اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.
🙈🙊 surprise kisses from taehyung
:: oy vermeyi unutmayın lütfen.
haftanın üçüncü günü, günlerden çarşamba. haftanın beş günü süren, günümün çoğunu kendisine harcamış olduğum okul hayatımın içindeyim bugün de. çalışkan mıydım, belki. sınavlardan, okul içinde yapılan beceri ölçme sınavlarından herkesi geçen, hatta büyük farklar sonucunda okulun belli başlı öğrencilerinin sürekli öğle saatlerinde dilinde durup dolaşır mıydım, o da belki.
belki ve tekrardan belki, hayatımın sürekli bilinmemezlik içinde döngü kurmuşcasına ilerliyordu. kararsız biriydim, kesinlikle ama bazı durumlarda bu kararsızlık hissiyatı kalbimin, beynimin sunmuş olduğu komutlarla bir toz misali uçuşup gittiği kanaatindeyim her zaman.
bugün de böyle; taehyung'un bana alacağı kesin olmayan muzlu sütümü beklerken kararsızdım. gelir miydi, taehyung gelir miydi ki yanıma? tam şu an başımı sıraya gömsem, bir sürpriz yaparak karşıma geçip, o heybetli duruşuyla gözlerimi görsel şölenden mahrum bırakmasa, ne güzel olurdu. ki olacaktı da, inanıyordum son mesajından sonra. kim taehyung'du bu. sözlerinin arkasında bazen durmaz, bazenleri ise tüm ustalığıyla güvenilir biri olduğunu apaçık şekilde gösterirdi karşısındaki silüete.
beşinci dersteydik, boş ders. çıkışa üç ders daha vardı. sınıfımdaki tüm arkadaşlarım boş dersin bahanesiyle elbette ki kendilerini dışarı atmıştı ama anlamıyordum. böyle bir saatte, böyle bir jest ile nasıl olur da dakikalarını sade, huzurlu bir şekilde dinlenmenin tam kıvamında çıkarmıyorlardı ki? sessiz bir çocuktum, huzura âşık, hevesli. çevremde biliyordu, sakinlik resmen benim için adanmış, ruhumda olan bir şeydi.
taehyung, o ise daha çok ruhumda ve kalbimde yaşayan çok çok fazla bir saf, masum bir duygularımın adamıydı.
ince, kalın kitapların beraberliğini koruyan omuz çantam ve onu taşıyan sınıf sırası ile bakışlarımı usulca kapıya dikmiştim. kapının kolu hızla açılmak üzere hareket ediyor, aşağıya düşüyordu. gelen vardı, o gelmişti. saniyeler içinde aralanan kapı üzerine meraklı bakışların bezenmiş olduğu iri gözlerimle karşımdaki gülümsemesi her zaman yüzünde olan çehreye bakmıştım. gelmişti, gelecekti ve gelmişti işte.
"üzgünüm, biraz bekletmiş olabilirim ama haklı sebeplerim var. sıra çok vardı, birkaç kişinin yerini kapmama izin vermediler âdi herifler."
boş sınıfın içinde yankılanan ses tonu, kulaklarıma iliştiği vakit titremiş, kucağımda bulunan ellerimi ise heyecanla önümdeki sıranın üstüne koymuştum. o neydi öyle, ulu tanrım.
elindeki sarı ve beyazın en açık tonlarıyla süslenmiş içi muzlu süt dolu karton kutuyu eliyle şöyle bir sallayıp, koca adımlarıyla benim bulunduğum bölgeye ulaşmıştı. gömleğinin en üstte bulunan iki düğmesi açılmış, kavruk teninden ise süzülen ince bir zincirin sanki "ben buradayım." dermişcesine bana el sallayışını görmüştüm. yanılmıyor isem taehyung'un bu denli rahat ve arsız bir şekilde dolaşmasının bir tek nedeni kesinlikle dersine girmemiş oluşuydu.
