13.BÖLÜM

213 35 23
                                    

Bu bölüm birazda Hoseokun gözünden baktığımız bir geçiş bölümü oldu. Umarım beğenirsinizz

lütfen yorum yapmayı unutmayın ve görüşlerini benimle paylaşın.. düşüncelerinizi merak ediyorum..

" Sana o yaratığı bana en yakın zamanda getirmeni söyledim Hoseok. Sense hiç bir gelişme göstermiyorsun!"

Hoseok karşısında onu azarlayan hırçın kadına cevap veremeyecek kadar aciz durumdaydı. O  yüzden sadece kafasını önüne eğmiş ve özür dilemişti.

"Özürlerini dinlemek istemiyorum. Kaç ay oldu hala daha beni bekletiyorsun. Ama artık sabrımın sınırındasın Hoseok. Bu sana son uyarım hemen bugün o yaratığı bana getireceksin anladın mı? Sana bu gün sonuna kadar mühlet veriyorum yoksa o biricik anneni gözünün önünde katlederim Hoseok, biliyorsun ki bunu yaparım.."

Hoseok biliyordu karşısındaki bu kadın gerçekten de her dediğini yapardı. Zaten bunu bilmek onu daha da zor duruma sokuyordu. Evet aylarca onu bekletmişti ama insanlarla kaynaşmak ve onlar için güvenilir biri haline gelmek öyle hemen sürmüyordu. Aslında gün geçtikçe verilen bu görevi kendiside yapmak istemiyordu zaman ona bahane oluyordu ama gün geçtikçe edilen tehditler gittikçe şiddetini arttırmıştı.

O kadından korkuyordu hemde çok korkuyordu çünkü kadın acımasız ve gözünü hırs bürümüş biriydi. Hoseoka bir şey yapmazdı ama sırf canını daha çok yakabilmek için sevdiklerine acı çektiridi.

Hayattaki tek varlığı Annesine bir şey olsun istemiyordu. Biricik annesi, babası öldükten sonra ona tek başına bakmak zorunda kalmıştı. Kimseleri yoktu, paraları yoktu. Ama Bayan Jung yılmamış ve minicik çoçuğuyla savaşlar vermişti. Kimi zaman bulaşık yıkamış kimi zamanda merdiven silerek geçimini sağlamıştı. Oğlu hiçbir şeyden geri kalsın istemiyordu. O yüzden ellerinden gelenin daha fazlasını verip oğlunu okutmaya çalışmıştı.

Hoseok için bu dünyada sadece annesi vardı. Ona bir şey olmaması için her şeyi yapardı. Hoseok okulunu bitirip dans dersleri vermeye başladığında artık onlar için hayat daha iyi olmuştu. Annesi artık çalışmıyor, eve sadece Hoseok bakıyordu. Fakat işe başladıktan sadece bir kaç ay sonra annesine kanser teşhisi konmuştu ve bu yıkıcı haber Hoseoku tamamen çaresiz hala getirmişti. Yapılan tedavi ve ilaç masrafı çok pahalıydı ve bunları ödemek demek aldığı paranın tamamen bitmesi demekti.

Bu yüzden karşısına çıkan bir fırsata canla başla tutunmuştu. Yapacağı şey sadece minik bir hayvanı, bir hamsterı yakalamaktı ve sonucunda neredeyse binlerce dolar para kazanacaktı.. ilk başta dolandırılacak diye korksada karşısında gördüğü insanların ona iyi bir güvence vermesi onu gaza getirmişti.

Başta basit gibi duran bu görev o hayvanın aslında bir hibrit olduğunu hatta minik bir çoçuk olduğunu öğrendikten sonra Hoseok için bir işkence haline gelmişti.

O minik bir çocuğu öylesine kanı bozuk bir kadının eline vermek istemiyordu. Çünkü sadece bir kez rastladığı, denek bir çoçuğa yaptıklarını görmüştü. Bildiğin işkenceydi. Minik çocuğa ödül diye ilaçlar veriyor ve her anlamda üzerinde maddeler deniyorlardı. Kendiside bir hibritti ve bu yapılan işkenceleri görmek ona hiç iyi gelmemişti.

Vazgeçmek ve bu işi tamamen bitirmek istemişti. Ama başta güzel bir iş diye keriz gibi imzaladığı sözleşme yüzünden cayamıyordu. Birde bunun yanında bildiğin tehdit ediliyordu.

Annesini öldüreceklerdi. Gözünün yaşına bile bakmazlardı biliyordu. o yüzden Hoseokta yapmak zorunda kalmıştı işte.

Aramalarına başladığında hamsterı hızlıca bulabilmişti tam sevincini yaşayacağı zaman minik hayvan ondan kaçmıştı. Bu ilk başarısızlıktan sonra ona yapılan işkenceyi hala hatırlıyordu Hoseok. Bedenine yapılan hiçbir fiziksel şiddet yoktu sadece ona bir ilaç enjekte etmişlerdi ve bu ilaç sanki vücuduna binlerce bıçak saplanmış gibi acı vermişti.

|𝐇𝐀𝐌𝐒𝐓𝐄𝐑 𝐁𝐎𝐘|Where stories live. Discover now