8.BÖLÜM

360 47 14
                                    

Hoseok.!

Kucağında, daha bir kaç saat önce insana dönüşmüş Seokjin, karşısında ise hamsterını yakalamak isteyen siyahlı adamın bir numaralı şüphelisi, 'Hoseok' duruyordu. Tabii birde Jungkook.

Şaşırmıştı ama belli etmedi. Seokjini kucağında biraz daha sabitleyip minik kafasını boynuna gömdü.

" Bu çocuk kim, Taehyung?" Jungkook kocaman açtığı gözleriyle şaşkınca sordu.

" Ah.. şey, kuzenimin çocuğu.." Taehyung aklına ilk gelen şeyi söylemişti. Bariz bir yalandı ama çok fazla anlaşılmazdı değil mi?

" Aaa öyle mi? Seninle ne işi var?"

"Kuzenim önemli bir meseleden dolayı acilen yurt dışına çıkmak zorunda kaldı. Yakınlarda benden başka tanıdıkları olmadığından bana rica ettiler. Bende kabul ettim."

" ahh anladım, ne güzel. Bende Hoseok hyung ile yolda karşılaştım. Geçerken bi uğrayalım dedik. Ama sanırım sizde çıkıyorsunuz." Jungkook konuşurken Hoseokta onu  onaylar şekilde kafasını salladı. Sonra Seokjine bakmak için kafasını eğip yüzünü boynunu gömen çocuğu izlemeye başladı. Çocuğun tek gördüğü kısmı, gözleri ve tombul yanağıydı. Zaten şapka ve atkıdan çok bir yeri gözükmüyordu.

Seokjinde üzerindeki gözlerin hissi ile kafasını biraz kaldırıp doğruca Taehyungun gözlerine bakmıştı. Bir süre bakıştıktan sonra Seokjin, minik elini kaldırıp Taehyungun yanağına koymuş ve biraz okşamıştı. Şimdi o da Taehyung gibi gülümsüyordu.

Ahh.. Seokjinie, hem hamsterken hem de küçük bir oğlan çocuğuyken bile Taehyungu tatlılık krizine sokmayı başarıyordu. Karşısındaki ikili bile bu sevimli harekete, hayranlıkla bakıyordu.

Taehyung minik ellerin yarattığı huzurla bir süre dinginleşmiş ve sonunda SeokJinin minik elini kendi elinin arasına alıp, avuç içine kocaman bir öpücük vermişti. Gıdıklanan Seokjin de hoş bir kıkırtı bırakmıştı Taehyungun kulağına.

" Ah evet evet bizde çıkıyorduk şimdi, Seokjinle biraz dışarıda gezelim dedik. "

" Seokjin mi? "

Hoseokun şaşkın sesi ortama yayıldığında, farkındalık Taehyunga bir tokat gibi çarpmıştı. Seokjinin güzelliğine öyle kapılmıştı ki ağzından o güzel ismin çıkmasına mani olmamıştı.

"Ah evet Seokjin. Kim Seokjin.." Yüz ifadesi hiç bozmayıp sanki normal bir şeymiş gibi cevap vermişti Hoseoka.

Hoseok tek kaşını kaldırıp şüpheyle bakmıştı. Tam yırttık derken Jungkookun sesi duyuldu.

"Ohaaa Taehyungie şansa bak! Hamsterının adı da Jin. Hatta ben önermiştim hatırlıyor musun?"

Taehyung, Jungkookun bunu diyeceğini tahmin ediyordu. Ama bu kadar şehvetle söyleyeceğini hiç tahmin etmemişti. Yine bozuntuya vermeyip, evet evet, diye geçiştirmeye çalışmıştı. Fakat karşısında Hoseokun hamster diyince yüzünde oluşan garip ifadeye takılmamaya çalışmıştı.

"Hamsterın mı var Taehyung, Ne güzelll. Bende bir kedi besliyorum ama hep bir hamsterım olsun isterdim. Kesinlikle onunla tanışmak istiyorum. Hepimize uygun bir gün görüşelim olur mu?" Hoseok birden yüzünde oluşan sevimli ifade ile heyecanla konuşmuştu. Taehyung şaşırmıştı ve ne diyeceğini bilememişti. Çünkü Seokjin artık kanlı canlı bir insana dönüşmüştü ve bu da artık gösterebilecek bir hamsterı olmadığını belirtiyordu. Ama yinede kabul etti. Hem bu onunda işine gelirdi. Güzel bir şans yakalamıştı.

...

Hoseok ve Jungkookla bir akşam yemeği planı yaptıktan sonra Taehyung, Seokjinle beraber onların yanından ayrılmıştı. Rotalarının ilk yeri büyük bir alışveriş merkeziydi.

|𝐇𝐀𝐌𝐒𝐓𝐄𝐑 𝐁𝐎𝐘|Where stories live. Discover now