4.Bölüm : Neden beni takip ediyorsun?

3.1K 265 84
                                    

Hulki Bey sabah saatlerinde eşi Nezaket Hanım'la beraber dükkanına gelmiş ve şu anda da kepenklerini kaldırabilmek için kilidi açmaya çalışıyordu. Bunu yaparken de biraz zorlanıyordu sanki. Neyse ki Tolga günlük gazete ve mesleğini ilgilendiren birkaç dergi almak için evinden çıkmıştı da o sırada o da dükkanın önünden geçiyordu.


Tabii Hulki Bey'in kilidi açma çabası ve Nezaket Hanım'ın da "Yavaş eğil Hulki zaten hastasın bu yaştan sonra bir de belin tutulursa hiç doğrultamayız seni!" demesi hemen dikkatini çekmişti. Aralarındaki konuşma dikkat çekmeyecek gibi değildi zaten.


"Ne varmış yaşımda Nezaket?"

"Ne mi var? Seksene dayadığın merdivenin artık son basamağındasın son!"

"İki basamak aşağıda da sen varsın Nezaket büyütme bu kadar"

"Üstüme iyilik sağlık! Çok ayıp Hulki hanımların yaşı ne zamandan beri mevzu bahis edilir hale geldi? Hadi sen kilidinle uğraş kızdırma beni yoksa akşama sevdiğin yemeği yapmam oturur bir güzel dünden kalma pirinçli semizotu yemeğini yersin"

"Aman aman! Otun senin olsun sustum"


Tolga ikisini görür görmez hızlı adımlarla yanlarına yaklaşıp "Hulki Bey izin verin ben yapayım" dedi. Hulki Bey omzunun ucundan sesin sahibine bakarken Tolga'yı görünce onu hemen tanımıştı. Buraya yeni taşınan gençti o. Memnuniyet içeren bir tavırla "Ha yaşa be evlat!" dedikten sonra yardımıyla ayağa kalkmış Tolga'da uzattığı anahtarla kilidi açıp kepenkleri onun yerine kaldırmıştı.


Nezaket Hanım yani nam-ı diğer Nezoş ilk defa gördüğü genç adamı kim acaba dercesine merakla süzerken Hulki Bey de Tolga'ya yardımı için teşekkür edip nezaket icabı eşini tanıştırmak istedi. Ancak eşini tanıştırırken "Bak evlat! Ömrü hayatında ender olarak rastlayabileceğin güzellikte olan bu genç hanım..." deyince Nezaket Hanım hafifçe öksürüp muzur bir ifadeyle de "Hulkiii! Bu güzel sözlerle beni yumuşatabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun" diyerek sözünü kesti.


Nezaket Hanım kendisine tebessümle bakan Tolga'ya dönüp "Oğlum bakma sen ona sabah hastasın dükkanı bugünlük ben açarım dedim o da ısrar edip beni kızdırdı şimdi ondan böyle iltifatlı konuşuyor. Tabii sen gelmeden önce de bana en az benim kadar yaşlısın iması yapması da gözden kaçmayan detaylar arasında" dedi. Nezaket Hanım'la başa çıkmak kolay değildi galiba.


Hulki Bey iltifatlarına devam ederek "Uzatma hanım! Sabah hasta gibiydim ama şimdi iyiyim. Birazdan da o güzel pamuk gibi ellerinle bana karanfilli ıhlamur kaynatırsın turp gibi olurum turp!" dediğinde eşine burun büken Nezaket Hanım da "İnatçı ihtiyar! Ahı gitmiş vahı kalmış hâlâ turp gibi olurum diyor görüyor musun?" dedikten sonra gülerek Tolga'ya döndü ve aniden şaşkınlaşan bakışlarıyla birlikte de "Aa! Laf dalaşına girdik sana adını sormayı unuttum be evladım" dedi.


"Tolga efendim"

"Demek Tolga... Hulki Bey'den de duyduğun üzere benim adımda Nezaket"

"Çok memnun oldum Nezaket Hanım"

"Sen buralarda yenisin herhalde daha önce hiç görmedim ben seni"

"Evet yeniyim. İzmir'e dün geldim ve hâlâ eve yerleşmeye çalışıyorum"

"Taşınmak zor iş... Allah kolaylıklar versin"

Geçmişin Gölgesinde (Son 1 Bölüm Kaldı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin