Bölüm 33

4.4K 275 45
                                    

Voteye göre yeni bölümm unutmayın ;) keyifli okumalar
Multi Tuna.
Bu arada önceki bölümlerde Ekin'i de multi ye koymuştum. Görmeyenler için (Steven Chevrin) bakabilirsiniz
•••

"Kimin koçu beee!!" Çağrı sırtıma yumruğunu indirdiğinde ağzıma attığım çilek boğazıma kaçtı.
"Ulan boğacaksın kızı manyak mısın?" Tuna hızla yanıma gelip sırtımı sıvazlarken Ekin hırsla bize döndü.

"Bişey olmaz buna lan. Kaç canlısın kızım sen? Şikayet ettiğimden değilde, bi ölmedin yani," Çağrı gözlerini devirip benimle uğraşırken istemedende olsa gülüyordum. Tuna elimdeki çileği kendi ağzına atıp bir bardak su doldurdu. "İç" dediğinde başımla itiraz edip Çağrı'ya sokuldum.

"Ee sen ne yapıyorsun kardeşcan?" Can. Cümlelerin sonuna can koymak Tuna'dan kalma bir alışkanlıktı. Çağrı sırıtıp kolunu belime sardı. "Ne yapayım işte öyle Ekin'in depresyonunu çektik." Gözlerim irileşirken Ekin'e döndüm. Çağrı'ya 'Bekle sen sikicem şimdi' der gibi bakıyordu. Tuna suyu tekrar dudağıma dayadığında mızmızlanıp geri çekildim. Su bende mide bulantısı yapıyordu,

"İstemiyor lan işte." Ekin birden bağırınca Tuna'nın dudağıma dayalı eli dondu kaldı. Tabi bende.

"Kardeşim." diye mırıldandı Tuna ayağa kalkarken. "Şu kıskançlık krizlerini bırakıp kendi işine baksan?" Hande'yi işaret edip sırıttı. Hande yerinde kıpırdanınca kıkırdadım,

"Ne kıskanması lan? Kimi kısmanmışım?" Ekin salağa yatarken Çağrı 'he he' diye fısıldayıp elini salladı.
"Ne haliniz varsa görün." Ekin neredeyse tırnaklarını kemiriyordu.

"Ee düğün ne zaman İzgiciğim, Tunacığım?" Çağrı saçma bir cümle kurunca başta Ekin olmak üzere hepimiz donduk kaldık.
Çağrı kahkaha atıp baş parmağını havaya kaldırdığında Ekin'i işaret etti. "Kıskanmıyorum diyenede bakın. Yüz ifadesi.." Kahkaha atmaya devam edip Ekin'le dalga geçince, ki yüz ifadesi gerçekten berbattı, bende gülmeye başladım. E Tuna'da katılınca Ekin iyice çıldırıp ayağa fırladı. "Bana bakın lan sinirimi bozuyorsunuz hepinizi tek tek si-" göz göze geldiğimizde susup yutkundu. "Sen üstüne alınma İzgi." Baş parmağımla onaylayıp gülümsedim. Bakışları dudaklarıma kayarken bir anda durgunlaştı.
"Ne diyordum lan ben?" Dudaklarıma bakaken kendi kendine konuşup elini saçlarından geçirdi.

"Ee anlatım artık neler oldu?"

Tuna derin bir nefes alıp anlatmaya başladığında hepimiz pür dikkat odaklandık. Ekin yavaşca Hande'nin yanına çöktü.

"İşte babam elinde bir cesetle evime geldiğinde kim bu çirkin kız dedim.." Yumruk yaptığım elimi omzuna indirince gülüp ellerini havaya kaldırdı. "Şaka. Pekala. Babam kucağında beyaz bir insan vücuduyla geldiğinde uzun bir siktir çektim. Neler olduğunu merak ediyordum tabi ama babamda oldukça sinirliydi. Birşey demeden cesedi kollarıma bırakıp, onu canlandır. Dedi. Bu imkansızdı çünkü İzgi'nin bir insan olduğunu sanıyordum."

