Bölüm 13

5.4K 340 11
                                    

Merhaba yeni bölümle karşınızdayım. keyifli okumalar..
----
Rihanna- what now
----

'C͇l͇a͇p͇ c͇l͇a͇p͇"

Ne zamandır hissiz olduğum hakkında en ufak fikrim yoktu. Hissizliğin içinde bile hissetmiştim o acıyı. Nasıl bukadar salak olabilirdim ben. Nasıl böylesine bir oyuna bulaşmıştım. Hangisi daha çok etki yapmıştı bana?
Babamı aşık olduğum adamın babasının öldürmesi mi? Yoksa aynı şekilde benide ortadan kaldırma planları mı?
Bilincim yavaş yavaş yerine gelirken koluma bağlanmış olan serumun iğrenç sesi kulağımı iğneliyor gibiydi. Gözlerimi açmadan öylece sesi dinledim.
Büyük ihtimalle yanımda kimse yoktu. Ne bekliyordum?
Babamın katilinin oğlunu mu? Yanımda mı olmalıydı? Ne yapacaktı? Baygın halimden faydalanıp kanıma saldırırdı belki. Yada uyanmamı bekler öyle öldürürdü. Aynı katil babası gibi. Kanıma dokunmazdı belkide. Silahla hallederdi işini.
Katil babası gibi.
Gözlerimin uyuşukluğuna daha fazla dayanamayıp irileşene kadar açtım. Görüntü bulanıklıktan netliğe geçerken hafif başım dönmüştü.
Bulanık görüntünün içinde gördüğüm iki siyah gölge görüntü netleşince midemin kasılmasına sebep oldu. Ekin başımda dikilmiş öylece bakarken Çağrı arkadan acı çekiyormuş gibi duvarı izliyordu.
"Nasıl hissediyorsun?"
En son bana babamın öldüğünde ne hissettiğimi sormuştu. Her katil merak ederdi kurbanının durumunu.
"Çok mu umrunda?"
Çağrı sesimi duyunca bakışlarını bana çevirdi. Tepki vermeme fırsat bırakmadan yanıma gelip elimi ellerinin arasına aldı. "Özür dilerim İzgi. Ben söyleyecektim ama hassasiyetini bildiğim için olmadı."
Tuttuğu elimi hızla çekerken "ne zaman söyleyecektin?Öldürürken mi? Son nefesimde mi fısıldayacaktın kulağıma?"
Ekin, Çağrının kolundan çekiştirip benden uzaklaştırdı. "Bizimle geliyorsun."
"Rüyanda görürsün."
Elini elime uzatınca yatakta aniden doğruldum. Sırtımın acısı yayılırken kolumdaki serum borusunu çekip çıkardım. Tabi sert bir hareketle çıkardığım için kolumdan kanlar akmaya başlamıştı.
Gözüm aniden Ekin ve Çağrı'ya çevrildi. İkisi de olduğu yerde donmuş gibi bakıyordu. Çağrı "lanet olsun." Diye fısıldarken ne kadar aç olduğu gözlerinden belli oluyordu. Ekin ona göre daha kontrollü duruyordu ancak bir vampire güvenilmeyeceğini öğrenmiştim çoktan. Çağrı hırıltılar çıkarırken Ekin sadece izliyordu. Kolumdaki göllenmiş kana bakarken acaba çığlık atsammı diye düşünüyordum. Ve saniyeler içinde olay hızla gelişti. Sırasıyla . Kolumdan bir damla kan süzülüp hastanenin bembeyaz çarşafına damladı. Ekin ve Çağrı aynı anda hızla nefes aldı. Çağrı çığlık atarak öne atıldı. Ekin tek eliyle Çağrının boğazıdan kavradı ve duvara yasladı. Kendini frenlemişti ancak Çağrı hiçte iyi gözükmüyordu. Derken 2. Damla. Beyaz çarşafta iki damla birleşip kan izi çıkarttığında Çağrı iyice delirmiş bir vaziyette çırpınıyordu. Ekin ise odadan çıkarmaya uğraşıyordu. Sanırım kendiside etkilenmeye başlamıştı. Ne yapacağımı bilmeden hızla çarşafı patlayan damarıma yasladım. Canımın acısını hissetmiyordum. Korku kalbime atak yapmış, ağzımdan çıkacak gibi atmasına sebep olmuştu. "Çağrı?" Sesim masum çıkmıştı. Çağrı yavaşca gözlerini kapatıp nefesini tuttu. Ekin'in eli gevşemişti. Arkasını dönüp "seni almak için döneceğiz." Dediğinde kolumla birlikte kalbimde sızladı. Çağrı "özür dilerim." Dedi yere bakarak. Özür dileyip durması sinirimi bozmuştu. İkisi odadan çıkınca derin yalnızlık yanıma yerleşti. Beni alacak ve öldüreceklerdi. Bundan daha büyük sorunum,kalacak yerimin olmamasıydı. Ne yapacaktım şimdi?
Aralık kapıdan uzanan kafaya baktığımda gözlerim istemsizce kısılmıştı.
"Avcı?"

-----
Vote&yorumlarınızı bekliyorumm..

Asil VampirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin