaçak benimle geliyorsun" dedi hay hay bebeğim gelirim tabide bu şekilde değil bende sinirle kolumu çektim

"Canımı yakarak beni sürükleyerek zorla hiçbir yere götüremezsin kendine gel" dedim sinirle yüzüme yaklaştı

"Canını öyle bir yakarım ki...birdaha yürüyemezsin" dedi ne demeye çalıştığının farkındaydım ama anlamazlıktan geldim ben daha çok yüzüne yaklaştım

"Kaya bey...işyerindeyiz eğer bir sorununuz varsa burda söylemenizde bir sakınca yok...canımı yakmanıza gerek yok" dedim daha sakin bir şekilde kolumdan kendine doğru çekti ve kulağıma sokuldu

KAÇAK (+18) Düzenleniyor Where stories live. Discover now