"Ne demek sanıyordum?" Ekin lafa atlayınca Tuna gözlerini devirip elini salladı. "Bölmeden dinleyin. Ha işte insan olduğunu sanıyordum. Safkan bir insan. Neyse sonra babamı durdurup yapamayacağımı çoktan cehennemi boyladığını falan söyledim. Babam dönüp birden ensemi sıktığında inanın orda altıma sı- Pardon İzgi. Yani korkmuştum işte. Annesi vampir. Git ve onu canlandır dediğinde korkudan birşey diyemedim. Yani orda kendini sik dese korkudan yapardım o biçim."

Gözlerim irileşirken Tuna tekrar özür dileyip anlatmaya devam etti,

"İşte kilere inip cesedi koltuğa yatırdım. İzgi bembeyazdı. Canlanmayacağına emindim ancak babamın tehlikeli hallerinden gerçekten korkmuştum. Şırıngayla donmuş bedenindeki kanı çektim. Sonra kendimden alığım iki tüp kanı bedenine gönderdim. Azıcık kan bile yüzüne renk getirmişti. İzgi gerçekten yaşamak istiyordu, her neyse. Daha sonraki günler sırasıyla vampirlerden siyah sıvı alıp İzgi'ye ilettim. Başlarda sadece uyuyordu ancak yüzü günden güne renkleniyor nabzı hızlanıyordu. Sonunda uyandı.."

"O bizden mi?" Ekin şok olmuş biçimde çığlığı bastığında yerimden sıçrayıp Çağrı'ya yapıştım. Ekin kalkıp masayı Tuna'ya fırlattığında gözlerim sonuna kadar açıldı. Hande sessizce izliyordu,
"Ona bunu nasıl yaparsın lan piç!?"

Tuna masayı kavrayıp yerine koyduktan sonra Ekin'i altına aldı. Kalıp olarak Ekin'den iriydi.
"Ne yapsaydım lan? Ölmesine izin mi verseydim?"

Ekin altından sıyrılıp ayağa kalktığında yüzü nefret saçıyordu. "Kardeşim olmasan.." Tuna'ya son kez bakıp Depodan çıktığında derin bir nefes alıp Hande'ye baktım. Sesini çıkarmadan Ekin'in peşinden gitti.

Sinir. Senin ağzını yüzünü tipini...

"Ee kanın tadı gitti mi hoşuna prenses?" Çağrı dikkatimi dağıttığında başımı çevirip esnedim. "Hiç bakmadım ki tadına."

"Oo bizim vampir ılık çıktı şuna bak. Ben yarın deneteceğim sana çaylak." Başımla onaylayıp ağırlaşan göz kapaklarıma yenik düştüm.

•••••

Aniden doğrulduğumda gördüğüm kabusun etkisindeydim. Nefes nefese ayağa kalkıp oturdum. Hâlâ koltuktaydım. Derin bir nefes alıp mutfapa geçtim. Geniş bardağı suyla doldurduğumda arkamda birinin varlığını hissettiğimde irkilip arkamı döndüm. Karanlıktı. Biriyle burun buruna geldiğimde çığlığı basmak üzereydim ki bir el ağzıma kapandı. "Şş. Sakin ol benim." Ekin'in yatıştırıcı sesini duyduğumda sakinleşip geri adım attım.

"Ne yapıyorsun sen be?" diye çirkefleştiğimde Ekin aramızdaki mesafeyi kapatıp elini belime yerleştirdi.

"İzgi."

"Yapma Ekin bana dokunma." Geri çekilmeye çalıştığımda eli sıkılaştı.

"İzgi"

"İstemiyorum!" İtmeye çalıştım ancak bir adım bile gerilemedi.

"İzgi." Nefesi yüzüme deyince sersemleyip sustum.
"İzgi. Tuna'yı sevme." sesi oldukça aciz çıkıyordu. Dediğini idrak ettiğimde cevap veremedim. Yüzünü boynuma gömdü.

"Tuna'yla konuşma İzgi. Ona bakma. Onu sevme. Ona dokunma.."

••••

Yorumlarınızı bekliyorum.

Sizce Hande Ekin'e aşıkmı?
Tuna-İzgi mi
Yoksa
Ekin-İzgi mi?

Asil VampirWhere stories live. Discover now