Menekşe Sokak

190 35 3
                                    

Soguktan titreyen ellerimi montumun cebine koymus, dudaklarimda eskilerden bir sarkiyla, ayakkabilarimin burnunu yere surte surte kucuk dukkanimizin yolunu tuttum. Yaklastigimda ise yuzumde olusan o ufak tebessumu bu sokagin insanlarina borcluyum. Bu sokagin adi menekse sokak. Anlamsiz hayatimin icinde huzur buldugum tek yer olmaktan ziyade burdaki insanlar mutluluk kaynagimdi. Babamin esnaf arkadaslari, anneminse komsulari oldukca cana yakin insanlardi. Misal şu köşe; yere kilimini seren, elinden hic eksik olmayan cekirdekleriyle meshur sengul abla ve birgul teyzenin mesken edindigi sokagin basiydi. Yedigim yumruk sonrasi kiyafetime sicrayan bir kac kan damlasini gorunce oldukca telaslandilar. Haliyle bu telaslarinin yerini durdurak bilmeyen sorular aldi. Kim yapti? Ne oldu sana? gibilerinden bir cok soru. Lakin iyi oldugumun farkina vardiklarindan sonra yoluma devam ettim. Biraz ilerledikten sonra nazif amcayla salih dayinin hergun cay icip tavla attiklari yere gelmistim. Bu kosede nazif amcanin salih dayiyi yenmesinin uzerine biyiklarinin altindan gulumseyerek boburlenmesi ve salih dayinin ise kaslarini catarak "zarmi tutuyon ulen" demesi ile meshurdu. Her ne kadar oyun sonrasi tartissalar da yine ayni saatte cay icip tavla atmasini bilen ebedi dostlardi. Nazif amca kahvehane isletir, salih dayi ise eskiden kitaplari bulunan mahallenin yazari olarak bilinirdi. Bu iki kadim dost beni ne zaman gorse halimi hatrimi sorar,gonulden ogutler verir. Genclik yillarinda yasadigi olaylari anlatir ve cahil oldugumu bilerek aska dair bilmek istedigim ne varsa cevaplardi. Dukkana ugramadan once yanlarina yaklasarak kolay gelsin demek istedim. Beni gorunce ikisinin de yuzunde olusan tebessumle beraber nazif amca "gel bir cay ic" diye seslendi. bosta bulunan tabureye oturmak icin yeltendim. Bir muddet bekledikten sonra cayim gelmisti. Halbuki niyetim icimi isitsa da cay icmek degil, bugun yasadiklarimi anlatip, onlara idilden bahsetmekti. Aslinda ben bir arayis icindeydim. Bu arayisin adi aski aramak olsa gerek. Oylesine bir ask ariyordum ki ugruna ferhat gibi daglari deldirecek degil, gordukce goresim, gormedikce olesim gelecek bir ask. dil sevmiyorum dese bile yuregin inkar edecegi bir ask. Ellerini tutmak icin omrunden bir gun degil omrunu heba edebilecek bir ask. Peki var midir boyle bir ask? Tamda bu sirada salih dayi yazmis oldugu kendi misralarini animsatarak giriyordu araya.

Düşler sokağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin