65.Bölüm : Tavuk Ferit'in Yaşam Mücadelesi

1.5K 112 21
                                    

·٠••٠·˙Unutmak ne zor bir kelime

Hele bir de sevdanın yükü üzerindeyse

Umutlanamazsın ya da unutturamazsın

Yüreğin fena halde çırpınır durur kendi derdine

Umutlanamazsın ya da unutturamazsın

Yüreğin fena halde çırpınır durur kendi derdine

Aşk öyle bir büyü ki

Öyle bir büyü ki anlayamazsın

Ah aşk göze alsan olmaz aşka gönül doymaz

Seven kalbi istesen de susturamazsın·٠••٠·˙


İkisi de birbirlerinden ayrılmak istemiyordu ancak gitme vakti de gelmişti. Saatine bakan Mine'nin ayağa kalkmasıyla yüzü düşen Kenan "Gidiyor musun? Ama çok erken biraz daha kalsan olmaz mı? Şimdi yine pencerene tünemek zorunda kalacağım" deyince gözlerini kocaman açan Mine "Sakın yine böyle bir şey yapma senin yüzünden herkesin diline düşeceğim!" dedi. Yüzünü buruşturup Mine'nin o güzel gözlerine gölge düşüren perçemini kenara çeken Kenan memnuniyetsiz bir tavırla "Tamam canım korkma. O zaman hadi gel seni eve bırakayım" dediğinde onu elini tutup yürütmeden önce durduran Mine kendisinin gidebileceğini çünkü henüz beraber ortalarda gözükmek istemediğini söyledi.


"Neden ama sonuçta ayrılmadınız mı? Ortada bir nişan kalmadığına göre artık kimseye karşı bir sorumluluğun da kalmadı"

"Olmaz olur mu hiç Kenan? Her şey daha çok yeni ve dedemler ile henüz konuşmadım bile. Onların bunu benden duyması lazım konu komşudan değil. Ben kimseye laf getiremem"

"O halde iyi ki bu kavuşma anını umuma açık bir yerde yapmamışım yoksa senden ağır fırça yiyecekmişim"

"Umuma açık bir yerdeyiz zaten ama tenha olması tarafımdan hafifletici neden sayılabilir"


Kenan yalancı bir korku ifadesiyle bakarken Mine kendisini ciddiye aldığını görmek istermiş gibi "Peki bu konuda bana anlayış gösterebilecek misin?" diye sordu. Kenan bu işten pek hoşlanmamıştı ama Mine de kendi açısından haklı gibi gözüktüğü için ses edememişti. Ne yapalım canım o da gidip kendi çevresinden bir kızı sevmek yerine Mine'yi sevmişti. Birlikte olmak istiyorlarsa karşılıklı olarak hayat şartlarına uyum göstermek zorundalardı. 


Kenan sessiz kalınca Mine yeteri kadar zaman tanıdığını düşünüp biraz da ona takılarak "Bakma bana öyle sevimsiz sevimsiz! Her şeyin bir adabı var. Hayır yani uyamayacaksan baştan söyle bileyim hiç bulaşmayalım birbirimize" deyiverdi. Kenan'a göre çoktan bulaşmışlardı birbirlerine daha da kurtuluşları yoktu.


"Seni seviyorsam kalbime de söz geçiremiyorsam şartlarına uyum sağlayacağım başka çarem yok. Ayrıca ne olursa olsun benim yüzümden zor durumda kalıp üzülmeni istemem" 


Hmm... Bu söyledikleri Mine'nin çok hoşuna gitmişti işte. Bu sevimsiz istedi mi nasıl da sempatik nasıl da anlayışlı oluyordu öyle. Kenan'ın ağzından çıkanı kulağı duyar duymaz yüzünü ekşiterek "Aman Allah'ım! Aynı Bora ve anlayış timsali ağabeyim gibi cümleler kurmaya başladım. Bu ikisi resmen beni ele geçiriyor! Ben gerçekten de sevimsiz birine dönüşüyorum" demesi ile gülen Mine onun koluna dokunup "Anlaştıysak ben artık gideyim" dedi. Gitmese ne güzel olurdu halbuki. Kenan yanında daha fazla kalmasını istese de maalesef üsteleyemiyordu. Bu yüzden de bu konuda ona anlayış gösterip "Tamam şimdi git ama bir sonraki görüşmemizde bana daha çok zaman ayır tamam mı?" diyerek yüzünü ellerinin arasına aldı ve bunca zamanın özlemiyle kokusunu içine çeke çeke alnını öptü.

Geçmişin Gölgesinde (Son 1 Bölüm Kaldı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin