Sıradan bir gün

671 213 8
                                    

Yine siradan bir gunde gozlerimi actigimda sabahin ilk isiklarinin yuzume vurdugunu hissedip, copculerin cali supurgesiyle cikardigi sese eslik eden kuslarin civiltisini duyabiliyordum. Tipki senfoni orkestrasi dinlercesine bin bir turden olan farkli kuslarin sesini ayirt edip onlarla adeta huzur buluyordum. Buna son veren sey ise goz ucuyla baktigim saat oluyordu. Saatin hayli gectigini fark ettim ve bir hışımla yatagimdan kalkip okul kiyafetlerimi almak icin dolabimin kapagini actim. O sirada anneminde odasinin pas tutmus olan kapisini aralayip o igrenc gıcırtı sesine engel olmak icin yavasca ciktigini gordum. Tahminimce yine beni uyandirmak icin odama geliyordu. Fakat hergun oldugu gibi bugunde ondan once kalkip hazirlanmaya koyulmustum bile. Ben coraplarimi giyerken o da iskemlenin ustune oturmus, ogluyla gurur duyarmiscasina bir bakis atiyordu. Boburlenmemek adina gormezden geldim denilebilir fakat annemin o bakisi hosuma gitmisti. Bir an buyudugumu fark etmistim ama onun gozunden dusunulunce, ben onun gozunde buyumek bilmeyen kucuk prensiydim. Neyse ki vakit gecmeden hazirlanip okulun yolunu tutmustum. Sanirsam pazartesinin gelmesiyle birlikte icimde okula dair isteksizlik ve yorgunluk vardi. Bu gibi durumlarin sebebini pazartesi sendromu denilen bir psikolojik olaya bagliyordum ya da diger bir ihtimal, ben kendimi kandiriyordum. Yalnizca pazartesi gunleri degil her gun okula istegim yoktu. Bana benzemeyenler ogrencilik yillarinda ne dusunur bilemem ama ben ogrenci olmayi sevmiyor yalnizca sevdigim kizi gorebilmek icin okula gidiyordum.

Düşler sokağıWhere stories live. Discover now