ZAAFLAR

418 3 0
                                    

Kahvem bitmişti elimdeki bardağı lavabonun içine bırakmak için ayağa kalktım ve arkamı döndüm bardağı bırakıp dönmek istediğimde soğuk ellerini sırtımda hissettim gözlerimi yumdum onun bana dokunduğunu hissetmek tüm yaşanan acıları sıkıyordu sanki tenimden uzun saçlarımı yavaşça önüme attı sırtım açıkta kaldığında parmakları izlerin üzerinde gezinmeye başladı istemsizce vücudum titremeye başlamıştı sıcak nefesini sırtımda hissettiğimde tek hissetiğim nefesi değildi ıslak dudaklarını da hissettiğimde gözlerimi açmak istemedim

"Nasıl bulamadım seni"dedi pişmanlık çekiyordu ellerinden kurtulup hızla ona döndüm

"Gitsem artık Melek uyanırsa korkar"diyebildim ondan kaçmıyordum ama oda eskisi gibi olmıycagımızı biliyordu bana inanmıyordu gözlerinden belliydi bir başkasıyla olduğumu düşünüyordu hala

"Gerçekten gitmek mi istiyorsun"dedi istemiyordum ona sarılmak istiyordum.ilk kez korkusuzca uyumak istiyordum onu izlemek istiyordum kokusunu tenini gülüşünü onu istiyordum ama bunu diyemedim

"Melek"diyebildim boğazıma düğümlenen kelimeler konuşmama engel oluyordu bir patlama yaşamaktan korkuyordum

"Mektupları görmeni istiyorum"dedi hiçbirşey diyemediğimde ayağa kalktı bende kalktım peşinden ilerlerken odasına çıktı eskiden ikimizin odasıydı en güzel anılarım burdaydi kapıyı açıp içeri girdiğinde gittiğim günki yatak örtüsü duruyordu hala kıyafetlerim bir köşede duruyordu etrafa bakarken nefesim daha çok kesildi onhnla yaşadığım şeyler aklıma geldiğinde sesli yutkunmuştum gözlerime baktığında sanki bu onun içinde bir ilkti ne hissettiğini anlamaya çalışırken sıkıntılı bir nefes verdi komidinin uzerindkei kutuyu aldı tek tek mektupları çıkardı 5 tane mektup vardı yatağa oturup onları okumaya başladım nasılda canı yanmıştı bunları okurken gözlerimden akan yaşlar kağıtlara damlarken son mektubu parçaladım hepsini parçaladım ve kutuya koydum nefesim kesilirken odadan çıkmak istedim onu beklemeden ayağa kalktım ve kapıya yöneldim kapıyi açamama izin vermeden bileğimi kavradı ve beni kendine doğru çekti kolları belime sarılırken yüzünü boynuma doğru yasladı kolumu sesli bir şekilde içine çektiğinde istemsizce hıçkırarak ağlamaya başlamıştım fark ettim ki yıllardır aylardır böylesine ağlamamıştım onun bana sarilmasina beklemiş gibiydim elleri saçlarımı okşadığında şevkatle saçlarıma öpücük kondurdu o adamın saçlarımı eline dolayup beni duvardan duvara sarstığını bilseydi herşeyi bilseydi bu kadar sakin kalabilir miydi nefes alışverişlerim kontrol etmeyi başardığımda sarılmayı bıraktı ve gözlerime baktı ama beni bırakmamıştı beni kucağına alıp yatağa yatırdı ve yanıma uzandı beni göğsüne doğru çektiğinde ciğerlerime yıllardır hiç degismemis olan kokusu doldu

"Affet beni Kaya"dedim anlima bir öpücük kondurdu

"Sus...herşeyi yoluna sokucaz"dedi gözlerimi kapatıp uyumak istediğimde dudaklarımda hissettiğim ıslaklık onun yumuşak dudaklarıydı elim onun boynuna sarılırken ne kadar da özlemiştim ne kadar da onu istiyordum o kadar yavaş öpüyordu ki içimdeki tüm duygu karmaşası daha da karmaşıklaşıyordu eli çıplak belimde ve eşofmanımda gezinirken nefesimi kesmeye bu bile yetmişti nefes almak için dudaklarımdan ayrıldığında

"Sensiz delirdim ben"dedi gözlerimin içine bakarak

"Bende delirdim sensiz delirdim Kaya"dedim gülümsedi ve yüzümü izledi

"Sözüm olsun birdaha kimsenin sana zarar vermesine izin vermem...o adamın canını ellerimle alıcam"dedi gülümsedim

