ODA:18

B×B🔥

Adam güzel gülmüş, kalsın bu.

Karşıdan gelen o kişi! Adımları ağır ağır ve bakışları usul usuldu .
Bedeni yavaş yavaş ona doğru yol alırken gözlerindeki davetkâr ve tehlikeli bakışlar sanki bütün bedenini okşayıp talan ediyordu.

Hâyâl etti Mert! Onun elleri ,bütün bedeninde ve dudakları onun dudaklarına kenetlenmiş!

Onu istiyordu! Belki de her gece ,ger an ! Onun ilacı gibiydi ,yasak ama iyi gelen bir ilaç.

Lanet olsun bu adamın bakışları bile Mert'i deli ediyordu. Yürürken hafif sallanan dalgalı saçlarını görünce aklına gelen o düşünceler...

Parmaklarının arasında dolanıyordu o saçlar, zevkle süslenmiş gecelerde ! Saçları, dudakları, bedeninin her zerresi, ruhu ! Hepsi Mert'e aitti. Ona kendi ayakları ile gelen ve ona kendini ait kılan bir sevgilisi vardı.

Tam yanına varmışken duraksadı Efe, önce bakışları Mert'in gözlerini buldu ,hafif kıstığı gözleri ile derin derin bakıp usulca kırptı, tamam der gibi .

Bildiğim şeyler var anlamına geliyordu.

Mert sadece bakıp onu anlamaya çalıştı, arzularına hakim olmaya çalışarak, çünkü onun karşısında bir dakika bile normal kalamıyordu.

Ardından Efe araladığı dudaklarından Mert'i deli eden o dilini hafif çıkartıp gülümsedi, sana geliyorum diyordu. Bu belki de bu tımarhanedeki en en ama en güzel andı. Mert anlamıştı ve belli belirsiz gülümsedi.

Tam o anda hasta bakıcının odanıza gidin deyişi ikilinin arzulu bakışlarını bozdu ,yine de birbirinin tersi yönlere ilerlerken kısa bir süre daha bakıştılar ve her biri geçici bir süreliğine odasına çekildi.

Odasına giren Efe ,Bensu'nun elinden ilaç içen Beliz'i gördü. Gözlerinde derin bir hüzün yeşerdi. Bu kıza yapılanlar onun canını çok sıkıyordu . Her ne kadar kısa süredir onun yanında olsa da ona alışmış ve onu arkadaşı olarak görüyordu . Onun kurtulmasının tek çaresi hafızasının yerine gelmesiydi. Bunun için de içtiği ilaçların içeriğini öğrenmesi lazımdı. Bu işi halletmek onun için çok kolaydı.

Geceyi bekledi, gece iyice derin bir hal alınca Beliz'in içtiği ilaçlardan birer tane alıp sessizce odadan ayrıldı. Gideceği yer belliydi .

Ruhunun sevgiye doyduğu ve bedeninin zevkten çıldırdığı yere!

Adımları hevesle bedenini taşıyordu, az sonra o beden yuvasını bulacaktı. Deli gibi atan kalbi nefes alışını etkiliyor aralanmış dudaklarından hızlı hızlı nefesler alıyordu, tıpkı sevişirkenki telaş gibi telaş sarmıştı bedenini. Dalgalı saçları aceleyle yürürken yüzünü kapatıp görüşünü engelliyordu ama bu ona engel değildi, aksine daha devetkâr bir görüntü veriyordu.
Sonunda adımları yuvasının önüne gelince derin bir nefes aldı ve hâlâ yüzünde olan saçlarını bile düzeltmeden kapıyı açmak için eli kapının koluna gitti ,ama kapı açıktı! Yavaşça kapıyı itti ve kapıdan gelen tiz ses eşliğinde içeri adım attı. Görünürde Mert yoktu ,Efe tam kapıyı kapatacak iken bedenini duvarda buldu . Tam karşısında! Ellerinden biri boynunu tutmuş diğer eli kapıyı kapatan ve ardından anahtar deliğindeki kilidi çeviren Mert'i gördü . Aralarında çok az mesafe varken Efe derince nefes alıp sert bir ses tonu ile ," Beni çok korkuttun ! Başka biri sandım!" diye kızmaya yeltenirken Mert'in cevabı ise naif ve sakin sesi ile ,
" Bu gün beni delirttin ! Tam önümde durup bana ne ima ettin ?" diye sormak oldu.

