Bölüm 9

167 77 218
                                    


Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.

Keyifli okumalar!

*

Çağlarsular Koleji Magazin

Hey, toplanın millet! Size bomba gibi haberlerim var. Bugün okul çıkışı büyük bir bomba patladı ve bu uzun zaman çok konuşulacağa benziyor!

Okulumuzun popüler ve yakışıklı zengini Ege Gökduman, bu kolejde okuması büyük bir 'şans' olan Onur Tuna'yı sevgilisi Tanem'e aşk mektubu yazdığı gerekçesiyle koridorda sıkıştırıp dövdü! Tam o sırada 11-C'nin en sessizi ve havalısı olan Poyraz Yıldırım, kendisi Onur'un yakın arkadaşı oluyor, havalı bir şekilde olaya dahil olarak Ege'ye yumruk atınca ortalık savaş alanına döndü! Ee sonra ne oldu, dediğinizi duyar gibiyim. Sabredin!

Kavga kolejin en asisi, en yakışıklısı, en popüleri ve 12.sınıfların en havalısı olan Alaz Karahan'ın ve arkadaşı Berk Derenoğlu'nun araya girmesiyle sonlandı. Kendilerini günün kahramanı ilan ediyoruz ancak dediğimiz gibi, bu kavganın etkisi uzun zaman okulda sert bir rüzgar gibi esip sürecek.

Daha fazla haber için takipte kalın! -Admin

"İnanılmaz, üzerinden henüz on dakika geçmesine rağmen hemen okulun sitesine eklenmiş. Bu ne hız?"

Alaz herhangi bir yorum yapmadı, dikkatini arabayı park etmeye vermişti. Elini direksiyonun üstüne koyup arkaya doğru hafifçe yan döndü ve arkaya baktı.

"Bu admini merak etmeye başladım, kim acaba? Şu yazdığı şeylere bak, saçmasapan..."

Alaz arabayı park ettiğinde kapıyı açıp dışarı çıktım. Serin hava tenimi yalayıp geçmiş, ardında sert izlerini bırakmıştı. Çabuk üşüyen bir yapım olduğu için serin hava bile üşümeme neden oluyordu. Ellerimi birbirine sürtüp ısınmaya çalıştım.

"Neyi saçmasapan? Bilgilendirme yapmış işte, zaten duyulacaktı."

Arabadan çıktı ve kapıyı hızlı kapattı, kapının sesi ve hemen ardından gelen bip sesi boş otoparkta yankılandı. Telefonu ona doğrultmadan önce "Şu yazım tarzına bak, ergence. Bahse varım dokuz ya da onuncu sınıflardan biridir. Senin hakkında yakışıklı, kahraman, havalı gibi şeyler yazmış ama Berk'e yazmamış." diyerek homurdandım.

Otoparktan çıktığımızda elini cebine koydu ve sırıtarak bana baktı. "Öyle değil miyim zaten? Gerçeği söylemiş." Gözlerimi kısıp "Alçakgönüllülüğünü eklemeyi unutmuş." dedim. "Ayrıca Ege dövmekten çok dayak yedi, bunu yazan yüzde yüz Ege yanlısı ya da hayranlarından biri."

"Bütün okul Ege'nin tarafında. Bu Onur için iyi olmadı, Poyraz içinde."

Adımları hızlıydı ve ona yetişmek için koşar adımlarla yürüyordum, aslında normal yürüşüydü. Sanırım ben yavaş yürüyordum. Telefonu kapatıp cebime koydum ve barın girişine baktım, burayı özlemiştim. Neredeyse uzun zamandır buraya uğramamıştım.

"İyi şeyler hissetmiyorum. Ege bunun hesabını mutlaka soracaktır."

Omuz silkip "Yapılabilecek bir şey yok." dedi ve barın giriş kapısını ağır ağır itti. Kapının kapanmaması için hızla koşturarak içeri girmek zorunda kaldım. Bara girer girmez sıcak bir atmosfer etrafıma doluştu, içgüdüsel olarak ürperdim. Mekan fazla kalabalık değildi, en fazla üç masa doluydu. Arka fonda sakin bir müzik çalıyordu. Cezbedici kırmızı tonlarının hakim olduğu barın arka tarafındaki köşede kalan masaya geçtik. Buranın en sevdiğim özelliği rahat ve geniş koltukları olmasıydı. Alaz koltuğa oturur oturmaz yayıldı ve cebinden sigara paketi çıkardı.

Sekiz Ay Önce Ne Yaptığını BiliyorumWhere stories live. Discover now