2.BÖLÜM

397 56 30
                                    

Taehyung üşümesin diye tekrar cebine koyduğu hamsterı hızlıca eve götürüyordu. Yol boyunca bir eli cebinde sürekli hamsterın yumuşak sırtını okşuyor ve bir yandan da telefonundan neler ile beslenir onu araştırıyordu.

Kısa sürede kapıya geldiğinde hemen kapıyı çalmış ve arkadaşı açınca kısık sesle "hemen peşimden gelin" deyip salona geçmişti. Ne kadar heyecanlı olsa da oldukça yavaş hareket ediyordu çünkü minik bebeği büyük ihtimalle uyuyordu ve uyandırmak istemezdi.

Taehyungun peşinden giden Jimin ve Jungkook, eski yerlerine tekrar oturmuş ve Taehyungun bu garip halini çözmeye çalışıyorlardı. Arkadaşlarının Suratında garip bir sırıtma vardı ve bu onları tedirgin ediyordu. Birbirlerine bakıp tekrar Taehyunga döndüklerinde Taehyung konuşmaya başladı.

"Aşırı tatlı bir şey getirdim. Görünce dayanamayacaksınız ama size şimdiden söylüyorum o benim yavrum ve size asla vermem. " işaret parmağını arkadaşlarına sallarken kızgın bir surat ifadesi takınmıştı.

Jimin ve Jungkook, 'ne diyor bu salak' diye düşünürken, Taehyung yavaş yavaş cebinde uyuyan hamsterı çıkartıp, bacaklarının üzerine koydu.

İkisi de gözlerini kocaman açıp Taehyungun kucağına koyduğu altın sarı tüylere sahip, uyuduğu için minicik bir top yumağına dönüşen hamstera baktılar. Taehyung ise hamsterı uyandırmadan montunu yavaşça çıkarıp yan tarafa bıraktı.

Jimin şaşkındı ama çok geçmeden üzerinden şaşkınlığı atıp Taehyungun yanına adımlamıştı. Jungkook ise biraz garip bakışlar atıyordu hamstera. Oturduğu yerde kalmış ve yanaşmamayı tercih etmişti.

Jimin, Taehyungun yanına gelince yere çöktü. Kucağındaki minik hamsterı biraz sevmek istiyordu. Hamster o kadar tatlı duruyordu ki eli, istemsiz sarı yumuşacık duran tüylere doğru yöneldi. İşaret parmağı ile yavaşça hamstera dokundu.

Hamster, Jimin sırtına dokunduğu gibi gözlerini hemen açmış ve hızlıca Taehyungun kucağında bir o yana bir bu yana nereye gideceğine bakıyordu.

Daha kimse ne olduğunu anlamadan, hamster hemen Taehyungun kapüşonlusunun kolundan içeri girip oraya saklanmıştı.

Taehyung, hamsterının titrediğini hissediyordu. Kolunda hissettiği sık nefesler ve titreme onu endişelendirmişti. Neden bu kadar korktuğunu anlamamıştı. Kendisine çok uysal yaklaşmıştı minik bebeği. 'Belki de uykusundan uyandığı için bu kadar korkmuştur' diye düşündü.

Jiminde hamsterın ani hareketinden sonra elini hemen kendine çekmiş ve korkulu gözlerle hamstera bakmıştı. Acaba canını mı yakmıştı?

Kafasını Taehyungun kol girişine doğru eğmiş " Özür dilerim küçük dostum. Seni korkutmak istemedim." Demişti üzüntülü sesiyle. Sonra hemen yerinden kalkıp mutfağa gitti. 5 dakikaya yakın bir şeyler yaptıktan sonra elinde bir tabakla tekrar salona gelmiş ve Taehyungun ayakucuna bağdaş kurup oturmuştu.

Küçük tabakta yuvarlak dilimlenmiş havuç, çilek ve birkaç yaprak marul vardı. Taehyung arkadaşının bu düşünceli hareketine gülümsemiş ve teşekkür etmişti. Jimin eline aldığı bir dilim çileği Tahyungun kol girişine yaklaştırmış ve beklemeye başlamıştı. Umarım minik dostu bu barışma teklifini kabul ederdi.

Taehyung hasterının yavaş yavaş titremelerinin azaldığını, daha rahat nefesler aldığını hissediyordu. Nefes aldıkça koluna yaptığı yumuşak dokunuşlar Taehyungu huylandırıp kıkırdatıyordu. Nedensizce çok sevmişti hamsterını. Aklına sürekli onun tombul yanakları, minik pembe burnu ve siyah badem gözleri geliyordu ve bu onu süreli öpmek, okşamak istemesine sebep oluyordu. Daha onu bulalı saatler olmamasına rağmen hemen alışmıştı ona. Asla bırakmak istemiyordu.

|𝐇𝐀𝐌𝐒𝐓𝐄𝐑 𝐁𝐎𝐘|Where stories live. Discover now