Kurnazca gülümseyen Efe, yüzünde olan saçlarını başını geriye doğru hafif sallayarak  çekmeye çalıştı, tam bu anda o erkeksi boynu Mert'in huzurundaydı.

" Ne o ? Etkilendin mi ?" dedi Efe.

" Benimle oyun mu oynuyorsun? Bilmiyor musun ?" diye sordu Mert ve iyice Efe'nin boynuna yaklaştı.

Mert'in nefesini boynunda hisseden Efe gerildi ve kısık sesle ,"Neyi?" diye sordu .

Zaten Efe'nin boynuna iyice yakın olan Mert, daha da yaklaşıp yumuşak dudakları ile narince öptü Efe'nin boynunu ve ," Seni sevdiğimi!" dedi .

Efe eylence peşindeydi . Heyecan arıyordu ve Mert ona fazlasıyla heyecan veriyordu. Mert ise seviyordu! Efe'yi en saf duygularla . Kimine göre yasak ve günah sayılan bu ilişki iki kişinin de hayatta aldığı tek zevk ve tek güzellikti.

İkisi de çoktan birbirlerine teslim olmuşlardı. Bu tarz konuşmalar ve eğlenceli anlar onların aşkını canlı tutuyordu . Her dakika heyecan dolu bir birliktelikti ! Bu da işin en zevkli kısmıydı aslında.

Elleri sertçe Efe'nin saçlarına dolandı ve sert sesi ile ," Seni seviyorum ve beni delirtmek hoşuna gidiyor değil mi ? O zaman biraz da ben seni deli etmeliyim Efe. Zevkten uçmak ister misin ?"

" Bu bir davet mi ?" dedi Efe ve ardından güldü. Her an eyleniyordu.

" Evet ! Yatağıma bir davet ve seni si*mek için izin !"
Efe bu konuşmadan sonra cevabını elleri ile verdi . Ellerini Mert'in bedeninde gezintiye çıkarttı. İnce pijama kumaşının altından tenini hissediyordu! Elleri yavaş yavaş bacaklarının arasına giderken Mert'in gözlerine bakıp kısık sesi ile ," İnlemeni istiyorum bu gece ,beni de inlet . O kadar tehlikeye ve günaha deysin istiyorum. Bana bunları ver !" derken hafifçe sıktığı şeyin sertliği çoktan ona cevap vermişti.

Bu gece hem inleyecek hem de inletecekti!

Sertçe Efe'nin dudaklarına kapandı Mert, dudaklarına doyunca o cüretkâr kelimeleri söyleyen dilini emdi . Elleri ona ayak uydurup avının üstündeki bütün fazlalıkları yok etti . Çırılçıplak ve sadece ona özel, ona ait !

İkilinin çıplak bedenleri hastane yatağına usulca yerleşti ve doyumsuz dakikaların fitilini Mert ateşledi. Önce kendini sundu sevgilisine. Önce onu inletmek istedi . Acı ile değil zevk ile .

Efe'nin bedeninde öpmediği, dokunamadığı ve yalamadığı yer kalmamıştı. Ne demişti Efe? İnle ve inlet! Bu gece bedenine gelen her darbe onu zevkin doruklarına çıkarmıştı, kendi de bunu sevgilisine yapmıştı.

Bu gece bir ilk daha yaşanmıştı! Mert ilk defa Efe'nin üzerine kendi fantazilerini uygulamıştı. Bedeninin bazı yerlerini öperken bal tadı almak onu en merak ettiği şeydi. Bu gece bunu Efe'ye yapmıştı ve Efe halinden fazlasıyla memnundu, öyle ki yaşayarak öğrendiği o fantaziyi pratiğe döküp Mert'in üzerinde de denemişti .

Bu ikili sabahı yorgun ama zevkten uçmuş halde karşıladı. Ayrıca hedeflerine bir adım daha yaklaşarak. Efe aldığı ilaçları Mert'e verdi. İlaçların içeriğini, yan etkilerini ve ne işe yaradıklarını öğreneceklerdi.

Bu gece hayli güzel ve kârlı geçmişti. Hallerinden fazlasıyla memnunlardı ve kimin ne dediği umurlarında değildi.

Tıpkı yazarın bu kitabı yazarkenki düşüncesi  gibi ,kimin ne dediği umurunda değildi ve kendisi size selam yollayıp bölümü bitiriyor ....

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!

Kitaba 1 aylık ara veriyorum, malum gidiyorum ve bölüm yazarsam stok yapacağım. 1 ay sonra yeni bölümde görüşürüz.