BÖLÜM. 24: "EN UMUTSUZ PARÇA"

316 56 107
                                    

Merhabaa <3

Bölümü tek oturuşta yazıp bitirdim. Bu bölüm beni gerçekten çok üzdü, diğerlerinden daha fazla hem de...💔 Keyif alacağınızı sanmam ama umarım beğenirsiniz. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen!

Bölüm Şarkısı; Guns N' Roses, Don't Cry

BÖLÜM. 24: "EN UMUTSUZ PARÇA"
•DOĞUKAN•

İnsanlara hakkımda yalanlar uydurmak, onlara doğruları söylemekten daha kolay olmuştu. Bunun sebebi küçüklükten kalan lanet olası bir alışkanlık olmasıydı. İnsanların, özelikle okul arkadaşlarımın ne kadar acımasız olabileceğini fark ettiğimde yalanlar diğerlerinden daha iyi dostum olmuştu. Normal ve basit bir hayatım olduğunu anlattığım taktirde kimse gerisini merak etmezdi ancak babamın kumarbaz olduğunu, annemin şiddet gördüğünü, bazı geceler babamın beni cezalandırıp aç bıraktığını ya da kumar arkadaşlarından birini bıçakladığı için hapse girdiğini söylersem insanlar daha fazlasını merak edip bana nazik olma çabası içerisinde soru sormaya devam edecekti. Bunu yaşamaktansa yalan söylemeyi tercih ederdim, etmiştim.

Sadece hakkımdaki doğruları hak eden bir avuç insana olup bitenden bahsederdim ancak onların da her şeyi bildiği yoktu. Tüm bunlar kendimi haklı çıkartabileceğim bahanelerimdi. Yani... hayatım konusunda özgüvensiz olduğum için onu saklıyor olmam anlayış gösterilmesi gerekilen bir durum olmalıydı. Benim yalan söylemeye hakkım vardı.

Yastığımın üzerinde, yüzümün hemen yanında duran elimi yumruk yaptım. Kendimi kandırmaya çalışmaktan yorulmamıştım ancak ne yazık ki bir türlü de kendime kanamıyordum. Bahanelerim saçmalıktan ibaretti. Doğruları hak eden bir avuç insanın arasında Miray olamaz mıydı? Olmalıydı ancak o an, hakkımdaki doğruları öğrendiğinde benden uzaklaşacağına emindim. Miray gibi harika bir hayata sahip, önü fazlasıyla açık bir kızın benim gibi birini kabulleneceğine inanmak fazlasıyla saçmalıktan ibaretti.

Ben okulumu bitirmek için çaba bile göstermiyordum. Miray kesinlikle bunu sorun ederdi.

Babam onunkinin aksine yalnızca bir kontrol manyağı değil; katil, vicdansız ve aşağılık bir herifti. Miray buna da takılır ve en kötüsü bana acırdı.

Annem onunkinin aksine beni yalnızca terk etmemişti, beni hiç sevmiyordu bile. Eh, Miray bundan da hoşlanmazdı.

Geleceğim için bir hedefim, bu zamana kadar karavan almaktan başka bir hayalim bile yoktu. Miray bundan kesinlikle nefret ederdi.

Miray'a doğruları söyleseydim hiçbir zaman sevebileceği biri olmazdım ki...

"Abi." Kapı tıklamasını duymamıştım fakat Batıkan'ın aksi halde içeri girmeyeceğini de biliyordum. Düşüncelerime daldığım sıralarda şu sıralar fazla derine iniyordum.

Gözlerimi kapatıp uyuduğumu sanmasını istedim ancak zaten sırtım kapıya dönük olduğu için bunu fark etmeyecekti. Odanın içerisine doğru geldiği anlaşılan adımlar attı ve boynuma kadar çektiğim pikenin üzerinden omzuma dokundu. "Lütfen artık çık şu yataktan. Geldiğinden beri böylesin, endişelenmeye başlıyorum."

Ona cevap vermedim.

"Yemin ediyorum çürüdün burada." Batıkan yanımdan ayrılıp odanın penceresine doğru ilerledi, kapalı perdeleri tek hareketle açtı. Kapalı olmasına rağmen hissettiğim güneş ışıklarına karşılık yüzümü buruşturarak, "Kapat şunu," dedim agresif bir sesle.

DENİZ DALGALARI ve KUM TANELERİWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu