YABAN

41.Benimsin

Biz geldikkkkkk ❤️🌼
41 kere maşallah bölümüne hoş geldiniz sjsjsjjsjss  🧿

Nasılsınız efendim? Herkes kalbine, ruhuna iyi baktı mı? 🌸

Satır aralarında yorumlarınızı görmek beni nasıl mutlu ediyor bilseydiniz hiç boş geçmezdiniz. ❤️

🌸Ve küfür, argo, çirkin imalar dahil hoş olmayan yorumları sildiğimi hatırlatıyorum. Ben satır aralarında güzel insanların güzel kelimelerini okumak istiyorum. 🌼🌸

Bölüm finalinde buluşalım sevgili okur 🌼

💫🌟Yıldıza basanın gökyüzü olsun, hatırlatmasıyla... 💫🌟

Hatalara hiç bakamadım. Eksikleri yüreğinizle tamamlayınız. 💐

*
"Hayırdır lan? Kaç gündür kukumav kuşu gibi ne düşünür durursun?"

Deli, sigaranın kızarttığı puslu bakışlarını Konyalının yüzüne çevirip kısık gözleri ile uzun ama dalgın bir şekilde ona baktı. Ağzındaki dumanı sert bir şekilde üflediğinde keskin yüzü iyice sertleşti.

" Yok bir şey."

Korkut, arkasına yaslanıp Deli'yi iyice alıcı gözle inceledi. Bir haftadır içine kapanan, sessizleşen ve sürekli zihninde bir şeyler ile meşgul olan adamda bir hâller olduğunun farkındaydı. Deli'nin alışık olduğu o neşeli, hatta bazen fazla neşeli, adamı deli eden tavırlarının yerini; ağır, tuhaf bir sessizlik almış, sanki adam birdenbire dert sahibi olmuştu.

Ne boklar dönüyordu?

Uzandı ve masanın üzerindeki Duran'ın sigarasından bir dal çekti aldı, dudaklarına yerleştirdi. Bırakmıştı ama Deli'nin konuşması bu yarenliğe bağlıysa tekrar içerdi birkaç dal.
Yoksa, hangi derde düştüyse bu dert Deli'yi içten içe kemire kemire bitirecek gibi duruyordu.

" Siktirtme yokunu da..." dedi sigarasını Duran'ın çakmağıyla yakarken zorlukla kıpırdattığı dudaklarıyla " Anlat."

Deli'nin bakışları Korkut'un sert yüzünde gezindi. Bir nefes daha çektiği sigarasını kül tablasında söndürürken içindeki her şeyi dışarı verir gibi kuvvetle üfledi dumanı.

Yol kenarındaki dinlenme tesislerinden birinin bahçesindeydiler. Duran, etrafta gözlerini gezdirdi. Yan masadaki on yaşlarındaki erkek çocuğun sarı kamyonuyla ahşap masada oynamasını görmeyen gözlerle izledi.

" Dökül hadi dökül!"

Korkut'un sigarayla içeri çöken, yanaklarında oyalandı Deli'nin gözleri. Sigarayı kaşıyla işaret edip " Sen bırakmamış mıydın?" dedi durgun bir sesle.

" Fırsat mı veriyorsunuz amına koyayım? Dert sahibi olduk."

Burnundan verdiği bir gülüşle güldüğünde Deli'nin de yüzü güldü. Çünkü Konyalının az gülen çehresinde bu gülüş, oldukça eğreti ve bir tuhaf durmuştu. Ama yine de Deli'nin hoşuna gitmişti.

Deli kafasını geriye doğru yaslayıp boynunu çatırdattı.

Gözlerinin önünden gitmeyen çehreyle içinden sessiz bir küfür etti.
Dudaklarındaki o yumuşak his...

Sikeyim böyle işi...

" Sen de başlamak için bahane arıyorsun amına koyayım. " diye cevapladı Korkut'u. Sesi istemeden de olsa oldukça gergin çıkmıştı.