Anaklusmos

13.4K 1K 24
                                    

"Eğleniyordu. Bizimle mutlu olması benim için yeterliydi. Sadece onu bir gece de olsa olaylardan uzak tutmak beni rahatlatıyordu. Aslında yılbaşı hepimize iyi gelmişti. Gece yarısına kadar kutlama devam etmişti evde. Herkes bir süre sonra bir koltukta uyuyakalmıştı. Alison'ın üst katta olduğunu biliyordum ve gitmemek için kendimi zorladım. Ne kadar dayanamayacağımı bilsem de...
***
Melek gibi suratı yıldızların ışığında parıldıyordu. Dudakları hafif aralıktı ve nefes verirken çok masum bir görüntü oluşuyordu. Aklımdan geçen tek şey onu korumaktı. Her ne koşulda olursa olsun... Yanına uzandığımda ne kadar yorulduğumu fark ettim. Gözlerimi kapatmamakta ısrar etsem de bir süre sonra dayanamadım.
***
İstemiyorum. Babam gibi olmak,onun yaptıklarını yapmak istemiyorum. Alison'a zarar gelebilir. Eğer güçlerimi kullanırsam Alison'ı ele geçirirler. Peşinde olduğu kişi ben değilim. Alison.
***
Onu öyle gördüğümde beynimden vurulmuşa döndüm. Zihinefler ona etki edemezdi. Bilincini benden başkasının ele geçirme imkanı yoktu. Gözleri bembeyazdı. Elleri ve tüm teni parlıyordu. Korkuyla Jack'ten öğrendiğim birkaç büyüyü fısıldasam da hiçbir etkisi olmadı. Titremesini durduramıyordum. Ağzını açtığında hırıltılar çıkardı. Ardından gözleri normale döndüğünde bana tek söylediği şey 'Dard.' oldu. Dard eskiden Zaman Koruyucusu'nun emri altına aldığı çocuğun ismiydi. Ölümsüzlükle ödüllendirildikten sonra Walter'a çalışmaya başlamıştı. Ariçem'e fazlasıyla zarar vermişti ama Alison'a ulaşma imkanı yoktu. Olamazdı.
***
Her zamanki gibi bir güne uyandım. Ben kriz geçireli yaklaşık bir hafta olmuştu. Kimse bu konu hakkında konuşmuyordu. Sadece söylediğim kelimeyi hatırlamıyordum. Kendimi ne kadar zorlarsam zorlayayım hatırlayamıyordum. Jason'a defalarca sorsam da önemsiz olduğunu söyleyerek beni geçiştirmişti. 
Hazırlanıp aşağıya inerken Noah'un Andela'nın odasına girdiğini gördüm. Onun da beni gördüğünü fark ettiğim anda hızla başımı çevirdim. Ona hâlâ sinirliydim. Adımlarımı hızlandırdım. Noah da kapıyı sertçe kapattı. Hem hatalı olup hem de bana kızabiliyordu. Sinirle ayaklarımı yere vurdum. Tam merdivenlerin başına geldiğimde durdum. Sakinleşmek için duvara yaslandım.
Ev çok sessizdi. Nefesimi kontrol altına almaya çalışırken kütüphaneden Jason'ın sesini duyar gibi oldum. Alt kattan Logan ve Ava'nın sesi geliyordu. Yavaş adımlarla kütüphaneye doğru yöneldim. Yaklaştıkça sesler daha net geliyordu.
Kapının önüne geldiğimde duvara yaslanarak Jason'ı dinlemeye başladım. '...Alison'ı istiyor. Beni veya başka birimizi değil Alison'ı istiyor. Kendi yandaşlarını topluyor. Bize tek başına saldırmayacaktır. Ordusunu hazırlıyor. Bizim hiçbirimizin eğitimi bir orduyla çarpışacak seviyede değil. Zihinefleri kendi tarafına çekmiş. Bu yeterince bizi zorlayacaktır. Bariyeri kurmaya kalksak...' dedi ve sustu. Başına gelebilecekleri tahmin edebiliyordu. Bir süre sessizlik hakim olduktan sonra Jason 'Eğer Anaklusmos'u da ele geçirdiyse Zaman Koruyucusu bile bizi kurtaramaz. Walter onu sadece o kılıca sahip olarak hapis etmeye devam edebilir. Zaman Koruyucusu hapis olmaya devam ederse tüm insanlık tarihi yıkılır. Savaşa başlamadan yeniliriz. O zaman Alison'ı ne ben ne de sen kurtarabilirsin Ares.' dedi. Ares ile konuşuyordu ! Jack değildi konuştuğu kişi Ares'ti. Defalarca kavga edip hiç güvenmediği çocuk.
Ares 'Şu Yaratılmış'ın yanında olacak çocukla ilgili olan sözleri ne zaman duymuştun?' diye sordu. Her duyduğum beni biraz daha şaşkına çeviriyordu. Jason bazı şeyler duyuyordu ve benim bundan bile haberim yoktu. Jason 'Tam duyduğum söylenemez. Sadece bir görüntü şeklinde bana geldi. Alcander üstünde bir erkek çocuğu... Elinde Anaklusmos... Hatırlayabildiklerim bu kadar.' dedi. Anaklusmos'un önemli bir kılıç olduğunu anlayabilmiştim ama Alcander'in ne olduğunu kestirememiştim. Zaman Koruyucusu hakkında da kimse hiçbir açıklamada bulunmuyordu. Daha fazlasını merak etsem de yavaş adımlarla geri geri uzaklaşmaya başladım. Koridorun sonuna geldiğimde arkamı dönüp hızla merdivenlerden indim. Kendimi dışarı temiz havaya attığımda yine aklım allak bullaktı.

ARİÇEMWhere stories live. Discover now