Okul çıkışı

315 48 8
                                    

Yasadigim hayal kırıklığı ve kendime olan kızgınlığım ile birlikte, okuldaki tum tenefuslerimi sinifta gecirip butun derslerimde uyuyor olmaliyim ki kacinci derste oldugumuzu dahi bilmiyordum.
- "kacinci dersteyiz"?
+ "sonuncu ders"
Cengiz'in vermis oldugu mucize degerinde ki bilgiyi kafamla onayladıktan sonra son dersin bitmesini bekliyordum. Bu zaman zarfında kendime o kadar cok kizmistim ki artik dusuncelerimle baş edemiyor ve cesareti olmayan bir korkak veya ödlek olduğumu dusunuyordum.
Dusuncelerime son veren sey ise dersin bitmesi oluyordu. En sevdigim sonlardan biride budur. Hafize ana gibi elinde bir zil olan emektar birisi olmasa da, hababam sinifi gibi zili duyunca o merdivenlerden kosarak inen ogrenciler oluyordu ki ben de onlardan birisiydim. Yasadigim huzun ve tum sinirimle bir an once okulu terk edip babamin kucuk kofteci dukkanina gitmek istiyordum. Okulun kapisindan ciktim ve kosar adimlarla babama yardim etmek icin dukkanin yolunu tuttum. Yolda yururken, karsimdan gecen iki sevgiliyi icim yana yana ve imrenerek gozlerimle epeyce süzdüm. Kiz, babasi gelse dahi oglanin elini hic birakmiycakmis gibi kavramis. Oglan ise kizin gozlerinin icine bakarak "seni seviyorum" diyordu. Oldukca mutlulardi. Benim hayallerimin bir baskasi icin gercek olmasi ve gozlerimin onunde boylesine gulucukler saçmaları zoruma gidiyordu. Attiklari her bir kahkaha yuzume yuzume vuruyor ve hayat bana; "bak iste ne kadar da mutlular sen hic bir zaman boyle olamiycaksin" diyordu. Onlarin bu mutluluk sergileyen tavirlarina o kadar cok dalmisim ki onume cikan izbandut gibi adami gormedim ve omzuna yavasca carptim.
+ "onune baksana"
- "pardon"
+ "pardon cikali esekler cogaldi"
Bu cumlesinin uzerine tartisma iyice alevlendi ve epeyce uzadi. En son, fındık kabuğunu doldurmiycak bir sebebi kendine dert eden adamin, sol yanagima hizlica gelen bir yumrugunu gordum ve iki seksen yere çakıldığımı hatirliyorum.

Düşler sokağıWhere stories live. Discover now