"Al onu öldür"dedim ilk kez birinin bu kadar çok ölmesini istiyordum bunu dile getirmem onu şaşırtmıştı eminim belli etmemeye çalışırken saçlarımı okşmaya başladı saç diplerindeki ağrı onun yumuşak dokunuşları bile canımı acıtıyordu

"Çok acıyor"dedim dayanamayarak hicbirsey diyemeden yutkundu sınırı içinde albleniyordu dayanamıyordu kabullenemiyordu hicbirsey yapamadı gözlerimi izledi

"Asıl ben özür dilerim lan...seni aramadım seni bulamadım"dedi güldüm ve yattığımda yerden kalktım oturma pozisyonuna geçtiğimde o hala yatiyordu beni izlemeye başladı

"Bişey daha var"dedim

"Melek"dedi biliyordu konuyu

"Benim kızım"dedi dudaklarından bu kelimeleri duymak içime huzuru doldururken ne tepki vereceğini bilemiyordum hala

"Bizim kızımız"dedim gülümsedi

"Melek...neden bu ismi koydun"dedi güldüm

"Melek gibiydi bembeyazdı cehennemin içine doğmuştu doğduktan sonra hiç konuşmadı birkez olsun sesini duymamıştım taki kurulduğumuz gün ilk kez anne dedi"gülümsedi oda kalktı ve saçlarımı okşamaya başladı hep saçlarımı severdi elleri buna alışmıştı başımdaki ağrı sabki biraz olsun hafiflemişti

"Beni tanımıyor"dedi kafamı salladım

"Seni ona anlattım eğer adını öğrenirse kim olduğunu anlayacaktır"dedim

"Beni ona anlattın birazda onu bana anlat"dedi içim daha da huzurla dolup taştı kocaman gülümsedim

"Tıpkı senin gibi ana çok benziyor görünüş olarak değil karakter olarak uyumadan hep saçlarımla oynar masal ister hep sarılarak uyur maviyi çok sever benim adımın Deniz olduğunu ve insanlarin oraya gidebildiklerine şaşırıyor gerçek Deniz'i merak ediyor pizza yemeyi çok sever kedileri ve kuşları çok sever makyaj malzemelerini sever renkleri seve gökkuşağını sever okula giden çocukları okulu çok merak eder çok meraklı birisi saçlarıyla hep oynanmasını ister saçlarının örgülü olmasını çok sever"dedim güldü

"Daha çok sana benziyor gibi görünüyor"dedi anlattıklarımı düşününce biraz da bana benziyordu

"Olabilir sonuçta benim kızım"dedim yüzümü izledi ve dayanamıyormuşcasına bir anda dudaklarıma yapıştı o kadar hızlı öpüyordu ki hızına yetisemezkenn yatakta uzanmami sağladı üzerime doğru eğilip dudaklarımı öpmeye devam ederken diğer eliyle eşofmanımdan bacağımı okşuyordu geri çekildiğinde ikimizde nefes nefese kalmıştık

"Dayanamıyorum"dedi bende dayanamıyordum bunu belli etmek istercesine dudaklarına yapıştım ondan daha baskın olmak istercesine üzerindeki gömleğin düğmelerini açmaya çalıştım parmaklarım bunu yapamıycağına anladığımda gömleği iki tarafında güçle çektim yere düşen düğmelerin sesi gülmeme sebep olurken Kaya gömleğini çıkarıp yere attı dudakları tekrar boynuam geldiginda hissetiğim tutkunun tarifi yoktu bir eliyle yatağa tutunurken diğer eliyle eşofmanımın ipini çözdü dudakları boynumdan ayrıldığında eşofmanıma yöneldi kapının sesiyle irkildim

"HAY SİKEYİM ŞAKA Mİ YAPIYORSUNUZ"dedi sinirle dudaklarıma yaklaşıp öpmeye devam ediyordu kulağımda çalan zil sesi durmamiza sebep oldu çok sabırsız biriydi

"SOKAYİM SENİN ZAMANLAMANA ELİNİ KOLUNU SİKEYİM KİMSEN"dedi yataktan indi ve gömleğini almak yerine köşede duran siyah tişörtü giydi yüzüme doğru eğilip dudaklarıma bir buse kondurdu

"Hareket etme hemen geleceğim"dedi başımı salladım ve tavanı izlemeye başladım  öylesine özlemiştim ki onu ne ondan kalabilirdim ne de ondan vazgeçebilirdim içten içe hala bana karşı şüphesi olduğuna yemin edebilirdim ama kızımıza karşı yoktu dakikalarca bekledim gözlerim uykuya yenik düşmüştü dağılmış şekildeydim asla doğru düzgün uyuyamiyordum ama şimdi bu yatak bu oda sanki bir ilaçtı ruhuma...

KAÇAK (+18) Düzenleniyor Where stories live. Discover now